featured
  1. Haberler
  2. GENEL
  3. RAHMİ AMCA

RAHMİ AMCA

Bana özel mi bilmiyorum,  ne zaman eski bir maran­goz atölyesine girsem nedense huzur buluyorum. Hava ne kadar sıcak olursa olsun serin bir ortam, atölyeyi saran ah­şap ko­kusu, tezgâhın üstünde biriken ince bir talaş tabakası, ama hepsinden önemlisi dünyayla bağlantısını koparmış bir şe­kilde keyifle işini yapan bir marangoz ustası. Rahmi Amca’nın atölyesinde de du­rum farklı değildi. Yıllarca öylesine keyifli işler yapılmış ki,  atölyenin her yerine sinmişti bu güzel duygular.

Tam altmış beş yıldır bu işi yapıyor Rahmi amca. Ço­cukluk zamanlarında belliy­miş as­lında, bıçakla tahtaları oyarak onlara şekiller ver­meye çalı­şırmış. On altı yaşına geldi­ğinde bir ömür yapacağı mes­leğini fiilen icra etmeye başla­mış. Bir sene sonra ev­lendi­ğinde kendi evinin kapı­ları, pencereleri dahil tüm ah­şap iş­lerini yaparak mesle­ğine sağ­lam bir başlangıç yap­mış. Ziya­retim esnasında ma­rangozluk mesleğinin başla­rında, makine desteği olma­dan, tamamen el emeği ile yapmış olduğu ve bir köy kah­vesinde kullanılan 60 senelik dış kapıyı gösterdi gururla. Biraz yıp­ranmış olsa da hala kendisi gibi dimdik ayaktaydı.

Rahmi Usta’yı sadece mesleğe yatkınlık ile verimlilik arasın­daki basit bir denklemle anlatmak ona haksızlık olur.  O farklı bir zanaatkâr, sıra dışı bir marangoz ustası. Ken­dini keşfetme macerasında yalnızdır.  Mesela hiç ustası ol­mamış. Ona el verecek “Çok iyisin, harikasın.” diyecek, mes­leğin in­celiklerini öğretecek birileri bulunmamış etrafında. Ama kendisi, yanında birçok marangoz yetiştirmiş. Çırakla­rına sadece meslek öğretmemiş, onları kendi tabiri ile hiç boş bı­rakmamış, kişilik gelişimlerine de büyük katkıları ol­muş. Meslekten önce mesleğin ahlakını, sözünün eri olmayı öğret­miş. Esnaflıkta önemli olanın yerine getiremeyeceği sözleri vermemek olduğunu, eğer söz vermişsen de geceni gündü­züne katıp sorumluluklarını yerine getirmek gerekti­ğini be­yinlerine kazımış çıraklarının.

Rahmi Usta’nın keyifli meslek yaşamında başta Dura­beyler olmak üzere yaşadığı coğrafyanın kültürü üzerinde etkileri olmuştur. Onunla birlikte evlere yaşamı kolaylaştı­ran birçok işlevsel materyal girmiş ancak hepsinden önem­lisi 1960’lardan sonra daha önce köy evlerinde kullanılan ağır tahta kapılar yerini hafif ve kullanışlı ahşap kapılara bı­rakmıştır. Tabi böylesine bir etki oluşturmak büyük bir say­gıyı ve namı beraberinde getirmiş.

Atölyesi köyde olan bir ustanın zaten isminin duyula­bilmesi için sıra dışı olması gerekir. Dursunbey’de mesleğine devam etse belki çok daha fazla kazanabilirdi, ama derdi za­ten çok para kazanmak da değildir. Durabeyler’i terk et­memek için sağlam nedenleri vardır Rahmi Amcanın. Annesinin ve otuz beş yıl kayınvali­desinin bakımını üstlenmiş, annelerinin kendi köyleri dı­şında ömürlerini tamamlamalarına gönlü el vermemiştir.

Köyünde de çok mutludur esasında. 1960 ‘lı yıllarda in­sanların ekmek parası için Almanya’ya akın ettiği dö­nemde babasından izin alamadığı için köyünde kaldığında başta bi­raz üzülmüş ancak zaman geçtikçe geleceği için en isabetli olanın bu olduğunu anlamış. Kendisine o dönem izin verme­yen babasına hala dua ediyor. “Benim Almanyam za­ten kö­yümmüş.” diyor. İnsanlar çaresizlik içinde ailelerine daha iyi bir yaşam sunmak için vatanlarını terk edip farklı bir ya­şama gözü kara atlamışlardı. Ancak Rahmi Usta haya­tının hiçbir döneminde çaresiz değildir. O “altın bileziği” sa­ye­sinde memleketinde hiç zorlanmadan yaşamını sürdür­müş, alın terinin karşılığını hep almıştır.

Hayatta en büyük şansı altmış beş yıldır aynı hevesle yaptığı bir mesleğe sahip olmasıymış Rahmi Ustanın. Bu yüz­dendir ki yıllardır aynı motivasyonla işine sarılıyor. Onun farklı olmasının en önemli sebebi geniş kitlelerin saygısını kazandığı mesleğini sadece para kazanmak için yapmaması. En temel derdi kendi mutluluğu. Ürettikçe daha mutlu oluyor, mutlu oldukça daha keyif alıyor ve keyif al­dıkça verimliliği de artıyor. Bu denklemi kurmasa muhteme­len Rahmi Muslu’dan bahsetmiyor olurduk. Onu özel kılan da bu olsa gerek.“Önce kendine yet, sonra başkasına art” diye naçizane bir sloganım var. Kendine yetmiyorsa bir in­san zaten başkasına da pek hayrı dokunmaz diye düşünüyo­rum.  Bu yüzden çok anlamlı ve özel bir hayat onunki.  İnan­cım odur ki Rahmi Muslu gibi üretken ve mesleğine aşık in­sanlar düze çıkaracak bu ülkeyi.

Rahmi Muslu’nun gençlere mesajı da çok an­lamlı“Dünya kırk kulplu bir kazan, birinden tut sen de ka­zan.”

 

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
RAHMİ AMCA
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!