Şehrin hali herkesin malumu.
Onlarca yılın düşüncesizliği ile “bu kadar plansız ve daraşmalık bir kent nasıl yaratılır” sorusuna en güzel yanıt olarak Balıkesir verilebilir.
Soluk alacak nokta yok.
Trafik keşmekeş.
İki adım öteye gitmeniz onlarca dakika sürüyor.
Anafartalar, Atalar, Milli Kuvvetler, Salih Tozan, Abdulgafur…
Yeni Çarşı civarı, AHP Meydanı..
En çok korktuğumuz; ambulans ve itfaiye gibi hayata dokunuş yapan araçların trafiğe takılması…
Çarşıda bir kaza olunca ambulansın ulaşması kaç dakika?..
Geçiniz çarşı merkezini, geçtiğimiz günlerde Bandırma Caddesi’nde, hem de trafiğin öyle ahım şahım olmadığı bir saatte meydana gelen kaza yerine ambulans 15 dakikada geldi.
Polis 20 dakikada…
Emniyet Müdürlüğü 500 metre, Devlet Hastanesi 500 metre.
İyi ki yakındalarmış! Uzak halini düşünmek istemiyoruz.
Yine geçenlerde çarşıda bir kaza, ambulans gelene kadar dakikalar asır oldu geçti.
Milli Kuvvetlere bir ambulans veya itfaiye girdi mi ulaşması saatler gibi sanki.
Çünkü şehrin hava noktalarını tıkadık.
Elimize geçen fırsatlarda da Özmerkez ve Hasanbaba gibi devasa binalar,
otoparklar, kafeler diktik.
Sonuç ortada.
İp gibi Atalar.
Kızılay Caddesi’ne ulaşabilene aşk olsun.
İşin kötüsü açacak ve açılacak bir şansımız da,
imkanımız da yok.
Hal böyle olunca insan ister istemez düşünüyor.
Neden merkezde bir sağlık birimi oluşturulmaz?
Neden düşünülmez?
Nüfus yoğunluğu, merkez sirkülasyonu malum.
Araç bolluğunda rekorlardayız zaten Balıkesir olarak.
Milli Kuvvetleri de ne trafiğe kapatıp ne de eski geniş haline getirebildiğimiz için kendi kendimize yarattığımız kangren halinde bir caddemiz daha oldu nicedir.
O zaman can, trafiğe ne kadar dayanır?..
Farkındasınızdır kuşkusuz; gün içi ne de çok arttı ambulans sesleri.
Sesleri duyuyorsunuz, duyuyorsunuz, duyuyorsunuz…
Anlıyorsunuz yakınlarda…
Ama ses aynı, ambulans gelemiyor…
Çünkü tek sıra araç konvoyunda araç uçacak değil ya, yürüme hızında ancak işte…
Olduğu kadar, olmadığı kader mi?
Hadi canım.
Kent merkezine acil ambulans noktaları gerek.
Noktalarından vazgeçtik, noktası gerek.
Bir ambulansın en azından sabah sekiz gece oniki beklemesi gerek.
Devlet Hastanesi’nden Bandırma Caddesi’ne 15 dakikada gelen ambulans, Milli Kuvvetlerin ortasındaki bir kazaya kaç dakikada gelir o yoğunlukta?..
Hayat konu oldu mu çözüm üretmek elzem.
Çarşı merkezinde Kızılay Kan Merkezi var misal.
Aynı civara sağlıkla ilgili acil müdahale ekibinin hazır olacağı bir birim kurulmalı.
Büyükşehir veya Karesi veya Altıeylül Belediyeleri yer temin etmeli.
İnsan hayatının saniyelerle yarıştığı kaza anlarında her gecikmede idarenin de sorumluluğu var.
Görünen köy ortada.
Sağlık ve hayatın önemi malum.
Düşünceli olmalı, düşünmeli, görmeli, çözüm üretmeliyiz.
Sahi kaç ambulansı var Balıkesir’in?
Orası da ayrı konu ama….
“Her zaman mı sıkışıklık var ki, ne gerek var ki” dediğiniz an yanılırsınız.
Bir can giderse pisi pisine…
Vebali ve telafisi?
Acil yer gösterilmesi, temin edilmesi şart.
Sıkışık şehir.
En azından “düşünceli” şehir olsun.