featured
  1. Haberler
  2. KÜLTÜR-SANAT
  3. SANATIN SİHRİ

SANATIN SİHRİ

Kim sevmez ki, Ayvalık’ın çiçek kokulu sokaklarını. Her bir sokak zamansızlığı anlatır. İnsan, sadece o anı yaşar. Ya eski bir evin cumbasında ya da bir sokak başında düşlerini bulur. Düşer onların peşine. Atılan her adımda, başka bir mutlu ana ulaşılır. Ayvalık sokakları, hem canlıdır hem de zamansız. İnsan kendini masal kahramanı gibi görür. Düşleri gerçekleştikçe içini çocuksu bir mutluluk kaplar. Mutlulukla yıkanan ruh, tarihle, sanatla, insanlığın en çağdaş yüzü ile buluşur. Bu büyülü buluşma, bitsin istenilmez.
Her sokağın başlı başına mutlu sonla biten bir hikayesi vardır. Yaşanılan mutluluk, insanı uzun zamandır hissetmediği güzel duygulara kavuşturur. Bazı sokaklar mekanlar ile özdeşmiştir. Masalsı adımlar ile gezilen Ayvalık sokaklarında, çoğumuzun kendini daha iyi hissettiği, ben buraya aitim dediği özel mekanları vardır. Yolun sonunda oraya varmanın umudu, gün boyu insanın gezgin ruhunu ayakta tutar.

Atölye Cafe, Ayvalık’taki, en özel mekanlarımdan birisidir. Gezi yoluma çıkan ve uğramazsam olmaz dediğim sanat evinde yok yok. Bir nevi kafe, butik mağaza, zeytin ve zeytin ürünlerine ulaşacağınız sağlık deposu. Buradan sevdiklerinize Ayvalık’ın sımsıcak havasını yaşatacak, kendi zevkinizi yansıtacak farklı giysiler, takılar, hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Alacağınız her bir ürün, size hayatınız boyunca şans, bolluk, bereket getirecektir. İnanın; güzel düşününce güzel olan her şeye ulaşılır.

Hediyelik eşyalar gibi asıl değerli Minyatür ve Tezhip Sanatçısı sevgili Aylin Eda Durak’ın eserleri sizleri bekliyor. Atölyesinde çalışmalarını sürdüren sanatçımız, öğrencilerine minyatür ve tezhip sanatını öğretiyor. O kadar yol almışlar ki. Bunu başarılı eserleri görünce hemen anlıyorsunuz. Kendisinin bir sanatçı olarak işini severek ve toplum için gerçekleştirmesi günümüz dünyasında çok önemli. Başarıyı getiren bu sevgi ile derslere devam eden öğrenciler, burada olmaktan çok mutlular. Minyatür ve tezhip sanatı, sabır ve dikkat gerektiriyor. Bunu bilen öğrenciler, öğretmenlerini pür dikkat dinliyor. Ayvalık’taysanız ve vaktiniz de varsa minyatür ve tezhip sanatı ile tanışmaya ne dersiniz? Belki masallarınızı süsleyen düşleriniz, herkesin beğenisini kazanan eserlere dönüşecek. Sonucun ne olacağını siz başlamadan bilemeyiz.

Atölye Cafe, her katının sanat ile dop dolu olduğu iki katlı bir yapı. Duvarları, eserler ile örülü. Duvarın sert anlamı, sanatın güzelliğiyle silinmiş. Minyatür ve tezhip sanatına benim gibi çok yabancı olsanız da eserleri görünce hemen ilgi duyacaksınız. Acaba ben de yapabilir miyim düşüncesine kapılmamak elde değil. Aklım girişte yer alan tişörtlerdeydi. Özellikle bir tanesi cazibesi ile beni büyülemişti. Asılı olduğu yerden sokağı selamlarken gönül evime girivermişti. O artık üzerimde olmalıydı. Ve artık o benimdi. Sanki hiç başka bir tişörtüm yokmuş gibi geçtiğimiz yaz defalarca giydim. Çok sevdiğim doğa yürüyüşlerinde üzerimdeydi. Can dostum bisikletim ile Kuzey Ege’mde dolaşırken yine üzerimdeydi. Kazdağı dostlarımla birlikte olduğum etkinlikler de Ayvalık rüzgarı estirmişti. Ayvalık’ta bulunmasam da , Atölye Cafe’yi, bulunduğu çok sevdiğim 13 Nisan Cadddesi’ni hemen yanı başıma getiriveriyordu.
Daha nasıl anlatabilirim bilemiyorum her giyişim de beni çok mutlu eden pek değerli tişörtümü. Sevgili okurlarım, söz konusu tişörtümü, Atölye Cafe’den aldığımı bildiğiniz için onun hazır tekstil ürünü olmadığını söyleme gereği hiç duymadım. Bende uyandırdığı hisleri ballandıra ballandıra anlatmaya hemen başladım. Alt tarafı bir tişört bu giyer, eskiyince atarız , ne var bu kadar abartacak demeyin. Tişörtümün eskiyeceğini hiç düşünmüyorum. Yaşadığım sürece hep benimle olacak. Atmaya kıyamam. Bunu aklımdan bile geçirmem.
O bir giysi değil. Sevgili sanatçımız Aylin Eda Durak’ın gurur tablosu. Minyatür ve tezhip sanatının, yaşantımıza nasıl girdiğini anlatan değerli bir eser. Aylin Eda Hanım, iyi ki Atölye Cafe’yi, Ayvalık’a kazandırmış. İyi ki bilgi ve tecrübesini öğrencilerine aktarıyor. Ve ortaya beni Ayvalık masalım da bulutların üstüne taşıyan bu tişört çıkmış. Ayvalık’ın ve sanatın güzellikleri atölyemizde üretilmeye devam edecektir. Çünkü sanata karşılıksız gönül veren sanatçı dostlarımız pes etmez.
Tişörtüm, Ayvalık denilince akla ilk gelen yerlerden biri olan, ülkemizin Ege Denizi’ndeki dördüncü büyük adası Alibey ya da Cunda olarak bilinen adayı anlatıyor. Daha doğrusu karşı kıyıdan ilk gelişi. Adaya ilk gelenleri aynı çatı altında toplayan tarihi kemer, bu toprakların altını zeytin, barışın ve özgürlüğün simgesi güvercinler, tişörtümün üzerine bezenmiş. Kullanılan renkler öylesine canlı ki, gördüğüm her şey canlı gibi.Sevgili Christine Sokul’a bu eseri için umarım hakkını teslim edebilmişimdir. Hayallerini sanatıyla birleştirmeseydi bu tişört olmayacaktı. Çok sevdiğim Ayvalık, Cunda, Atölye Cafe, sevgili sanatçımız Aylin Eda hanım ve öğrencileri arasındaki bağım pekişmeyecekti. Adadaki ilk yerleşim kemeri gibi tişört de hepimizi çatısı altında toplayıvermişti. Sanatın sihri, silinmemek üzere her birimize değmişti.

Nasıl silinir ki, her zerreme derinlemesine nüfuz eden sanatın güzelliği. Bu güzellik, Ayvalık’ın sokakları gibi nice nice pencerelere açılıyor. Her birimiz bambaşka hayatlar sürerken, sanatın peşinden koşarken Atölye Cafe’de buluştuk. Christine’nin, adanın en özel yerini anlatması da bambaşka bir pencere. Ayvalık’ı ve çevresini kendi evi gibi benimsemiş olmalı ki bu konuyu seçmiş. Masalımın peşinden koştum. Onun eserine ulaştım. Sihirli tişörtüm, üzerimde olduğu sürece, penceremden güneş hep girecek. Nice nice güzellikler, sanatın evrenselliği gibi sonsuzluğa uzanacak. Ayvalık ve Atöyle Cafe’deki zamanlarım da ah keşke sonsuz olsa. Belki bir gün bu isteğimin gerçekleştiği bir masalım da olur. Bir tişört ile sanata, dostluğa, emeğe, üretimin gücüne ulaştığım masalımın sonuna geldik.
Sevgili sanatçımız Aylin Eda hanıma, tişörtüme hayat veren Christine’ye, minyatür ve tezhip sanatına gönül veren bütün Atölye Cafe öğrencilerine en içten duygularımla sevgilerimi iletiyorum. Emeğinizle var olun. Nice başarılı eserleriniz olsun. Sizler ile Ayvalık kültür ve turizmi hak ettiği yere ulaşsın. Tarihimize, değerlerimize, kültürel mirasımıza sahip çıkan sanat anlayışınız, herkese örnek olsun. Cumhuriyetimizin temelinin kültür olduğunu anlatmaya devam edin. Kurtuluş Savaşı’mızda düzenli bir ordu tarafından atılan ilk kurşun ile çok önemli bir yere sahip Ayvalık’ın, askeri zaferlerden sonra kültürel zaferlere de ev sahipliği yapmasına katkı sunmaya devam edin. Dile gelsin varlığınızla bütün güzellikler…

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
SANATIN SİHRİ
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!