Dr. Nurcan Özaslan Edremit Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde görev yaparken şiddete uğradı, Özaslan’ın parmağı kırıldı. Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet Uçan saldırıyı kınarken, “Saldırganların kamuoyu baskısı ile kısa süreliğine tutuklanıp, ardından serbest bırakılmasını değil, etkin biçimde cezai yaptırıma tabi olmalarını bekliyoruz.” dedi. Türk Tabipler Birliği de saldırıyı kınarken, sağlıkta şiddetin önlenmesi için acilen etkili yasalar çıkarılmasını istedi.
Balıkesir Tabip Odası Yönetim KuruluBaşkanı Dr. Necdet Uçan’ın konuya ilişkin açıklaması şöyle:
“2 yıl önce Balıkesir merkezde, 1 yıl önce bıçaklı saldırıya uğrayan Ayvalık 5 No’lu ASM deki meslektaşlarımızdan sonra; bu kez ne yazık ki Dr. Nurcan Özaslan meslektaşımız da daha dün Edremit Devlet Hastanesi Acil Servisinde görevini yaparken şiddete uğradı, saldırgan tarafından parmağı kırıldı. Kendisine ve camiamıza geçmiş olsun diyoruz. Elbette ki meslektaşımızın yanında ve konunun hukuksal takipçisi olacağız.
Her yıl sağlık kurumlarında yüzlerce şiddet olayı ile karşı karşıya kalan sağlık çalışanları olarak; sağlık kurumlarında bizlere yönelen şiddetin, kadına şiddet, doğaya, ağaca, hayvana, iklime gösterilen hürmetsizlik zihniyetinden beslendiğini biliyoruz.
Sağlık çalışanlarına yönelik olarak görsel ve yazılı medyada yer alan yanıltıcı haberler, konunun uzmanı olmayanların açıklamaları da şiddete yol açan bir başka unsurdur.
Şiddet ülkemizde 19 yıldır uygulana gelen Sağlıkta Dönüşüm Programının önemli çıktılarındandır. Kamusal hizmetin, halk sağlığının öncelenmesini dışlayan, talebin kışkırtılıp, performans ve alt yapısı hazırlanmayan uygulamalarla ne yazık ki şiddete davetiye çıkarmaktadır. Sağlık hizmetine meta, hastaya ise müşteri olarak yaklaşmaktadır. Bu sistemde nitelik değil, nicelik esastır ve ne yazık ki bu durum hekim ile hastayı “düşman” gibi karşı karşıya getirmektedir. Sistemin sorumluluğu, sağlık çalışanlarına yüklenemez.
Sağlıkta şiddetin “sağlıkçılara jest olarak yasa çıkarmakla” engellenemeyeceği aşikârdır.Kararlı, samimi ve net bir siyasi tutum alınmalıdır. Konuyu taktik olarak değil, gerçek ve yaşamsal bir sorun olarak görüp adım atmalıdır. Bizler caydırıcılığı olan hukuksal düzenlemeler bekliyoruz. Şiddet ile ilgili cezai müeyyidelerin sağlıkla ilgili Temel Sağlık Hizmetleri Kanununa ek yapılan değişikliklerde değil, Türk Ceza Kanunu’nda açık şekilde yer almasını istiyoruz. Saldırganların kamuoyu baskısı ile kısa süreliğine tutuklanıp, ardından serbest bırakılmasını değil, etkin biçimde cezai yaptırıma tabi olmalarını bekliyoruz.
Maalesef ülkemizde her saat başı 1 sağlık çalışanı şiddete uğramaktadır. Ve şiddet pandemi döneminde sağlık çalışanlarının canını dişine takıp, gece-gündüz demeden mücadele verdiği dönemde dahi ilimizde de, başkentin göbeğinde de sağlıkta şiddetin önüne geçilemedi, sağlık çalışanlarının kendini korumak için kapıya kurduğu barikat hâlâ taze olarak zihinlerde durmaktadır.
Tüm hekim ve sağlık çalışanlarına geçmiş olsun, tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen geleceğe dair umudumuzu diri tutuyoruz. Şiddet uygulayanların hak ettikleri cezalara çarptırılmalarını ve başta sağlık ortamı olmak üzere ülkemizin her yerinde ve her alanında şiddetsiz bir ülke ortamı oluşturma görevi olan tüm yetkilileri sorumluluğa davet ediyoruz.
Özgüven ve cezasızlıktan alınan cesaret; gerekli yaptırımlara uğramaz, en etkili ağızlardan öfke dili kullanılmaya devam edilir ve tutum alınmaz ise bu ülkede hekimlik yapılamaz, sağlık hizmeti sunulamaz. Saygılarımızla…” (balikesir24saat.com)