Yaklaşık altı aydır tedavi gören abim, zeytin diyarı olan yaşam yerimde polifenol değeri yüksek zeytinyağı üreten bir firmayı sordu bugün bana.
Havran yolu üzerinde bulunan bu firmayı daha önce ziyaret ettiğim ve ürünlerinin kalitesi hakkında bilgi sahibi olduğum için, doğru adreste olduğumuzu söyledim hemen.
İstisnalar var elbette ancak çoğunlukla derdimize derman ararken sağlıkla ve sağlıklı beslenme ile ilgili daha çok bilgi ediniyor ve uygulamaya çalışıyoruz.
Zeytin yaprağı, zeytin ve zeytin ürünlerinin birçok hastalığa şifa kaynağı olduğunu bilmeyen yoktur. İşte bu şifa; bitkilerde bulunan ve faydaları saymakla bitmeyen polifenol isimli mikro besinlerin, en çok da oleuropein’in zeytin yaprağı ve meyvesinde yüksek miktarda bulunuyor olmasından kaynaklanıyor.
Zeytin ağaçlarının bol olduğu bir yerde yaşamama rağmen daha önce bu konuda çok fazla bilgi sahibi değildim açıkçası. Ne yazık ki hayat bazen zorluyor insanı öğrenmesi için. Neyse…
Peki, polifenoller sağlığımız için neden bu kadar önemli?
Güçlü antioksidan özelliğe sahip olan polifenoller hakkında kolayca ulaşabileceğiniz çok sayıda önemli kurumlara ait akademik araştırma var, sağlıklı bir yaşam için zaman ayırıp okunmaya değer olduklarını düşündüğüm.
Yine de birkaç özelliğini paylaşmadan geçmek haksızlık olur bu yaşam mucizesine.
Polifenollerin kanser oluşumunu ve tümör gelişimini engellediği kanıtlamış ve hatta öyle ki zeytinin ürettiği polifenollerin, zeytin ağacının da uzun yıllar yaşamasının garantisi olduğu söyleniyor.
Öncelikle güçlü antioksidan oldukları için insan vücudunda çeşitli nedenlerle oluşmuş serbest radikalleri kararlı hale getirme kabiliyetine sahiplermiş.
Çeşitli reaktif oksijen türlerini hücrelerden uzaklaştırarak metabolizmayı zinde tutuyorlarmış.
Düzenli tüketildiğinde kanser, kalp, damar hastalıkları ve sinir sistemindeki arızalarla birlikte birçok kronik hastalığa yakalanma riskini azaltıyorlarmış.
Polifenoller reaktif unsurlara, kanserli ve mutasyona uğramış hücrelere müdahale edebiliyor, hücre çoğalışını denetleyen ana proteinlerin harekete geçmesini sağlayabiliyor ve kansere bağlı bir takım genlerin ortaya çıkışının önünü kesebiliyormuş.
Bu arada araştırmam esnasında; özellikle İspanya’da kanser tedavilerinde ve kozmetikte kullanılan 400 polifenol değerli zeytinyağlarının Balıkesir ve Muğla gibi illerimizin zeytinlerden elde edildiğini öğrenmem, ülkem adına sevindirici bir bilgi oldu benim için.
Detaylı araştırma yaparak uygun teknik ve şartlarda üretilen yüksek değer polifenol içeren zeytin ürünlerini tüketmenin beden sağlığı için önemli bir yatırım olduğunu, abim için araştırma yaparken daha iyi anladım. Ve açıkçası kendi adıma hayıflandım, geç bilgilendiğim için.
Neyse zararın neresinden dönersek kardır. Zira günümüzde hava, su, toprak ve çevre kirliliği ile mücadele eden vücudumuz, ayrıca gıda mevzuatına uygun olmayan ve denetimsiz üretilen birçok sağlıksız gıdaya da maruz kalıyor.
İnsan ömrü ile ilgili farklı inanışlara sahip olunsa da her ne kadar yaşanacaksa sağlıklı yaşamaktır önemli olan.
Ne üzücüdür ki kaliteli zeytin ve ürünlerinin üretildiği bir ülkede yaşamamıza rağmen tüketici olarak nasıl fayda sağlayacağımızı çoğunlukla bilmiyoruz.
Ülkemizde 1000mg/kg polifenol seviyesinde üretim yapan ve uluslararası tescillenmiş firmalarımızın olması gurur verici. Hatta yazıma başlık olan “Sağlığınız için, sağlıkla için” bu firmalardan birisine ait. Ancak yine de tüketmeden önce özellikle de bir tedavi sürecinde iseniz doktorunuzun kontrolünde kullanmanız doğru olacaktır. Zira çok fazla bilgi paylaşmak istemeyişimin sebebi de yanıltıcı ve yönlendirici olmamak adınaydı.
Unutmamak gerekir ki sağlık, sahipken önemsenmeyen ancak kaybedildiğinde kıymetli olan bir zenginliktir.