“Ver coşkuyu” dercesine…
“Ver pompayı” hallerdeyiz.
Araştırma görevlisi Ceren’in öldürülmesinin ardından daha bir hafta geçmeden…
Konya Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne girdi dolu pompalısıyla üniversiteyle ilgisi olmayan biri.
Nasıl giriyor fakülte binasına diye tuhaf(!) bir soru sormayacağız.
Adliye Sarayı’nda savcı bile katlediliyorsa sonuç ortada: Girmek isteyen, istediği yere giriyor zaten.
Sevdiği kızla görüşmek isteyen pompalı’lı boş bir sınıfta sevdiği kızın gelmesini isterken polisler tarafından bir anlık dalgınlığından faydalanılarak etkisiz hale getirilmiş.
İntihar etmek isteyen pompalı’lının tüfeğinden beş dolu fişek çıkmış.
Bir pompalı olayı, bu kez kansız atlatılabilmiş.
Nasılların arasından sıyrılıp şu pompalı ve bilumum silah sevdasına yine bakmak gerek.
Peynir ekmek gibi satışı yapılan pompalı ve benzerlerinin satışına neden engel olunmaz?..
O kadar olay yaşanıyor.
O kadar can gidiyor.
Giden can kadar önlenen olaylar oluyor.
Ama tık yok.
İnternetten de, hariçten de silah satışına devam.
Pompalı adam öldürmüyor mu?..
Öldürüyor.
Pompalı ve benzerleri herhangi bir izne ve kısıtlamaya tabi olmadan satılıyor mu?
Satılıyor.
İnternetten kart numarasını giren bunlara sahip oluyor, adrese teslim bir de ayağınıza kadar ulaşıyor mu?
Ulaşıyor.
Neden pompalı ve benzerlerinin önü kesilmez ?..
Neden halen çıt yok?
Neden satışı yasaklanmaz?..
Neden o da silah gibi ruhsata veya benzeri bir belgeye bağlanmaz?..
Silah sayısındaki sürekli artışı bir kenara koyun, ruhsatlı veya ruhsatsız silaha sevdanın anlaşılmaz ve çözülmez tablosunu konunun uzmanlarına havale edelim de…
Çok basit bir konu bu karşımızda duran:
Neden internetten ve hariçten bu kadar kolay satışı var bunların?..
Av malzemesi olarak geçtiğinden mi?..
Av kim?
Avcı kim?
Neden?
Neden?
Neden?
Neden sorusuna nasıl bir cevap bulacak siyasi irade?
Bunca olay var karşımızda.
Bunca acı.
Bunca dehşet görüntü.
Bunca ölüm.
Neden tık yok?
Silaha sevdalı vekiller var bizim Meclis’te.
Düğünde havaya ateş açan, konvoy yapan ve araçtan silah sıkan siyasiler var…
Örneği böyle olursa toplum n’olur?
Ne olduğumuz, neye dönüştüğümüz ortada değil mi?..
Canavarlaşan bir toplum olduk.
Öğretmenine çiçek veren toplumdan, ilk ve orta öğretimde öğretmenini döven, fakültede ise araştırma görevlisini öldüren bir hale geldik.
Neden peynir ekmek gibi?..
Neden tık yok?
Neden “neden” sorusu öylesine çıplak ve yanıtsız?