( Ölmez Ağacın Gölgesi’nde Edremit Kitap Fuarından)
Edremit’in Sabahattin Ali’si.
Nasıl da yakışmış bu sözler Sabahattin Ali’ye.
Kitabı yayına hazırlayan Öner YAĞCI, Aydın İLERİ, Necdet SARAÇ.
Ne iyi ettiniz de “Ölmez Ağacın Gölgesinde Kitap ile , ölümsüz eserlerin yazarı , öldürülen Sabahattin ALİ” ile bizleri buluşturdunuz.
Kitabın içeriğinde bilmek istediklerimiz bir bir anlatılmış. Bir solukta okunmuyor. Okudukça , geriye dönüp bir kez daha düşünmenize neden oluyor satırlar. Bunca değerli, yurtsever , üretken bir yazarın öldürüldüğünü bilmenin hüznü ve gönül kırıklığı ile sayfalardaki resimler canlanıyor sanki. Aynı topraklarda yaşadığım hemşehrim Sabahattin Ali , Kaz Dağlarındaki resmine takılıyor gözlerim.
Sabahattin Ali Kaz Dağlarında.
Bu resmin çekildiği Kaz Dağlarının neresi diye iyice bakıyorum. Çıkaramıyorum. Dağlar şiirini, şarkı olarak mırıldanıyorum. Satırları dökülüyor fısıltıyla dudaklarımdan.. Karşımda Kaz Dağları. Diğer adıyla bin pınarlı İda Dağı..
Sabahattin Ali’nin yeşil mürekkepli kaleminden , yüreğinden, ellerinden dökülen satırlar..
DAĞLAR…
Başım dağ saçlarım kardır, Deli rüzgarlarım vardır, Ovalar bana çok dardır, Benim meskenim dağlardır.
Şehirler bana tuzak, İnsan sohbetleri yasak, Uzak olun benden uzak, Benim meskenim dağlardır.
Kalbime benzer taşları, Heybetli öter kuşları, Göğe yakındır başları; Benim meskenim dağlardır.
Yarimi ellere verin; Sevdamı yellere verin; Elleri bana gönderin: Benim meskenim dağlardır.
Bir gün kadrim bilinirse, İsmim ağza alınırsa, Yerim soran bulunursa: Benim meskenim dağlardır. (1931)
***
Edremit Kitap Fuarı’nın ikinci gününde Balıkesir Üniversitesi Edremit Sivil Havacılık Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Abdullah Soykan, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Tan, Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker, Turizmci İş adamı Murat Bostancıoğlu ve Tarihçi Sinan Kahyaoğlu Edremit’in tarihini, turizmini, tarımını ve zeytinini anlattılar.. Edremit’in geçmişinin de her yönüyle konuşulduğu izlenceyi konuklar ilgiyle izlediler.
Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali ve Sabahattin Ali belgeselini yapan gazeteci ve belgeselci Nebil Özgentürk’ün konuk olarak katıldığı izlencede duygu dolu anlara tanık oldum. Nebil Özgentürk duygu dolu sesiyle söyleşide izleyenlerin de yüreğine dokundu.
“Önceden Rock şenlikleri için geldiğim Edremit’te şimdi kitap fuarı ve Edremit’li Sabahattin Ali için buradayım.
Sabahattin Ali’nin ata toprağı olan Edremit’te O’nu anıyoruz. Sabahattin Ali Anı Evi’ni gezip gördüm, çok beğendim”
Kızı Filiz Ali canlı bağlantı ile katıldığı izlenceye ayrı bir güzellik sundu. Duygu dolu sesinde babasına özlem ve geçmişin anılarının burukluğunu hissettim.
Filiz Ali sözlerini şöyle tamamladı.
“Babam hayatta olsaydı çok sevinirdi. Edremit onun ana-baba ocağıydı. Babama sahip çıkan tüm Edremitlilere teşekkür ediyorum”.
Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan şu önemli açıklamayı yaptı:
“Sabahattin Ali’ye “Edremit’in Sabahattin Ali’si diyoruz. Şükrü Tunar Kültür Merkezi önünde yeni düzenleyeceğimiz alana Sabahattin Ali Kültür ve Sanat Alanı adını vereceğiz. Ayrıca, Sabahattin Ali’nin Edremit’te yaşarken sık sık kullandığı Akçay Belediye Plajına ise Sabahattin Ali Plajı adını vermek istiyoruz. Onu ölümsüzleştirmek ve yaşatmak istiyoruz” .
Sabahattin Ali’nin yakın arkadaşı Edremitli şair Mustafa Seyit Sütüven’in anıldığı ve hayatından söz edildiği gecede, Türkiye Yazarlar Sendikası üyelerinden Nükhet Eren , Bülent Güldal Sabahattin Ali’nin yakın arkadaşı ve dostunun şiirlerinden örneklerle geceye ayrı bir güzellik kattılar.
***
Fuarın ikinci gününde yaşadığım şaşkınlığımı anlatmalıyım. Sanki çok meşhur bir yazarmışım da , haberim yeni oluyormuş gibi duygu yüklüydüm o gece. Keyiflendiğimi ve ilk kez bu kadar coşkulu yazma isteğimin olduğunu sizlere de diyeyim. Edremitli bir hemşehrimin coşku dolu sohbetinden söz etmeden geçersem her ikimize de haksızlık olur. Olmasın ama değil mi.. Yirmi yılın yazar yamaklığının övgü dolu ödülünü bir tiyatro yönetmeni ve oyuncusundan almanın anısını da not edelim buraya.
O gece imza gününde torunum Gökçenaz ile birlikteyim. Bir bey geldi. Selamlaştık.
Ve .. ” ben bu kitabı okudum. Geçen yıl deniz kenarında kitap okurken bir bayan bu kitabı bana hediye olarak verdi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine bağışlamışsınız. O hanım da bana hediye etti. Çok şaşırmıştım , ilk kez ücretsiz bir kitap armağan ediliyordu. Kitabınızı okuduğumda Edremit ve çocukluğumu anımsadım.. Şimdi ise ; sizi görmek ve tanıma şansını yakaladım. Kitabınızı beğenerek okudum. Teşekkürler ..
Edremit Lisesi mezunuyum. İstanbul Şehir Tiyatrolarında oyuncu ve yönetmen olarak görev yapıyorum. ”
Şaşkınlığımı üzerimden attıktan sonra sohbeti koyulaştırdık. Hemşehrimizle kitap , tiyatro ve Edremit Kitap Fuarı üzerine söyleştik.
– Keşke kitabınız yanımda olsaydı da imzalasaydınız. Çok memnun olurdum.
Bir kitabın lafı mı olur hemşehrim dedim.
– Ayaklı Gaste’yi memnuniyetle , seve seve imzaladım .. Yönetmen ve oyuncu .. Sanatçı Edremitli Tarık Şerbetçioğlu’na armağanım oldu gariii.. Okumayanlara okutsun diye..
İstanbul Şehir Tiyatroları Yönetmen ve Oyuncusu Tarık Şerbetçioğlu’na Ayaklı Gaste kitabımı gülümseyerek imzaladım..
Öğretmenlik anılarımdan çok etkilendiğini söyleyince , köy okullarının kapalı olması ve taşımalı eğitimden duyduğum sıkıntıları anlattım.
Sıkıntılarımız artarak sürüyor. Ülkem adına duyduğum kaygılar uykularımı kaçırıyor. Uykuları kaçmayan kaç kişi var ki ?
Tunceli / Hozat ve çevresindeki yangın bugün 14. gününde ve hala söndürülemedi.. Bu yıl yangınlardan nasibimizi fazlasıyla aldık. Yangın söndürmede sınıfta kaldık !..
Afgan göçünün sayısı konusunda her gün çelişkili açıklamalar sürüyor. Kime inanacağımızı şaşırıyoruz.. Üç yüz bin diyen var. Bir milyona yaklaştık diyen var!..
Demografik yapımızla oynanıyor diyenlere buradan söyleyelim..
Günaydın olsun garii…