Asgari ücretle ilgili basın açıklaması vardı. Bu tür etkinliklere genellikle tam zamanında giderim ama bu sefer biraz geç kaldım…
Sık görüşmediğim asgari ücretle çalışan, en önemlisi de çok konuşan mütedeyyin bir arkadaşımla karşılaşmıştım…
Görmesin diye başka tarafa baktım ama nafile. Hafiye gibi enseledi beni…
Mecburen durdum. Kısa bir hal hatır sorup devam edecektim ama elindeki beş litrelik ayçiçek yağını görünce dayanamadım, kaç lira olmuş dedim?
Aldık işte dedi…
İktidar yanlısıydı. Ne olursa olsun asla terk etmeyen tiplerden…
Belki dedim bu sefer biraz olsun tepki gösterir. Ne gezer. Gram değişiklik yok…
Hani derler ya; ”Benim oğlum bina okur döner döner yine okur.” O hesap…
100 lirayı geçmiş galiba? Ne olacak böyle dedim?
Başını salladı…
İktidar ne yapsın…Salgın ekonomiyi bitirdi…Millet de biraz sıksın kendisini…
Millet zaten yıllardır sıkıyor, daha ne kadar sıkacak?
Kime söylüyorum ki?
Umurunda değil…
Birden durdu. Hayrola nereye böyle dedi?
Asgari ücretle ilgili basın açıklamasına katılacağım…
Sen nereye dedim?
Camiye dedi. Kaçar gibi uzaklaştı…
O bizim için dua etti mi bilmem ama biz onun için de slogan attık…
Asgari ücret hiç olmazsa açlık sınırının üstünde olsun diye…