Çok değil bir hafta 10 gün olsa gerek sabah evden çıkarken kulağım televizyona takıldı.
Efendim Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İsmail Cücükkaya’ya nasıl muhalefet yaptıklarını anlatıyor.
Hayır şimdi İlginç olan Türkiye’nin ana muhalefet partisinin genel başkanının bu ülkede yaptığı muhalefeti televizyon kanalındaki açıklamaları sayesinde kitlelere anlatmaya çalışması.
Senin yaptığın muhalefet o kitleler tarafından görünmüyorsa sen ister Cücükkaya’da anlat ister Anıttepe’de borazan kur anlat , ister Çankaya’nın tepesine çık anlat kimse hiçbir şey anlamaz.
Sen neden muhalefet yapamadığını ya da yaptığın muhalefetin ne kadar olduğunu ise şöyle anlatıyorsun
Sayın “Özel” diyorsun ki; “Ben Ateş İlyas Başsoy’u çok severim -2011 yılı baskısıdır ilk baskısı bildiğim kadarıyla- “AKP neden kazanır CHP neden kaybeder” adlı kitabını okuduğunu ve bu kitaptan çok etkilendiğini ,
Bu kitabın önemli karakteri olan seçimin en önemli kalabalığı bir seçmen modeline verilen ismiyle Selim Türkhan’ın yapılan işlere ikna edilmesiyle kararsız bir seçmen olarak motive edilmesinin ve sizin bulunduğunuz tarafı anlar haline gelmesiyle seçimi kazanacağınızı söylemesi ve sizin de bu eserdeki Selim Türkhan profilini öne alarak parti siyasetinizi belirlediniz.”
Şimdi buraya kadar her şey gayet güzel bir hikayesi var reddedemeyiz ama ilginç görünen bir durum var.
Birincisi Selim Türkhan’ı ikna etmek için kullandığınız yollar, yöntemler ikincisi siz Türkhan’ı ikna etmeden önce profilini hiç mi tanımlamadınız eğer bunu yaptıysanız sorun yok ama biz şunu görüyoruz ki siz Selim Türkhan için hiçbir şey yapmadan ,sahada mücadele etmeden onu ikna etme işini iktidarın dilini taklit etmek olarak anladınız .
Siyasetsiz siyaset yapmayı Selim Türkan’ın seveceğini düşündünüz Selim Türkhan; inat eden, direnen, bir kavgası olan siyaseti sevmiyor dediniz öyle karar verdiniz.
Öyleyse ne yapmak lazım Selim Türkhan’ın suyuna gitmek lazım dediniz dediniz de ne oldu?
Kendi tahminlerinizce – ki ben gerçekten ne olduğunu bildiğinize çok eminim- ama sizin kamuya yaptığınız açıklamaları esas alırsak Türkiye’nin ekonomisinin %86’sını yöneten belediyeleri seçimlerde aldınız.
Bütün hikayenizi bunun üzerine kurup seçim kazanan Türkiye’nin 1. Partisi olan ve Selim Türkhan’ın gönlünü alan siyaset olarak tanımladınız, bu kadarlık kısmını dinledim.
Bu arada benim önemli bir randevum olduğu için evden ayrıldım ama yol boyunca sürekli Selim Türkhan kafamda döndü Selim Türkhan’a ne yapıldı Selim Türkhan’ı Cumhuriyet Halk Partisi ne şekilde değerlendirdi.
Sayın “Özel” 2011 yılında da Cumhuriyet Halk Partisi’nde önemli bir konumdaydı diye biliyorum ya da 2011’den sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nde önemli konumlarda olduğunu biliyorum Selim Türkhan’ı diğer parti yönetenlerine ikna edememiş miydi , sıra kendine geldiğinde Selim Türkhan’la ilgili siyaset yaptı ve 5 ayda yaptığı bu siyasetle yerel seçimleri kazandı.
Bir kere daha söylüyorum seçildikten sonra kendisi genel başkan olduktan sonra yaptığı siyaset dönemi ile Sayın Özel bu kadar ayda Selim Türkhan istişaresinden Selim Türkhan modelinden bir iktidar çıkardığını anlatıyor hem de gözümüze bakarak .
Aslında yine Selim Türkhan’ın gözüne bakıyor bizim gözümüze baksa mahcup olur, utanır bu ülkedeki herkesi Selim Türkhan seviyesinde zannetmek ayıptır Sayın Özel buradan kendisine onu söyleyelim kocaman kocaman televizyon ekranlarından hepimize böyle hani “deli saçması” derler abuk subuk rivayetlerle siyaset destanı kurma.
Bunu nereden anlıyoruz ? Çok geçmedi 10 gün sonrasında bu ülkenin en yakınındaki en eski komşularından ve Orta Doğu’daki tek “laik” devlet olan Suriye çatır çatır işgal edilirken bir kelime edememesinden anlıyoruz.
Dibimizde yeni oluşacak bir şeriat devleti, hatta şeriatçı İsrail devleti ile tamamlanan yeşil kuşak tehdidini göremeyen görse de söyleyemeyen bir anlayış görüyoruz.
Bu işgale Selim Türkhan’ın gönlünü almak için hatta çaktırmadan hükümetin yedeğine girdiklerini gösteren beyanlardan anlıyoruz.
Şimdi siz yıllar boyunca süren bu bölgedeki sorunda, bu bölgedeki bir ülkenin ana muhalefeti olarak hiçbir Suriye siyaseti üretmezseniz halkınıza nasıl bir Ortadoğu projeniz var bahsetmezseniz, bölgedeki barış hakkında görüşlerinizi aktarmazsanız Selim Türkhan’ı önce Cumhuriyet Halk Partisi üyesi yapmaya çalışıp onu Cumhuriyet Halk Partisi üyesi olmayan Selim Türkhanlara meseleyi anlatması için sahada örgütlenmezseniz yani iddianızı ve isteklerinizi toplumda örgütlemezseniz, toplumdaki ideolojik iletişim aygıtlarına da yeterince sahip değilseniz bugün kalkar uyduruk bir Selim Türkhan hikayesi ile başarı hikayesi yazdıktan sonra Suriye’de patlarsınız.
Çünkü siz ağzınızı açıncaya kadar Selim Türkhan kafasında alimüyon tencere ,elinde tencere kapağı kalkan ve kurbandan kalma bıçakla Suriye’ye girmiş ve çoktan kelle koparmaya başlamıştır.
Selim Türkhan savaşta şimdi, Selim Türkhan çok mutlu çünkü ataları gibi savaşıyor çünkü ataları gibi büyük bir padişahı ve halife adayı var ve halife adayı diyor ki ; Ben size demedim mi buraların agası olacağız, bir Putin bir ben kaldık ayakta gerisini kıtır kıtır yedik.
Evet haklı Putin ve kendisi dışında ne var ne yoksa yediler içtiler, Saddam’ın, Kaddafi’nin başına gelenleri hepimiz biliyoruz(Gösterilenlere göre) ve daha niceleri son 50 yıldır Suriye’de Ortadoğu’da neler olduğunu biliyoruz hepimiz de görüyoruz.
Bütün bunlara rağmen sadece ve sadece orada olanlara ara ara seyirci ara ara da Türkiye’deki PKK operasyonlarının örgütlenmelerini ve çatışmalarını göze alarak bölgesel savunma hattı üzerinden bir şekilde dışarıya yapılacak saldırıları da meşru kıracak hazırlıkları yapmakla uğraşıyoruz.
Tabii bu arada büyük bekaa sorunuyla ülke yönetiyoruz al san ŞOK DOKTRİNİNİN kralı.
İşte Cumhuriyet Halk Partisi Selim Türkhan’a tam da bu günlerde Dünyada hiçbir işgalin haklı gerekçesi olamayacağı, koskoca bir ulus devletin böyle 4-5 Çomar tarafından parçalanırcasına ortadan kaldırılamayacağını, bugün onlara yapılanların yarın bölgede yaşayan bizlere yapılabileceğini ve böyle bir durumda “stratejik yalnızlığa”muhatap olacağımızı ,
Bu anlamda Suriye’nin bu gerekçeyle yağmalanmaya başladığı noktada yanında durulması gerektiğini,bölgedeki tek laik devletin yaşatılması gerektiğini, ne gerekiyorsa bunun için yapılacağını Türkiye halkının düşmanlığını değil dostluğunu ve selamını taşımak gerektiğini Selim Türkhan’a hiç söylemedi, hiç söylemediği gibi bay “Özel” Seçi seçimden sonra Şam’a gideceğim dedi, gidemedi.
Niye gidemedi çünkü seçimden önce kendi genel kurullarından hemen önce “biz Amerika bir severiz” “biz NATO üyesiyiz bir şikayetimiz yok” mealinde açıklamalar yaptılar.
Bu neye benziyordu biliyor musunuz “aman bizi süpürmeyin bizden faydalanırsınız” bu son söylediğim cümleyi politikayı uzun yıllar izleyenler çok daha iyi anlamışlardır.
Ne oldu şimdi ne yaptık biz Cumhuriyet Halk Partisi yetkilisi bir televizyon programında diyor ki -efendim bu yapılan şey siyaset konusu olmamalıdır Sayın Erdoğan böyle bir meseleyi siyaset konusu yapmaktadır.
Bay CHP yetkilisi… Bu sorunun başından beri “siyasetsiz siyaset” yaptığınız için yukarıda söylediğim ve anlattığım gibi bir duruş vermediğiniz için bugün yapacak siyasetiniz kalmadığından onun siyaseti yapılmaz diyorsun.
“Siyaset yapılmasın” saçmalığını bu ülkeye sizi öğrettiniz.
Siyaseti yapılmayan şey bir siyasi partinin işi değildir, siyaset yapmayacaksa bir siyasi parti ne işe yarar? Hatta adı niye siyasi partidir?
Siz bizi ahmak mı zannediyorsunuz? Bu aymazlık ne zaman sona erecek?
Kocaman bir siyasi kurum olarak “siyaset yapmamayı savunan” bir siyasi parti ne kadar komik duruyor değil mi ya.
Neyse siyasetini yapacak siyasi partiler Orta Doğu’da dengeler değişirken ben oradayım ve bunu yapıyorum diyor o onun siyaseti sen ne dedin sen ne dedin kardeşim bugüne kadar hiçbir şey demedin ve şimdi de kalkmış diyorsun ki siyaset yapıyorsun.
Yapacak tabii ki adam siyasi parti genel başkanı ,siyaset yapıyor siz herhalde merdiven altında çakmak gazı basıyorsunuz bu ülkeye bu kadar nasıl diyeyim hantallığı, bu kadar umursamazlığı siz ve sizin gibi yöneticiler yaydılar.
Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kişiliğinin dayandığı Cumhuriyet devrimini her zaman saygıyla selamlıyorum ama siz ne Mustafa Kemal Atatürk’ün ne de cumhuriyetin devrimci iradesinin sahibisiniz.
Zordur devrimcilik ve altı okunuzdan biri olan devrimcilik yerine diğer hatta pek çok okun yerine son dönemde sadece milliyetçilik üzerinden siyaset etmeye kalktınız .
Vardığınız yer burasıdır şimdi otobüsten inebilirsiniz son durağa geldiniz.
Bu saatten sonra bu ülkede Selim Türkhan’a sizin anlatacağınız bir şey kalmamıştır.
Yürüyoruz bekleyin geliyoruz iktidar oluyoruz laflarınız da tatlı bir hoş seda olarak kalacaktır.
Suriyeliler de yollara düşünce partilileriniz bile bir şekilde sosyal medyada sevinç çığlıkları atarak reise zımni destek veriyor, Selim Türkhan ne etsin.
Ha siz zaten bu iktidarı istemiyordunuz, ülke ekonomisinin %86’sını yöneten belediyelerinizle abuk subuk işlerle uğraşıp Selim Türkhan’ı yalnız bıraktınız o Selim Türkhan’ı Siz dönüştürmediğiniz sürece o Selim Türkan sizi seçmeyecek.
Bu mevzuu daha çok su kaldırır bari siz kuru kalın.