1- Sağlık çalışanlarının kaybı arttıkça, geride kalıp hizmet üretenlerin yükü aynı oranda artmaktadır. Sağlık sektöründe 1 Temmuz 2021 tarihinde istifa ve emekli olabilme yasağı kaldırıldı. Özlük hakları doğrultusunda baktığınızda olması gereken bir durumdur.
Son bir ay içinde sadece İzmir ilimizde 100 hekim emeklilik ya da istifa yoluyla görevden ayrılmış. Son bir ayda Türkiye genelindeki toplam rakam nedir? Geride kalanlara yansıması nasıl olacak ve sağlıkta iş verimini ne kadar etkileyecektir?
Sağlık Bakanlığına soruyorum; istifa eden ve emeklilik şansı olmayan genç sağlık emekçileri niçin özel sağlık kuruluşlarına geçmeyi tercih etmektedirler?
Sağlık Bakanlığı acilen bu konuyla ilgili detaylı araştırmalarını yapıp bu kaçışları önlemelidir. Aksi durumda kayıplar artarak sürecektir. ”Nitekim 30 Haziran 2021 tarihli Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Çalışanlarının Ücret Ödeme Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesi bu kaçışı daha da hızlandıracaktır.”
Bu yönetmelikle Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı çalışanlarının tüm iyi niyetli çabalarına rağmen, hak edişlerinin en az %10’nu kronik hastalığına sahip hastalarının takibini yapamadıkları için alamayacaklardır. Çünkü şu andaki imkanlarla, istenen verilere ulaşılması imkansız görünmektedir.
Diğer kesinti olabilecek kalemlere değinmek bile istemiyorum. Türkiye genelinde Aile Hekimliği hizmeti veren hekimlerin en az % 50’si emeklilik hakkına erişmiş olması nedeniyle, emekliliği tercih edebilirler.
Oysa ki; bu salgın süreci boyunca canla başla,hayatları pahasına çalışan, sağlık emekçilerini maddi ve manevi olarak destekleyip moral ve motivasyonlarını artırmalarını, yetkililerden beklerdik.
Sağlık Bakanlığı aile hekimlerine 74, uzman hekimlere 72 yaşına kadar, sağlık koşullarının uygun olması halinde çalışma olanağı sağlamıştır ve diğer hiç bir resmi kurumda böyle bir uygulama yoktur. Sağlık Bakanlığının son dönem uygulamaları bu durum ile çelişmektedir.
Sağlık Bakanlığı; sağlıktaki üç bileşenden biri olan birinci basamak sağlık emekçilerini görmezden gelmeye artık son vermelidir. Onları incitmeden hak edişlerini vermesi, sağlık alanındaki mücadelede azim ve gayretlerini olumlu etkileyecektir.
2- CORONA Salgının geldiği nokta; İstanbul İl Sağlık Müdürünün açıklamasına göre, vaka sayısı % 50 artmıştır. Bunun anlamı ülkemiz hızla 4. pike doğru yol almaktadır. Bu durum geçtiğimiz bayram süreciyle birlikte vatandaşlarımızın salgınla mücadele tedbirlerini dikkate almamaları ve yeterince aşılanmamalarının sonucudur.
Sağlık Bakanlığın elinde yeterince aşı olmasına rağmen, aşıdan ısrarla kaçanların, Bilim Kurulu üyelerinin açıklamaları doğrultusunda bir an önce kendi sağlıkları için aşılarını olmalıdırlar.
Türkiye Yoğun Bakım Derneği Başkanı Dr.İsmail Cinel, yoğun bakımda tedavi gören Covid hastalarının %95′ inin aşısız olduğunu paylaştı. Bunun anlamı yoğun bakımda yatan 20 hastanın 19’u aşı olmayan hastalardır. Yani aşının olumlu etkisi ortadadır. ”İlgili Bilim Adamlarına göre AŞI olup ölen olmamış, bir kaç günde geçen yan etkiler olmuştur.”
Dünyada etkin olan DELTA ve DELTA PLUS varyantlarına karşı BionTech aşısının %94 etkin olduğu söylenmektedir.
İster İki doz BionTech, ister iki doz Sinovac üstüne tek doz BionTech aşısı olsanız bile, bu süreci sağlıklı geçirebilmek için ”MASKE-MESAFE-HİJYEN” kurallarına uymalıyız.
Lütfen sevdikleriniz ve kendi sağlığınız için AŞI olunuz!
Sağlıklı kalınız…
Dr. Hüseyin GÜNDOĞDU
Genel Sağlık İş Balıkesir İl Başkanı
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu İl Temsilcisi
Kalemine sağlık.çok doğru tespitler.