Sahte peygamberin defnedildiği mezarlığa talep patlaması olmuş!
Aynı parselden yer satın almak için başvuranların sayısı 100’ü bulunca Bursa Mezarlıklar Müdürlüğü satışları durdurmuş.
Sahte peygamber, haliyle İslam adına bu sıfatla anılıyor!
İslam’ın ve Müslümanların son peygamberi kim?
Bu sahtenin peşinden gidenler hangi dine inanıyor?
İslamiyet ise bu nasıl bir çelişki?
Dinimizin son peygamberi Hz. Muhammed olduğuna göre mezarlıktan yer satın alma yarışına girenler İslamiyet’teki açık hükümleri bilmiyorlar mı?..
Diyanet’in cenaze için din görevlisi göndermediği kişiyi peygamber olarak kabul edenler var ve izledik işte televizyonda görüntüleri…
Çığlık atanlar, kriz geçirenler, ağlayanlar…
Ve son haber sonradan düştü kamuoyuna, mezardan yer satın almaya sevdalananlar?.
İsmail Saymaz’ın Şehvetiye Tarikatı’nı okudunuz mu?
Timur Soykan’ın Badeci Şeyhin Sır Odası’nı?
Türkiye’de inanılmaz büyük bir kitlede, akılları durduran bir akıl tutulması yaşanıyor.
Bu kitapları okuyun lütfen.
Geçtiğimiz günlerde çıkan Saygı Öztürk’ün Menzil kitabını da.
Türkiye’de din öylesine istismar ediliyor, öylesine gözler bağlanıyor ki; olmaz olmaz dediğiniz her ne varsa oluyor.
Dua bilmeyen şeyhlerden tutun, şifa diye yemek artıklarını yiyenlere…
Her türlü sapıklık ve sapkınlığa kadar akla gelmeyecek ne varsa her şey yaşanıyor bu topraklarda.
Ve hepsinin bir şekilde talibi var, müridi var.
Para diyorsun para veriyorlar.
Eşini sunan var.
Kızını veren var.
Sahte peygamberin defin haberi ile mezarlıktan yer kapma haberini veren gazetelere bakın…
Bir de vermeyenler var…
Vermeyenler neden vermez düşündünüz mü?..
Peki Diyanet?..
Tamam, Bursa Müftülüğü imam göndermemiş cenazeye de, olur olmaz her türlü konuda açıklama yapan, Atatürk düşmanını ziyaret eden, vatandaştan gelen normal ya da anormal her soruya cevap vermeye yetişen Diyanet İşleri Başkanı, bu sahte peygamber olayı hakkında neden hiçbir şey konuşmaz?
Batuhan Çolak, köşesinde Ankara’da yaşanan bir olayı hatırlatıyor:
Ankara’da adamın biri “Ben Allah’ım” diyerek 2,5 milyon liralık dolandırıcılık yapmış.
Dolandırılanlardan biri ekonomik açıdan bunalıma girip intihar etmeye yeltenince olay meydana çıkmış.
Düşünebiliyor musunuz toplumun ne halde olduğunu?
Arz var, çünkü talep çok.
“Ben Allah’ım” diyebilen meczubun birine para veren insanlarımız var.
Hal böyle olunca peygamberin sahtesinin mezarlığı ile aynı parselde bulunmak için mezarlıklar müdürlüğüne koşanlara şaşmamak(!) gerek!
Öyle mi?
Din adına din dışı ne varsa yapılarak Müslümanlar sömürülüyor ve aklını kullanmayan bu insanlarımız nedeniyle de en büyük zararı önce İslam, sonra da toplum alıyor.
Akıl dışı hallerdeyiz.
Aklımızı peynir ekmekle yersek, buna çanak tutarsak, bu akıl tutulması karşısında üç maymunu oynamaktan vazgeçmezsek olacağı bu!..
Allah, sonumuzu hayreylesin!