Kaygı…
Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne göre, üzüntü endişe duyulan düşünce gam, tasa olarak tanımlanırken, tıbbi terim olarak ise genellikle kötü bir şey olacakmış düşüncesiyle ortaya çıkan ve sebebi bilinmeyen gerginlik duygusu olarak tanımlanmaktadır.
Modern dünyada insan hayatının olmaz ise olmazı neredeyse her şey için kaygılanırız. Belki de bir kaygı denizinde yaşıyoruz.
Evet evet asıl olan bu bence tam da hepimiz bir kaygı denizinde yüzüyoruz. Arada nefes alıp tekrar dalıyoruz bu denize…
Bazen kendimizi kaybediyoruz bu denizde, bazen bakıyoruz bir ada görünüyor oraya doğru kulaç atıyoruz, adaya çıkıyoruz bakıyoruz kaygı denizinin ortasındayız bir daha kaygılanıyoruz.
Kaygı aslından modern dünya insanının gelecek telaşı olarak da değerlendirilebilir.
Kaygı için tanımından da gidecek olursak bir neden aramaya gerek yok. İçinde yaşadığımız bir çok durum kaygı nedeni olabilir.
Asıl olay kaygı anında zihnimiz neler yaşıyor. Kaygı esnasını anlayabilmek çözüme giden en iyi yoldur. Kaygı anında zihnimiz yer çekimsiz hava sahası karmaşıklığını yaşıyor. Zihinde her şey, bilinenler, bilinmeyenler, duygular hepsi birbirine girmekte, kısacası zihin kaosu yaşıyoruz.
Sevgili öğrenciler için bu durum;
* Sınavda unutulan bilgi,
* Aklından her şeyin uçup gitmesi,
* Bildiklerinin birbirine girmesi,
* Sınavdan sonra yapamadığı tüm soruları çözebilme anlamına gelmektedir.
Kaygı durumunu nasıl çözelim?
* Öncelikle yapamadıklarımıza değil, yapabileceklerimize odaklanalım. Şuana kadar elde ettiğiniz başarıları düşünün, yapamayacağım diye düşünüp yaptıklarınızı düşünün, bu sınava kadar çözdüğünüz sorular elde ettiğiniz başarılar size kendinizi iyi hissettirecektir. İstediğiniz kadar zenginleştirebilir yada derinleştirebilirsiniz.
* En kötüsü ne olabiliri düşünmek. Sınavdasınız işler istediğiniz gibi gitmedi, en kötüsü ne olabilir. Her birimizin en kötüsü birbirinden farklıdır. Çözemediğiniz bir soru, bilemediğiniz bir konu diyelim. Sınavdan sonra bu konuyu öğrenmek, sorunun çözümünü bulmak sonraki sınavlar için kaygı düzeyinizi düşürecektir.
* Kabul etmek, her insanın yaşaması gereken belli bir kaygı düzeyi vardır. Bu düzeyi fark edip kabullenmek gerekir. Kaygının belli düzeyde olması zaten başarıyı tetikleyen bir unsurdur. Bu kaygı düzeyini arkadaşınızla aynı olmasını beklemek hatadır. Bir bireyin kaygı düzeyi yüksek iken başka bir bireyin daha düşük bir kaygı düzeyi olabilir.
* Takip ve tespit, kaygı durumunuzu gözlemleyiniz. Hangi durumlarda kaygılanıyorsunuz, sınav öncesi sizi kaygınızı artıran unsurlar neler, takip edip gözlemlemeniz not almanız çözümlerinizi hem artıracak hem de kolaylaştıracaktır.
* Kendinize öneride bulunun, çok sevdiğiniz yakın bir arkadaşınız aynı durumda olsaydı ona hangi önerilerde bulunurdunuz. Oldukça önemli bir çalışmadır. Aslında kendiniz ile empati kurmanızı gerektirir. Uygularken mutlaka karşınızda “çok sevdiğiniz bir arkadaşınız var ve kaygılarının dinlediniz, neler önerirdiniz?” kısmına çok dikkat edilerek uygulanmalıdır.
* Kendinizi başkasının gözünden dinleyiniz ve izleyiniz. Sınava hazırlanıyorsunuz, sürekli yetersiz olduğunuzu başkalarının sizden daha iyi çalıştığını düşünüyorsunuz. Güvendiğiniz en az üç kişiden durumunuzu sorun onların gözünden kendi çalışmanızı dinleyin, çalışmanız ve kendiniz ile ilgili farkına varmadığınız birçok ipucu yakalayacaksınızdır.
* Sınav anında inatçı olmayınız. Gözlemlediğimiz kadarıyla bir soruya takılıp dakikaları tek bir soruda harcamak, kaygı düzeyinizi artıracaktır. Burada beyin çözmeye başladığınız soru ile ilgili olarak zorlanmaya başladığında kaygı dereceniz yavaş yavaş artıyor bu da soruyu çözülmez hale getiriyor. Oysa soru geçilse diğer sorular çözülürken beyin arka planda o soruyu çözmeye devam Tekrar soruya döndüğünüzde farklı bir açıdan bakma imkânı bulduğunuzda sorunun daha kolay çözüldüğünüz göreceksiniz. (Sınav sonrası yaşadığınız bu durumdur.)
“Yapamayacağım bir şey olduğunu ancak deneyerek öğrenebilirsin. Kötümser biri adına dikilen hiçbir anıt görmedim.”
Paul HARVEY
Mutlu ve sağlıklı pazarlar diliyorum.
Müzik önerisi: https://youtu.be/8ui9umU0C2g,
Tebrikler hocam. Kaleminize sağlık.
Çok çok teşekkür ederim
Kaygılanmamak olası değil , ancak başetme basamakları ve uygulanabilirliği çok güzel sunulmuş.Derin bir nefesten sonra uygulayın ve netice alın diyorsunuz.Süpersiniz.Tebrikler sayın öğretmenim
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Sevgili Döndü kızım. Tezpitlerin son derece doğru. Keşke bu anlattıkların, ilkokuldan üniversiteye, tüm okullarda, TEMEL DERS olabilse. Çünkü anlattıkların, aynı zamanda HAYATA BAKIŞ DERSİ. Seni yürekten kutluyorum..Milli Eğitim Bakanı olmalısın ! 🥰
Çok çok teşekkür ederim. Çelik bey, sizin gibi değerli bir büyüğümden bu yorumları duymak çok değerli