Sabır, zorluklar, sıkıntılar, acılarla karşılaşıldığında sakin kalabilme, metin olabilme ve olayı aşma gücüne sahip olma halidir.
Sabır, bir kişinin olumsuzluklarla karşılaştığında tepkilerini kontrol etmesini, öfkesini yönetmesini sağlar.
Sabır ayni zamanda bir hedefe ulaşmak için, süreklilik gösterme, zor zamanlarda umutsuzluğa kapılmamak ve doğru kararlar alma becerisidir.
Sabır, bir çok kültür ve dinlerde önemli bir değer olarak kabul edilir.
Bazen iş hayatımızda, bazen özel hayatımızda, bazen günlük yaşamımızda engeller, olumsuzluklarla karşılaşır bunu sonucunda da mutsuz olur, umutsuzluğa kapılırız.
Ve bize sabırlı olmamız tavsiye edilir.
Sabır, asla olumsuzluklar karşısında pasif bir bekleyiş, ya da olumsuzluklara karşı hareketsiz kalmak anlamına gelmez.
Sabırlı olmak, çoğu zaman bir şeyleri değiştirmek için aktif bir çaba göstermek, direnmek, pes etmemek anlamına gelir.
Kişinin koyduğu hedeflere odaklanmasına ve hedeflerine ulaşmak için, gereken zamanı, çabayı göstermesi çözüm araması sabrın bir parçasıdır.
Hiç bir şey yapmadan beklemek sabır değildir.
Sabır, haksızlığa boyun eğmek veya insan haklarına göz yummak anlamına da gelmez.
Aksine insanın içsel gücünü bulmasının ve doğru olanı yapmasıyla da ilgilidir.
Sabır, haksızlıklara karşı durmayı, adaletin peşinden gitmeyi de engellemez.
Hoşgörülü, merhametli olmayı öğretir, ancak haksızlığa yapana karşı sessiz kalmamayı da öğretir.
Kişinin içsel huzuru, sabırlı bir şekilde adalet aramakla mümkündür.
Sabır, öfke, acı ve üzüntü gibi duyguları bastırmayı değil, bu duygularla başa çıkmayı ifade eder.
Sabır, öfkeyi, kini, acımasızlığı hoşgörüye, sevgiye dönüştürmeyi içerir.
Sabır, her şeyi, değiştiremeyeceğin şeylerde dahil, kabul etmek anlamına gelmez.
Sabır, beklemek, katlanmak, hiç bir şey yapmamak değil, kişinin karşılaştığı zorluklar ve olumsuzluklarla sağlıklı bir şekilde başa çıkmak için gösterdiğimiz aktif bir çaba, irade, kararlılık, umut ve sürekli aksiyon hâlinde olma halidir.
Hiç bir şey yapmadan, gayret göstermeden “Sabreden derviş, muradına ermiş” demek hiç değildir.
Çalışmak, çabalamak, ders almak, işe yaramayan şeylerin farkına varmak, bunları değiştirmek için uğraş vermek gerçek anlamda sabırdır.
Sabır, ayni zamanda kişinin kendi içsel gücünü keşfetmesi, duygusal ve manevî olgunluğa erişmesi ve zor durumlarla başa çıkabilmesi için bir bir araçtır.
ASLA TESLİMİYET DEĞİLDİR
BİZE SABIR TAVSİYE EDENLER, DAHA FAZLA SABRIMIZI DENEMESİNLER
SERPİL GÜLEÇYÜZ
EĞITİMCİ
