Seçim sath-ı mailine girdik artık..
Kartlar dağıtılmaya başlandı…
Öncelikli konu belli..
Bir..
Vekil olmak için can atanlar,
ayranı kabaranlar,
ağır takılıp kapısının çalınmasını bekleyenler,
el etek öpenler,
fırıldak çevirenler,
arkadaşının kuyusunu kazanlar,
yanındakinin sırtına binmeye çalışanlar,
yalamalık yapanlar,
şapka kapmaya çalışanlar,
köşe kapmaca oynayanlar…
Her kim olursanız olun!..
Önce aynaya bakın!..
Ne görüyorsunuz?..
“Lacileri çekerim bir de kravat takarım” diyorsanız öyle olmuyor bu işler!..
Kimine çok yakışır.
Kiminde sakil durur.
Bakın bakalım.
Kendinizi temsile yetkiye yakıştırıyor musunuz?..
Yeterli misiniz?..
Yoksa “cahil cesaretiniz” mi var?..
İki elinizi başınızın arasına alın!..
Düşünün!..
Ben kimim?.
Layık mıyım?..
Öncelikle…
Eğitim düzeyi,
üretkenlik,
vizyon,
sorunlara hakimiyet,
liderlik vasıfları,
çözüm odaklı düşünme yetisi,
ekonomik ve hukuki konular başta olmak üzere yerel, ulusal ve küresel “genel kültürde”yeterlilik…
Özgür düşünme ve konuşabilme..
Bu parametreler senin kimliğini makul ölçülerde oluşturuyor mu?..
Düşün bir kere..
Liyakat böyle bi şey!..
Boru değil milleti temsil edeceksin!..
Bunlar bende var diyorsan mesele yok.
Çık ortaya!..
İki..
Karar vericiler!..
Nereden kendinize “karar vericilik” yaftasını yapıştırıyorsunuz bilmem de…
Önce yukarıda saydığım özellikler ve fazlası sizde olacak ki “karar” verici veya “kanaat” belirtici olun!..
Yok öyle hiçbir özelliğin olmadan sadece falancaya yakın olduğun için nüfuz kullanmak!..
Bu memleketin insanının öyle temsilcilere ihtiyacı yok!..
Öyle karar vericilere hiç yok!.
Dayamış arkasını “falancacılar” grubuna çıkıyor ahkam kesiyor.
Sen kimsin?..
Ne için ?..
Hem de..
Memleketin geleceği için..
Ahkam kesemezsiniz!..
Ben yaptım oldu yok!..
Memleketin geleceğini siz çizemezsiniz!..
A veya B partisi fark etmiyor.
Sözüm A’dan Z’ye hepsine..
Siyasi Partiler;
Demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır.
Eyvallah!..
Ortak hedef..
Memleketin gelişmişlik düzeyini en yükseğe..
Memleketin insanın refah seviyesini en tepeye..
Memleketin eğitim düzeyini çağdaş ve modern dünya ile entegre etmeye..
Memleketin temel taşı olan laik düzeni her geçen gün geliştirmeye..
Memleketin “Cumhuriyet’in kurucu ayarları”nı asla bozmamaya özen göstermeye..
Olduğuna göre..
Herkes ince eleyip sık dokumak zorundadır.
Kentlerin kendi temsilcilerini belirlemesi esas olmalıdır.
Tepeden atama vekil tayin etme alışkanlığına kentin “partiler üstü” kanaat önderleri artık DUR demelidir!..
Özellikle “kentin çocuğu”nun tercih edilmesinde hemfikir olunmalıdır.
Kentlerin dinamikleri, ekonomik lokomotifleri, kültür sanat odakları, kanaat önderleri, ağır abiler, saygınlığı tartışılmaz kimlikler, denge unsuru bireyler ülkenin geleceğinin yeniden dizayn edileceği bu dönemde bir, beraber ve etkili olmalıdır.
Ülkenin kaybedecek bir saati bile yoktur.
Ve de bu..
Son şanstır!..