Yerel seçimler biteli 4 gün oldu biz hala kesin sonuç bekliyoruz.
İstanbul’la birlikte Balıkesir’de hemen hemen aynı olayları yaşadık.
AK Parti, CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı seçime itiraz etti.
İstanbul’un ilçelerinde geçersiz oyların sayımı sürüyor.
Balıkesir’de ise İYİ Parti’nin geçersiz oyların yeniden sayılması yönündeki isteği reddedildi.
Yasalar illere ve partilere göre yeniden yorumlanabiliyor demek ki!..
Onlar da son çare İl Seçim Kurulu’na başvurdu.
Bizde bu bilinmezlikler ve koşuşturmaca içinde bir değerlendirme yapma fırsatı bulamadık.
Vukuatlarla dolu 31 Mart seçimleri defterini kapatıp, önümüze bakmalıydık…
Ne yazık ki, ülke olarak 21. yüzyılda doğru dürüst bir seçim yapamıyoruz.
Seçim öncesi 80 metre karelik bir evde 80 seçmen görünebiliyor.
Seçim günü insanlar canından olabiliyor.
Seçim sonrası oy sayımını da, birbirimizi kutlamayı da beceremiyoruz.
İstanbul’da 300 bin, Balıkesir’de 30 bin geçersiz oy çıkabiliyor.
Balıkesir’e dönersek, seçimi Cumhur İttifakı’nın adayı AK Partili Yücel Yılmaz önde tamamladı.
Ne var ki sonuç resmen açıklanmadı
Yılmaz mazbatasını alamadı.
Yine de Alihikmetpaşa Meydanı’nda, sosyal medya hesaplarında, bilboardlarda başkanlığını ilan edip, kutladı.
Balıkesir’de yaşayan insanların Yılmaz’ın başkanlığına bakışının olumlu olduğunu söyleyebiliriz.
Yücel Yılmaz seçim sürecinde projeleriyle, vizyonuyla dikkat çekti.
Karesi’de yaptıkları beğeniliyordu zaten.
Ancak seçimde kimsenin projeye falan baktığı yoktu.
Şimdi Yılmaz neden kazandı, Cumhur İttifakı nasıl kazandıdan çok…
Millet İttifakı ve İsmail Ok neden kaybetti sorusuna yanıt aranıyor.
Balıkesir’deki seçimleri ancak bu şekilde anlamaya çalışıyoruz.
Bandırma, Edremit, Gönen, Erdek, Burhaniye, Susurluk gibi büyük ilçelerde kazanan ve Büyükşehir Meclisi’nde çoğunluğu oluşturması beklenen Millet İttifakı’nın büyükşehiri kazanamaması sonrası değişik yorumlar yapılıyor..
İsmail Ok en başından beri hırçınlığıyla dikkat çekti.
Ahmet Akın’a yönelik sert eleştirileri ile işe başladı.
Ardından Yücel Yılmaz’a yöneldi.
En büyük hatası ise kimsenin dikkate almadığı ve inanmadığı DSP adayı Tamer Kanber’e yönelik sözleri oldu.
Tamer Kanber’in görevi belli ki Millet İttifakı’na kaybettirmekti.
Sonuçta hem kendi kaybetti hem de İsmail Ok’a kaybettirdi.
Ok, FETÖ’den HDP ile işbirliğine kadar gerçekten ağır suçlamalara maruz kaldı.
Yine de sakin kalmalıydı.
Bir türlü sinirlerine hakim olamadı.
DSP’li Kanber’e gülüp geçseydi bugün AK Partililer oyların yeniden sayılmasını isteyebilirdi.
Tabii seçim süreci boyunca yaptığı “bozkurt” işaretini de unutmamak gerek.
O kadar abarttı ki belki hayatı boyunca yapmadığı kadar “bozkurt” işareti yaptı.
Ok’a göre “en büyük bozkurt Atatürk”tü ama bu hareketi CHP’li adayları da CHP’li seçmenleri de oldukça rahatsız etti.
Her şeye karşın CHP’li seçmenlerin çok büyük bölümünün içlerine pek sinmese de Ok’a oy verdiğini söyleyebiliriz.
Şimdi seçimi Ok’un deyişiyle “bozkurt işaretini doğru dürüst yapamayan” Yılmaz kazanmış görünüyor.
Millet İttifakı’nın Demokrat Parti’yi dışlaması, Ayvalık’ta yanlış aday göstermesi, İYİ Parti örgütünün zayıf kalması da Ok’un kaybını getirdi.
Demokrat Partili Tuğba Güner’e giden oylar İYİ Parti’de toplansaydı şimdi Ok başkandı.
Büyük illerde aday göstermeyen HDP’nin Balıkesir’de hem de milletvekili Ali Kenanoğlu gibi önemli bir ismi aday yapması ve 10 bin oy alması da dikkat çekiciydi.
Bu iki olay DSP’li Tamer Kanber’in, Ok’un HDP ile işbirliği yaptığı iddiasının ne kadar saçma olduğunu bir kez daha gösterdi.
“Kenanoğlu olmasaydı HDP’liler yine de Ok’a oy vermezdi” diyebiliriz.
Ama şunu da sormadan geçemeyiz.
“Balıkesir’de bir başka aday olsaydı HDP yine aday gösterir miydi?”