Bu hafta ünlü yazarımız Sabahattin Ali’nin 76. ölüm yıldönümü idi. Edremit’te Edremit Lisesi Mezunları Derneği ünlü yazarımızı kendi adını taşıyan ve heykeli bulunan parkta andı. Bizde bu haftaki sohbet konumuz olarak Sabahattin Ali’yi konuşacağız.
Sabahattin Ali, 1907 yılında Gümülcine’nin Eğridere kazasında doğdu. Babası piyade yüzbaşısı Selahattin Ali’dir. İlköğrenimini İstanbul, Çanakkale ve Edremit’te tamamladı.
Edremit’e 1921 yılında geldiler. Bu yılda Edremit düşman işgali altındadır. Düşman karargah binası bugünkü Özel İdare binasıdır. Sabahattin Ali bu zor şartlarda Tevfikbey ilk mektebine kaydolmuştur. Bu okul eski Halk Eğitim binasıdır. Zaten aile Hekimzade mahallesinde yanık değirmenin yanında bir eve yerleşmiştir. Okul evlerine çok yakındır. Asıl Edremit’te bu çevredir. Babası mütareke yıllarında emekli olmuş ama emekli aylığı alamamaktadır. Bundan dolayı aile zor geçinebilmektedir. Hatta babası geçinmek için pazarcılık yapmaya başlar. Sabahattin Ali akşamları sokak lambasının altında kitap okumaya çalışmaktadır. Okulun karşısında ise Ayvalık cephesini kurup düşmana direnen Reddi İlhak Cemiyetinin katibi Ruhi Naci Sağdıç oturmaktadır. Sabahattin Ali’nin sokakta kitap okumaya çalıştığını görünce “bu çocuğa yardımcı olmak lazım” diyerek Sabahattin Ali’nin Balıkesir Muallim Mektebine gitmesine yardımcı olur.
Bu okul günümüzdeki Necatibey Eğitim Fakültesidir. Burada beş yıl okur. Fakat bazı nedenlerle okuldan ayrılıp İstanbul muallim mektebine geçmek zorunda kalmıştır. Okulu 1926 yılında İstanbul’da bitirir. Sonra Yozgat’a tayini çıkar ve burada bir yıl ilkokul öğretmenliği yapar. Sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın açtığı sınavı kazanarak Almanya gider ve iki yıl(1928-1930) eğitim görür. Dönüşte Aydın ve Konya’da ortaokullarda Almanca öğretmeni olarak çalışır.
1932 yılında bir şiir nedeniyle tutuklanır ve bir yıl Konya ve Sinop hapishanelerinde yatar.
Cumhuriyetin 10. yıl dönümü nedeniyle çıkarılan afla çıkar. Yine Milli Eğitim Bakanlığında çalışmaya başlar. 1935 yılında Aliye hanımla evlenir.1936 yılında yedek subay olarak Eskişehir’de askerliğini yapar.1938 yılında Musiki Muallim Mektebinde Türkçe öğretmeni olarak çalışmaya başlar. Sonra Ankara Devlet Konservatuvarında Almanca öğretmeni olarak(1941-1945) çalışır.
1945 yılında öğretmenlikten ayrılarak gazeteciliğe başlar. Çalıştığı gazeteler Tan olayları sırasında tahrip edilince Aziz Nesin ile beraber Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa gibi dergiler çıkarırlar. Bu dergilerindeki yazıları nedeniyle yine 3 ay hapis yatmıştır.
1948 yılı içinde yine yazılarından dolayı bir daha 3 ay hapis yatmıştır. Çıkınca çalışacak gazete bulamamış ve yurt dışına çıkmak istemiştir. Yasal yollardan yurt dışına çıkamayınca Bulgaristan’a kaçmak istemiş ve ona rehberlik yapan Ali Ertekin tarafından 2 Nisan 1948 tarihinde Kırklareli’nde Bulgaristan sınırında öldürülmüştür. Ali Ertekin 4 yıl hüküm giymiş ama birkaç hafta yattıktan sonra çıkan afla dışarı çıkmıştır.
Eserleri 1950 yılından beri Bulgaristan’da okullarda okutulduğundan dolayı bu ülkede çok tanınır.
İlk şiirleri 1926 yılında Balıkesir’de Orhan Şaik Gökyay’ın çıkardığı Çağlayan dergisinde yayınlanmıştır. Öykülerini Varlık’ta yayınlamıştır. Kanal, Kırlangıçlar, Arap Hayri, Pazarcı, Kağnı dikkat çeken öyküleridir.
Yazılarında ezilen insanların acılarını, sömürülmelerini dile getirmiştir. 1937 yılında Kuyucaklı Yusuf romanını yayınlamıştır. Şiirlerini 1934 yılında Dağlar ve Rüzgar isimli kitapta yayınlamıştır. İçimizdeki Şeytan ve Kürk Mantolu Madonna diğer önemli romanlarıdır.
Ali Baba dergisinde şöyle der ”Çalmadan çırpmadan, bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi”
2017 yılında kaldığı ev Edremit Belediyesi tarafından kamulaştırılıp müze haline getirildi. Cumhuriyet meydanının yanına adına bir park yapılıp bir heykeli dikildi. Bir büstü de evinin yakınlarına meydana konuldu.
Kuyucaklı Yusuf romanında Edremit’i anlatır. Şiirlerinin pek çoğu bestelendi ve sanatçılar tarafından okunmaktadır. Kitapları günümüzde Yapı Kredi yayınları tarafından basılıp satılmaktadır. Hala çok satanlar listesindedir.
İçimizdeki Şeytan romanından dolayı Nihal Atsız ve arkadaşları ile arası açılmış ve mahkemeye düşmüştür. Mahkemeyi Sabahattin Ali kazanmıştır.1945 yılı sonrası Türkiye, ABD ile irtibatını arttırmaya başlamıştır. Bu yakınlaşmaya karşı çıkmıştır. Mezarı yoktur. Öldürüldüğü yere adına bir tabela konulmuştur.
41 yaşında çok gençken öldürülmüştür. Eğer yaşasaydı ülkemize daha pek çok hizmeti olacaktı. Daha pek çok aydınlatıcı yazılar yazıp yayınlatacaktı. Dili arı duru Türkçedir. Şiirlerinin bir kısmını Kazdağları’na yazmıştır. Edremit’in yüz akıdır. Aydın Kuyucak’ta Kuyucaklı Yusuf romanından dolayı onu sahiplenir ve onun adına etkinlikler yapar. Edremit’te değeri yeni anlaşılmaktadır. Ruh şad olsun. Saygılar.
06 Nisan 2024
Sinan Kahyaoğlu