Daha çok bu tip haberler medyaya yansıdı mı başlık şöyle olur: “Adaletsizliğin resmi”.
En uygunu da budur aslında, o yüzden aynı başlığa defalarca rastlayabilirsiniz.
“Resim” dedin mi aslında o fotoğraftır, toplumun, ülkenin, piyasanın görüntüsünü çeker.
Ekonominin fotosu desen şık olmaz ama “ekonominin resmi” dedin mi daha bir havalı gelir.
Yargının resmi.
Piyasaların resmi.
Siyasetin resmi.
Eğitimin resmi.
Çevrenin resmi.
Gazete yine “adaletsizliğin resmi” demiş, vurgu yapılan adaletsizlik ise bu kez gelir dağılımı ve işçilerin çalışma koşul ve saatleriyle ilgili.
Gelir dağılımında Türkiye, OECD verilerine göre Avrupa ve Asya’nın en kötüsü.
Türkiye’den bozuk OECD üyesi olanlar ise şunlar: Kosta Rika, Meksika, Brezilya, Güney Afrika ve Şili.
Avrupa’nın en kötüsü çıkmamıza şaşmadık ama araştırmaya göre OECD içinde Asya’nın da en kötüsü çıkmışız ya işin berbat tarafı bu.
Gelir dağılımının en adil olduğu ülke neresi?..
Tahmin ettiğiniz gibi, yine Kuzey’den…
Bu kez İzlanda resmin bu tarafında birinci.
Türkiye’nin sahip olduğu servetin yüzde 54’ü, nüfusun yüzde 1’lik diliminin elindeymiş.
Servetin yarısından fazlasının ülkenin yüzde birinin elinde bulunduğu bir diyarda ekonomik mutluluk, gelir dağılımında adalet veya halkın maddi yönden bırakın refahı, az biraz rahat olduğu söylenebilir mi?..
Kuşku yok, hayır.
Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 73’ünün serveti 10 bin doların altında.
Binde birimiz ise dolar milyoneri.
Nüfusun yüzde 10’unun serveti ise ülke servetinin yüzde 77’sini oluşturuyor.
Ve kötü bir veri daha: Geçmiş 10 yıl içinde OECD verilerine göre Türkiye, gelir dağılımı en hızlı bozulan 3 ülkeden biri konumunda.
OECD raporunda başka olumsuzluklar da var bize yansıyan.
Ki bu raporlar aslında ülkelerin nerelerde bulunduklarını göstermesi ve ekonomi yönetimlerinin ders alarak sorunları giderme çabasında onlara yol gösterici nitelikte olmaları bakımından oldukça faydalılar.
Rapora göre işçisini en çok çalıştıran ülke de Türkiye çıkmış. Haftada 60 saatten fazla çalışan işçi sayısı yaklaşık yüzde 21.
Bu kötü değerlendirmede Türkiye’nin peşindeki ülkeler yine hemen hemen yukarıda yazdıklarımız ile aynı: Kosta Rika, Meksika, Kolombiya, Endonezya.
Listede en düşük oranlarla işçi refahı en yüksek olan ülkeler ise Litvanya, Letonya, Estonya.
Bu raporlar aslında sadece bir fotoğraf.
Olanı ortaya koyuyor.
Ama ders almamız ve sorunların üzerine gitmemiz gerekiyor.
Özellikle son aylarda ama daha da geriye gidelim son birkaç yıldır sabit gelirli, hayatını kabuslar içinde idame ettiriyor.
Sabit gelirlinin yani ücretlinin, maaş alanın alım gücü düşüyor, ekonomik zorluklar yaşam kalitesini düşürüyor.
Resmin o tarafına bir daha bakılmalı.
Servetin yüzde 54’ünün nüfusun yüzde 1’inin elinde olduğu bir toplumda ekonomik olarak “mutluluk” sağlanamaz.
Güzel resim var, kötü veya beğenmediğiniz var…
Maalesef bu, gerçekten de “adaletsizliğin resmi”!