Lisanslı satranç oyuncu sayısında yüzde 96,7’lik düşüş yaşanmış.
Sebebi de Gençlik Spor İl Müdürlükleri tarafından sağlık raporu istenmesi…
Lisanslı satranç oynayanların her yıl lisans yenilemeleri gerekiyor ve bunun için de bir sürü bürokratik ıvır zıvır.
Satranç oynamak için “sağlık raporu” istenmesi ise tam komedi!
Gençlik Spor Bakanlığı il müdürlükleri aracılığıyla bunu isterken, Sağlık Bakanlığı ise sağlık raporu verilmesine soğuk yaklaşarak mümkün olduğunca genel anlamda sağlık raporu verilmesi taraftarı değil.
Kuşkusuz Sağlık Bakanlığı’nın tavrı satranç oyuncuları için değil, genel anlamda sağlık raporu talep ve alımları kötüye kullanılabildiğinden bunun önüne geçilmek isteniyor.
Ama sonuçta mağduriyetler artıyor.
Gerçekten de sağlık raporu istenmesi bazı hallerde gereklidir de bazı hallerde ise mevzuatta kalan hükümler nedeniyle komik ve gereksiz bir bürokratik işlem için vatandaşın başına yüktür.
Pek çok gereksiz hallerde sağlık raporu istendiğinin, anlamsız heyet raporlarının, kapı kapı gezerek doktorlardan imza almanın bu tür bürokratik işlemlerde pratik ve gerçek faydası var mıdır derseniz, çoğunun angarya evrak tamamlama işlemi olduğunu söyleyebiliriz.
Hatta sağlık raporu almanın öylesine kötüye kullanılır halleri vardır ki, engelli olarak vergi indirimlerinden yararlanmak için ne kadar aklı başında ve mevki sahibi insanın yaşlı babasının annesinin üzerinden vergi muafiyetinin getirdiği avantajlarla indirimli araç satın almak için hastane dolaştığını biliriz!
Ama böylesini hiç duymamıştık:
Satranç oynuyorsun.
Lisans almak için sağlık raporu isteniyor.
Ne yani; neyin raporu bu?
Satranç oynamak zaten akıl gerektirir; düşünme ve muhakeme beceresi ister.
Satranç oynayandan, oynamak isteyenden nasıl bir rapor isteniyor?
Fiziki engeli mi olmayacak, akli melekeleri mi tam olacak?
Raporda yazan “satranç oyuncusu olmasında sakınca yoktur” veya “satranç oynamasına engel hali yoktur” şeklinde bir yazı mı yazılıyor?
Böyle bir şaşırmışlık hali ancak bize özgü olabilirdi ki bunu da görmüş olduk böylece!
Fiziki ve bedensel güç gerektiren spor dallarında faaliyet gösterenlerden, bu tip spor yapmak isteyenlerden; atletizm, tenis, yüzme, basketbol gibi tüm efor gerektiren spor dallarında sağlık açısından elzem olduğundan dolayı rapor isteyebilirsiniz.
Çünkü buradaki bir ihmal istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Ama ya satranç?
Koşmuyorsunuz.
Yüzmüyorsunuz.
90 dakika futbol oynamıyorsunuz.
Masa başında oturup düşünüyorsunuz.
“Satranç oynamaya uygundur” şeklinde raporun komikliğinin farkında mıyız?
Düşünebilir, düşünmesine izin veriyoruz, düşünmesinde sakınca yoktur; öyle mi?
Saçma sapan bürokratik yüktür bunlar.
“Satranç oynamaya uygun değildir” şeklinde yazılan bir rapor var mıdır acaba?
Varsa nasıl bir gerekçeyle satranç oynayamaz denir tahayyül edemedik?..
Satranç bu.
Düşünme, muhakeme, zekâ, strateji…
Yasa koyucu olarak parlamento üyelerinin ve bakanlık bürokratlarının satranç oynamalarını tavsiye ediyoruz.
Düşünürler de belki bürokratik angarya raporların da sonu gelir.