Son zamanlarda bazı kavramlar yeterince açıklayıcı sayılmıyor ki başka kavramlarla güçlendirilmeye çalışılıyor. Ulusal ve yerel basında sık sık rastlanan bazı başlıklar:
* 23 Nisan’ı Bir Şenlik Havasında Kutladık
* Şölen Gibi Festival
* Şölen Havasında Müzik Festivali
* Şenlik Gibi Bir Festival
Günümüzde sözcükleri yanlış kullanma, birbirinin yerine kullanma, aynı anlama gelen sözcükleri birlikte kullanma, özellikle Türkçesi varken Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca sözcükler kullanma yaygın bir alışkanlık oldu. Bunda Türkçeye gereken önemi ver(e)meyen gazetecilerin, radyo ve televizyoncuların, hatta öğretmenlerin etkisi oldukça fazla.
“İlgi, konu, değer, sağlık, öğrenci, okul” yerine “alaka, mevzu, kıymet, sıhhat, talebe, mektep” diyen gençlerimiz bile var.
“Sağlık ve sıhhat, ilgi ve alaka, mutlu mesut (hatta musmutlu), mutlu bahtiyar, onur şeref ve haysiyet, çağdaş ve modern…” diyen gazeteciler, televizyoncular, öğretmenler var. ,
“Aynen, sıkıntı yok, o iş bende, noktasında, adına, panik yaptım, giriş yaptı, şok oldum, hayret bir şey…” diyen yetişkinlerle dolu çevremiz.
***
Şimdi gelelim başlıktaki sözcüklerin kullanımına. Bu sözcüklerin anlamlarını, aralarındaki ayrımı yeterince bilemezsek yanlış benzetmeler yapmamız kaçınılmaz olur. Bu nedenle birbirini çağrıştıran, yakın ya da eş anlamlı bu sözcükleri anımsamakta yarar var.
Aşağıdaki tanımlarda ana kaynak olarak Kenan Evren öncesi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünü kullandım.
ŞÖLEN: Eğlenmek ya da bir olayı kutlamak amacıyla, çağrılıları, özenli yemek ve içeceklerle ağırlama işi. Arapçası “ziyafet”. Belli bir amaçla düzenlenen eğlence anlamında da kullanılmaktadır. Eski Türklerde “toy” sözcüğü de kullanılmaktaydı aynı anlamda. Şölen, toy ya da ziyafetteki ortak konu yeme içmedir.
BAYRAM: Ulusal ya da dinsel yönden önemi olan, kutsal sayılan ve ulusça kutlanan gün.
FESTİVAL: Dilimize Fransızcadan geçen festival sözcüğü, “dönemi, yapıldığı çevre, katılanların sayısı veya niteliği programla belirtilen ve özel önemi olan sanat gösterisi” anlamına gelir. İstanbul Festivali gibi. Ayrıca “belli bir sanat dalında oyun ve filmlerin sunulması ve gösterilmesi sonunda ödül ya da derece verilmesi biçiminde düzenlenen ulusal ya da uluslararası gösteri dizisi, şenlik” anlamına da gelmektedir. Antalya Film Festivali, Cannes Film Festivali gibi.
ŞENLİK: “Belli günlerde yapılan, coşku veren, eğlendirici gösterilerin tümü; bayram” anlamına geldiği gibi, “belli bir sanat ya da sanatçıya ayrılmış gösteri dizisi, festival” anlamına da gelmektedir. Yaşı yetenler, bugün “Antalya Film Festivali”, “Adana Film Festivali” denen etkinliklere yıllar önce “Antalya Film Şenliği”, Adana Film Şenliği” dendiğini anımsayacaklardır.
BİENAL: Fransızcadan dilimize giren bu sözcük “iki yılda bir düzenlenen etkinlikler” anlamına gelir. Genellikle kültürel ve sanatsal etkinlikler için kullanılan bir terimdir. Venedik Bienali 1895’ten beri düzenlenen en eski bienaldir.
FUAR: Belli zamanlarda, belli yerlerde ve belli süre mal sergilemek, ürün pazarlamak, ticaret bağlantıları kurmak amacıyla açılan büyük pazar. Belli yaştakiler “Balıkesir Panayırı”nı da “Balıkesir Fuarı”nı da çok iyi anımsarlar.
PANAYIR: Türkçeye Yunancadan geçen bu sözcük “belli zamanlarda kurulan, sergi niteliğini de taşıyan büyük pazar” anlamına gelir.
Günümüzdeki bazı gazete yazılarının ve televizyon haberlerinin yanında “şenlik gibi festivaller”, “şölen gibi bayramlar” o kadar da kötü durmuyor galiba.