Haftasonunda sahilde yürüyorum..
Kendi kendime de içimden konuşuyorum..
“Haftaya seçim var ne olacak acaba ? ”derken..
Manav Serkan” seslendi..
-Abi gel bi çayımı iç…
Yürüyüşe çıktım sonra gelirim diyemedim.
Girdim dükkana, oturdum tezgahın arkasına..
Serkan’la ne konuşucam?.
“İşler nasıl?..”sorusu ile başladık laflamaya..
Ama laf yarım kaldı .
Çünkü iki şık hanımefendi girdi içeri.. Alışveriş yapacaklar..Bende göz ucu ile izliyorum..
Genç kadın konuşuyor..
-Üç orta boy patates.. 5 tane sivri biber.. Bir dal domates..
Manav tarttı, hesapladı, parasını aldı, kadın da poşetini…
Serkan bana baktı, ben Serkan’a..
Tam konuşacakken orta yaşın üstünde üç kadın daha girdi içeri..
Bendeki de ne ayakmış be birader!..
Kendi aralarında konuşuyorlar..
Ak saçlı olan yanımdaki tezgahtan sarımsak alıyor..Ben poşet uzattım yardımcı olmak için..Kadın “bir baş” sarımsak kopardı…Döndü iki adet patates aldı..Diğer arkadaşı da dört adet domates bir tane limon..
Şaka gibi..
Oturduk…Serkan dedi ki;
-Abi demin işler nasıl dedin ya.. Aldın mı cevabını.. Tane ile satıyoruz!..
Yok canım tesadüf oldu üst üste diyecek oldum ki bir genç kapıdan daldı..
Vallahi billahi bir soğan iki patates,üç adet sivri biber aldı!..
Pes dedim…Eh..Pes artık!..
Bizim Serkan üzgün.. Gözleri dalıp gidiyor.. Belli ki düşünüyor.. Kafasından alıyor veriyor..Sıkıntılı…Döndü bana..
-Abi sen gözlük takıyordun şimdi takmıyorsun dedi…
Konuyu değiştirdi diye düşünürken o söze devam etti…
-Görüyorsun değil mi?..
Neyi demek zorunda kaldım.
Öyle ya kör değilim..Üç ay öncede gözlerimi sıfırladım.. Çok da net görüyorum.
Serkan sordu bana, cevabı da kendi verdi.
“Etiketleri gördün mü abi etiketleri?..
Yeşil biber kilo 25 lira, Domates 12 lira, Soğan 6 lira 7 lira..Vallahi billahi ben almam..Burada tezgahta çürümeye yüz tutanları eve götürüyorum..Bir de karşıya o büyük marketlerden biri açılacak yakında..Vatandaşı gördün işte..Tane ile alıyor..Bir de büyük market karşıda…Yazı zor çıkarırım abi..”
Bende bunun üzerine ekonomi ile ilgili bir şeyler söylerken içeri Serkan’ın tanıdığı biri girdi..Sırtında bir Akaryakıt bayisinin montu var. Belli ki orada çalışıyor. Beni de dikkatle dinliyor..Dinledi dinledi…Lafa girdi bu arada…
-Abi kusura bakma..Biz cahil adamız..Konuşurken KHK dedin ya..Ne oluyor abi o?..
Hımmmm…Tam yerine rastgeldi..
Dedim ki O’na..
“Hani referandum yapıldı da oy verdik ya.. Evet,Hayır diye.. Hatırladın mı?..”
-Hatırladım abi..Ben Evet verdimdi..
Hah işte..O “Evet” in getirdiklerinden biri KHK..Kanun Hükmünde Kararname yani..
Uzun uzun anlattım. Anlayacağı dilden, örnekleriyle..
Anladın mı şimdi Mehmet dedim.
Mehmet döndü ..
-Vay anasını be.. Biz sabahdan akşama elimizde pompa gelene benzin, gidene mazot koyuyoz..O zaman vekiller ne iş yapıyo abi..Ulen Serkan ot gibiyiz be.. Bi boktan haberimiz yok!..
Sordum Mehmet’e..
-Sizin işler nasıl?..
“Valla abi..20 -25 liralık yakıt veriyoduk..Şimdi 10 liralık alan var..Hoş geldin güle güle..”
Bu yazdıklarım inanın senaryo değil..
Hepsi aynıyla vaki..
Hadi bana eyvallah dedim ayrıldım oradan..
Sözüm ona yürüyüş yapacaktık..
Döneyim bari derken sahildeki restaurantların önündeki levha gözüme çarptı.
Hani mönüyü yazarlar ya..Öyle bir tahta üzerine yazılmış bir yazı..
-Rakını al da gel!..
Garson hazırlık yapıyor dışarıda..
Sordum ..Bu ne iş?..
-Abi müşteri yarının altına düştü..İçki parayı kaldıran..Kendi yanında getirsin,bizde meze, balık falanla masrafı çıkaralım hiç değilse.. Altı garsonduk patron üçünü gönderdi.
Hayırlı işler kardeşim!..
Kendi kendime konuşa konuşa eve geldim.
Eşime dedim ki;
Bu seçimin sonucunu belirleyecek olan geçim!
Yani sivri biber..
Ne o.. Diliniz mi yandı?..
Yani soğan..
Hayırdır?..Gözünüz mü yaşardı?..
Aaaaa.. O da ne?..
Kasap Rasim de kampanya yapmış..
“Bir hafta beyin bedava”
Geçen hafta dediğim gibi..
Yine diyorum..
BeyinSİZsiniz!..