Şapka düştü kel göründü.
Taaa Kurban Bayramı öncesinden belliydi.
Bilim insanları sürekli uyardı.
Kasım’da, Aralık’ta “tsunami” dediler.
Bilinmesine rağmen “çok ciddi” önlemler alınmadı.
Bilim Kurulu üyeleri sürekli doğruları söyledi.
Ateş hoca, Azap hoca diğerleri her gün konuştu…
Sert önlemleri hep söylediler.
Anlaşıldı ki “karar mercii” değiller!..
“Tavsiye Kurulu” gibiler..
Kuruldaki “söylemlerle”sonrasındaki “eylemler” onları da tatmin etmedi.
Tartışmalar ayyuka çıktı.
Bakan Koca sonunda söyledi.
Söylemek zorunda kaldı.
Hem de üç gün önce..
Ne dedi?.
“Daha sert önlemler alınsın isterdim”
Elini tutan mı var?..
Neden alınmıyor hocam?..
Neden alamıyorsunuz?..
Anlıyorum..
Sakal bıyık hikayesi..
Memleket kıpkırmızı!..
Ateş bacayı sardı.
Bak şimdi..
Erdoğan ne diyor?..
“Bu işin birinci derecede sorumlusu Bilim Kuruludur”
Hadi buyrunnnn!..
Ahhh ah..
Talihsizliğimiz.
İdare edenler ve idare edilenler!..
Ve..
İdare edenlerin içinde ayrıca idare edilenler!..
Gel de söyleme..
Öngörüler “tehlikeyi” işaret ederken..
Erk ; yüz yüze eğitimden bahsetti!..
Yalan mı?..
Küçücük bebeler ana okullarına gitti.
Şimdi Ana okulları,uygulama sınıfları 4 Ocak’a kadar tatil edildi.
Ne olurdu bu yılı “Feda Yılı” ilan etseydiniz?..
Bir yıl okul olmasaydı ne olurdu?..
1 milyon 117 bin öğretmeni korurdunuz!..
17 milyon öğrenciyi “temas”tan uzak tutardınız.
Aileleriyle düşünün rakamı..
Olmaz mıydı?.
Bal gibi de olurdu.Böyle oldu da ne oldu?.
Hadi canım sende..
Bugün 10’a kadar evdeyiz.
10’dan sonra dışarıda..
Virüs nerede?..
10’a kadar uyudu 10’dan sonra her yerde..
Öyle mi?..
Hadi, hadi, hadiii..
Dün Hastanedeydim.
Kimse bana yutturamaz!..
Açıklama yapsanız da benim için önemi yok.
Çünkü gerçekleri..
GÖZÜMLE GÖRDÜM..
Ne olur çıkmayın
Kurallara çok sıkı uyun..
İmkanınız varsa EVE KAPANIN VE EVİ GELENE GİDENE KAPATIN..
“KAPANMA KARARINI” beklemeyin..
“YAŞAMSAL KARARINIZI” KENDİNİZ VERİN!..
Sağlıkla kalın..