Son günlerde Dursun Mirza, yeni Belediye Başkanı Tolga Tosun’a yönelik “makam aracı ve makam kapısı” konusunda eleştiriler getirerek bu durumu “popülizm” olarak nitelendirdi. Bu açıklamalar “popülist” kavramını biraz daha yakından incelememiz gerektiğini gösteriyor. Popülizm dediğimiz kavram yalnızca popüler olmakla açıklanamayacak kadar önemli, temelinde rantı da barındıran bir yanıltmaca. Öncelikle bu yazıda Tolga Tosun ya da Dursun Mirza’nın “Popülist” olup olmadığını yazmayacağım. Kimlerin popülist olduğuna bu yazıyı temel alarak okur karar verecektir. Özellikle “sol terminoloji ”de “popülizm” kavramının ne anlama geldiğini yazarak başlayalım. Solcuların açıklama ya da söylemlerinde “küfür” olarak kabul edilen bazı kavramlar vardı. Bunlar; faşist, oportünist, pragmatik, sosyal faşist( bazı gelenekler kullanır)ve popülist. Bu saydığım kavramlar sol terminolojide bir küfür ya da aşağılama anlamı taşır. Dolayısıyla bazı kavramlar yalnızca taşıdığı anlamla değil, o anlama atfedilen farklı şeyleri de ifade eder. “Popülizmi” olabildiğince basit anlatacağım…
EKONOMİK POPÜLİZM
Popülizm kavramını birkaç şekilde ele almamız gerekiyor. Basit olarak “popülizm” halkın ihtiyaç duymadığı halde algı yaratarak bir yatırıma zemin hazırlamak ve bu yatırımı meşrulaştırmaktır. Bu noktada insanların ortak değerleri ve aidiyet duygusu da çekinmeden kullanılır. Örneğin bir kentin 1000 uçak kapasiteli, bilmem kaç kişilik bir havalimanına ihtiyacı yoktur. Burada önce dünyanın “1’nci, 2’nci limanı olacak. Kentin ya da devletin gücünü göstereceğiz.” gibi millet ve aidiyet üzerinden algı oluşturulur. Bu yatırımın insanların yaşamını kolaylaştıracağı vurgulanır ve ömründe bir kez bile uçak ile seyahat etmeyecek insanlar bir bakmışsınız havalimanın ne kadar önemli bir yatırım olduğunu konuşmaya başlar, yatırımı savunur. Bir diğer örnekte bir kentin 20-25 milyonluk kapalı bir pazar yeri gibi bir yatırıma ihtiyacı yoktur. Devasa boyutta, dükkanlarla birlikte bir yatırım yapılır. Yine aynı anlayışla “bölgenin bir numarası olacak, insanların yaşamı kolaylaşacak.” gibi söylemlerle kent aidiyeti okşanır. Minimal bir milliyetçilik yapılır. Küçük boyutlu, ihtiyaçları karşılayacak 3-5 milyona mal olacak bir iş, bu sayede 20-25 milyonu bulur. Sonra bunca zahmete rağmen dükkanlar boş kalır. Ancak popülist söylemler bu noktada rantı oluşturmuş, belirli kesimler pastadan payını almıştır.
TANINIR OLMAK VE POPÜLİZM
Popüler olma çabası yalnızca lise sıralarında kalmıyor. Kişi yaşı ilerledikçe kentin “elit” kesimine girmeye, oraya ait olduğunu göstermeye çabalıyor. Bununla birlikte siyasilerle ve sanatçılarla çekilen fotoğraflarda bir popülerlik elde etme çabasının göstergesi. Sıradan insanlar için durum böyleyken siyasetçilerse popülerliği “halktan biriyim” imajı ile sağlamaya çabalıyor. Burada samimiyetten uzak, halkla arasına duvarlar örmüş ama bol bol fotoğraf çekilerek halktan biriymiş yani “mış” gibi yapanlardan söz ediyorum. Bu tip insanları da sıkça görüyoruz. Burada popülerlik konusunun sosyal medyanın yaygınlaşması ile farklı bir boyut kazandığını da söyleyelim. Popüler olan biriyle fotoğraf çektirerek beğeni sayısını artırmakta bir popülistlik…
Yukarıda anlattığım durumu örneklerle açıklamak gerekir. Örneğin son dönemde Türkiye’de yıldızı parlayan en önemli isim Ekrem İmamoğlu, onun başkan adayı ilan edilmesinden bu güne kadar bir çok siyasetçi hem konuşmalarında hem de sosyal medyalarından İmamoğlu’na dair paylaşımlar yapıyor. Videolar, fotoğraflar destekler gırla gidiyor. Peki, sosyal medya üzerinden yapılan bu çağrılar gerçek hayata taşınıyor mu? Hayır, taşınmıyor. Taşınsa zaten buna popülizm demezdik. Bandırma’da birçok siyasetçi, CHP’li ve hatta birçok insan İmamoğlu’nun başkan olmasını istiyor. Peki, bu insanlar İmamoğlu’nun seçim çalışmalarına bir gün ayıramaz mı? İmamoğlu’na yönelik algı operasyonlarının arttığı bu dönemde Bandırma’da İmamoğlu’na destek verdiğini söyleyenler bir günlerini seçim çalışmalarına katılmak için gözden çıkartamaz mı? Bir vapura binip, “Bandırma Vapuru bu kez İstanbul’a gidiyor” diyerek İmamoğlu’na moral desteği için yanında olup, bir günü seçim çalışmalarında geçirmek Bandırma’da sosyal medyada bol bol İmamoğlu ile fotoğraf ve destek videoları paylaşan siyasetçiler için zor mu? Bu neden akıllarına gelmiyor? Çünkü bakış açıları popülist, emekten ve ideolojiden uzaklar. Aslında “Popülizm” dediğimiz kavramın sorunu da emek harcamadan çıkar elde etmek. Popülist yatırımlar yaparak rant sağlamak.