Tanıdığım birçok insan, çatışmaya yol açar, huzursuzluk yaratır, bencillik gibi algılanır diye sınır çizemiyor.
Sınır çizememek; insanın başkalarına “hayır” diyememesi, kendini sürekli başkaları için feda etmesi, omuzlarında yalnızca kendi yükünü değil, başkalarının yükünü de taşımasına neden olur. Bu durum, zamanla duygusal tükenmişlik olarak kendini gösterir.
Eğer siz de kendinizden başka herkesi düşünmenin erdemli olduğuna inanıyor, kendi isteklerinizi ortaya koyduğunuzda bencillikle suçlanacağınızı düşünüyorsanız, kesinlikle sınır koymayı bilmiyorsunuz.
Biri sizi incittiğinde, yalan söylediğinde ya da sizi aldattığında hiçbir şey söylemeyi tercih ediyorsanız, sınır koymayı bilmiyorsunuz.
Bir plan yapılacağı zaman plan yapmayı başkalarına bırakıyorsanız ve size ait özel bir alanınız yoksa, siz sınır koymayı bilmiyorsun.
Neden Sınır Çizemiyoruz?
Sınır koyma becerisi, çocukluktan itibaren öğrenilen bir yetidir.
Bunu engelleyen faktörler arasında:
Aşırı kontrolcü veya baskıcı bir aile yapısı,
Duygusal manipülasyona maruz kalmak,
Aile içinde bireyselleşmeye izin verilmemesi,
Fedakarlığın ve biat etmenin yüceltildiği toplum yapısı,
Özellikle kadınlara yönelik “Herkesi mutlu etmelisin.” baskısı,
Aile veya iş çevresinde uyumu bozmamak adına sessiz kalma zorunluluğu,
Başkalarının sevgisini kaybetme veya reddedilme korkusu,
Anne ve eş rolündeyken kendi isteklerini önemsiz görme eğilimi yer alır.
İnsanlar sınırlarımızı ihlal ederken mutlu mesut hayatlarına devam ederken, bizim sınır çizemememiz zaman içinde fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşamamıza neden olabilir.
Sürekli başkalarına hizmet etmek, onların beklentilerini karşılamak enerjimizi tüketir. Kendi ihtiyaçlarımızı göz ardı etmek ise bir süre sonra kendimizi önemsiz hissetmemize yol açar, kullanıldığımızı düşünmeye başlarız.
Bu yüzden sınır koymanın önemini fark etmeli ve bunu öğrenmeliyiz.
Sınır Koymayı Öğrenmek İçin:
Öncelikle kendi ihtiyaçlarınızı net bir şekilde tanımlayın.
“Hayır” demenin bencillik olmadığını bilin.
Herkesi memnun edemeyeceğinizi ve memnun etmek zorunda olmadığınızı kabul edin.
Kendinizi rahatsız hissettiğinizde mutlaka tepki verin.
Açık, net ve kararlı bir dil kullanarak sınırlarınızı ifade edin.
Sınır çizememek, hayat kalitenizi ciddi şekilde etkileyebilir.
Unutmayın!
Sınır koymak, hem sizin hem de çevrenizdekiler için daha sağlıklı, dengeli ve mutlu ilişkiler kurmanızı sağlar.
Sınırlarınız yoksa, başka insanların sınırlarıyla yaşarsınız.
Sınırlar sizi belirlemesin, siz sınırları belirleyin!
Serpil GÜLEÇYÜZ
EĞİTİMCİ
