Düşündüm de..
Komşunun bahçesine göz dikmenin ne alemi var?..
Senin yerin var işte!.
Arsan belli ,bahçe duvarın veya çitin var…
Komşun yok iken bahçesine dalmak,
meyvesini toplamak,
zarar vermek neyin nesi?..
Ortak kullanılan yolu kimse yok iken çevirip kendi alanına katmak..
Bir aç gözlülük, doymazlık, uyanıklık..
Aymazlık, kurnazlık…
Gerektiğinde güç gösterisi!..
Efelenmek!..
Hır çıkarmak!..
Olmuyor mu bunlar?..
Her dakika hemde..
Bakıyorum.
Sınır ötesinde de yıllardır aynı şeyler..
Ülkelerin sınırları belli..
Duvar örmüş, tel çekmiş, sınır taşı koymuş hattını belirlemiş!..
Uluslararası anlaşmalara imza atılmış!..
Gerektiğinde “hakemliğine başvurulacak” kuruluşlar oluşturulmuş..
Yetmiyor, yetmiyor..
İlla tetiğe basıp ateş edilecek..
Sınır ihlali yapılacak,
ilhak edilecek,
bana ait olduğu antlaşmalarla belirlenmiş yerlere göz dikilecek, gidilip el konacak,
İnsanların yaşam haklarına tecavüz edilecek,
denizde taciz,
havada “it dalaşı” yapılacak,
yapılacak da yapılacak!..
Çoğunlukla havadan, sudan nedenleri bahane edip komşunun topraklarına göz koymak..
Kıtalararası uzaklıktan gelip bulaşmak!..
Çekil kenara “deveden büyük fil var” demek!.
Hır çıkarmak..
Güç gösterisinde bulunmak!..
Olmuyor mu bunlar?..
Her dakika hem de..
Bu Dünya hepimizin değil mi?..
Ortak coğrafyalarda ..
Kendine ait olduğu “belirlenmiş” topraklarda..
Yaşam hakkının engellenmediği..
Eşit “insani haklar” doğrultusunda..
Barışın hakim olduğu..
Güven içinde..
Yaşamak..
Gezmek..
İNSANLARIN EN DOĞAL YAŞAM
HAKKI DEĞİL Mİ?..
Komşuyla kavga..
Maçta “vur, kır, parçala, bu maçı kazan” ..
Siyasette hakaret, tekme tokat..
Sokakta taciz, dalaşma, ayağa sıkma..
Sınır boyunda bomba..
YAŞAMAK İÇİN ÖLDÜR öyle mi?..
YAŞAT Kİ YAŞAYASIN!..
“İnsan” olduğun için!..