BASKİ Genel Kurulunda yapılan toplantıyla su fiyatlarının Balıkesir genelinde eşitlendiğini ve bu nedenle birçok ilçede suya zamlar yapıldığını öğrendik. Kırsal ve kentsel olmak üzere iki ayrı tarife çıktı. Bandırma’da 2,37 lira olan 1 ton suyun fiyatı 3, 08 liraya yükseldi. Atık su, katı atık, ÇTV, KDV gibi diğer kalemler düşünüldüğünde Bandırma halkı yüksek faturalar ödemeye devam edecek.
Burada iki önemli durumu açıklamak gerekli, muhalefetin Büyükşehir Meclis Üyeleri iktidara zam konusunda karşı duracakları halde deyim yerindeyse payanda oluyorlar. Kararı birlikte geçiriyorlar.
Yücel Yılmaz akıllı siyasetçi, “zam yaptı” algısını ortadan kaldırmak için birlikte karar alalım diyor. Hatta 54 milyon tahsil edilmemiş su faturasından bahsederek” Bunları tahsil edip 6 ay içinde ilçe belediyelerine borçlarımızı ödeyeceğiz” diyor. İlçe Belediye Başkanları da alacaklarını kurtaracakları umuduyla “zam” teklifine grup karaları alarak “evet” diyor. Peki, halkın cebinden çıkıp size ödeneceğini bildiğiniz bu paraları alırken vicdanınız rahat olacak mı?
Bir diğer önemli durumda anlaşılan Yılmaz’ı yanlış anladılar. Yılmaz ilçelere olan bütün borcunu bu tahsil edilecek 54 milyon lira ile ödemeyecek. Sadece BASKİ’nin ilçe belediyelerine olan Katı Atık ve ÇTV gibi kalemlerden kaynaklı borçlarını ödeyecek. Dolayısıyla bazı Meclis Üyelerinin anladığı gibi Bandırma’nın alacağı 13 milyona yakın para 6 ay içinde falan gelmeyecek. Olsa olsa 3-4 milyon bu kalemlerden kaynaklanan alacaklar gelecektir. Yani 3-4 milyon içinde sosyal demokrasiden sapmaya, yelkenleri suya indirmeye gerek yok kanımca.
Suya yapılan zamların bizlere gösterdiği bir başka önemli konuda “Devamlılık” ilkesinin hiçe sayılması. Zekai Kafaoğlu döneminde yapılan indirim Yücel Yılmaz’la birlikte son buldu. Ayrıca bu indirim ve zam konuları geçtiğimiz dönemde de sıkça karşımıza çıkmıştı. Geçtiğimiz dönem CHP Büyükşehir Meclis Üyesi Şerafettin Engüdar, su konusunu mahkemeye taşımıştı.
Hatırladığım kadarıyla mahkeme basitçe “kafana göre zam ve indirim yapamazsın önce maliyet hesaplaman gerekli demişti” peki şimdi bizim haklarımızı korumakla yükümlü olan meclis üyeleri neye göre zam yapıldığını sordu mu acaba?
Bu yaşananlardan sonra BASKİ 54 milyonu tahsil etmek için icra takibine başlayacak, vatandaşın suyunu kesecek. İnsanlar temel ihtiyaçları olan sudan mahrum kalacak. Bazıları için “Susuz Yaz” dönemi başlayacak. Zor ekonomik koşullarda halkın beli biraz daha bükülecek.
Bütün bu yaşadıklarımızın özeti: Toplumlar yöneticilerini iyi seçmezlerse bunun bedelini yalnızca 5 yılla değil, ekonomik ve sosyal olarak öderler…