Son yıllarda an’da kalmak ve an’ın farkına varmak konuları çokça gündemimizdeydi. Popüler ismi ile mindfulness veya Türkçeye çevrilmiş hali ile bilinçli farkındalık nedir sorusunun cevabı Psikoterapist Christopher Germer’e göre, “Deneyimlediğimiz şeyin ne olduğunu, onu deneyimlemekte olduğumuz sırada fark etmek.” tir.
Yaşam boyu yalnızca güzel olanı kapma peşinde, olumsuz düşünce ve duygulardan kaçınma çabasındayız. Oysa yaşam, zaman zaman zorlayıcı, kaotik ve üstesinden gelinmez halde olsa da yalnızca “iyi” olanı değil, “tüm” duyguları hissedebilmekle ilgili bir yolculuktur.(Selvili, 2018) Bilinçli farkındalık, dengeli bir dikkat halidir. Hissettiklerimizi bastırmaz, acımızı görmezden gelmeyiz. Her duygu yaşanması gereken duygudur. Sevinç, heyecan, telaş, korku..
Mindfulness, hissettiklerimizi bastırmamakla birlikte kendimize, üzüntümüzle olan ilişkimizi değiştirme fırsatı verir. Duygusal netliği arttırarak günlük hayatın içinde savrulmadan yaşamaya yardımcı olur. “O” duyguyu hissetmeye devam ederiz fakat artık “o” duyguyu, dayanamadığımız bir olgu olarak değil, olduğu gibi deneyimleriz. Nasıl olmamız gerektiği ile meşgul olmak yerine, nasıl olduğumuzla ilgilenmeye alan yaratırız.
Hayatımızın fon müziğinde birilerinin sesi ile güçlü bireylerin kendi acılarına karşı kayıtsız ve sessiz olması gerektiği döndü durdu. Acılarımıza şefkat ile yaklaşabilmemiz için önce acı çektiğimizi fark etmemiz gerekir.
Buket Duruhan’ın tüm yazıları için tıklayın…
https://balikesir24saat.com/author/buketduruhan