featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. PİŞKİNLİĞİN TAVANI

PİŞKİNLİĞİN TAVANI

“Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz.”

Rahmetli Özal’ın siyaset lügatına -maalesef- kattığı cümle.

Kaç kere delinmeliydi bir şey olması için?

Bir kere delinince bir şey olmuyorsa, iki kafi mi, üç mü olmalı, dört-beş-altı?…

Yıllar içinde bu cümle her türlü hukuksuzluğun altında “mazeret” olarak kullanılır hale geldi iyi mi?

Siyasette zaten olmayan ilkeli hareketi, istisnaları tenzih ederiz, tamamen yok etti gitti.

İşin kötüsü sadece anayasa açısından değil, her türlü olumsuzluk, çirkinlik, suçun ardına da cümlenin ortası kılıf olarak kullanılmaya başlandı:

“Bir kerecik ile bir şey olmaz”

Bir kere cinsel saldırı?!

Bir kere hırsızlık?!

Bir kere yasayı çiğnemek?!

Bir kere istismar!

Bir kere, bir kere, bir kere…

Pişkinlik oldu çıktı bu “bir kere”.

Pişkin bir toplum olduk.

Hatalı olan pişkin pişkin mazeret üretiyor.

Suçlu olan pişkince sırıtıyor.

Siyaset zaten pişkin.

Bugün göklere çıkardığını yarın tu kaka ilan ediyorsun; dün tu kaka ilan ettiğini yarın göklere çıkarıyorsun…

Yapış yapış vıcıklık!

Yapış yapış bulaşıklık!

Sedat Peker’in “yalanlanmayan ve aksi ispatlanmayan” bir ton iddiasının arkasında muhatapların sessizliğe gömülmesini, rezil rüsva olanların pişkin pişkin ve hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmelerini, Cumhuriyet Savcılıklarının ağır iddialara rağmen “üç maymun” haline bürünmelerini nasıl açıklarsınız ki başka?

Pişkinlik iliklerimize kadar işlemiş hale geldi.

İstisnaları ayırıyoruz kuşkusuz.

Ama günlük yaşamın her alanına sirayet etmedi mi bu tablo?

Olumsuzlukları bir kere olunca bir şey olmazmış gibi veya ölçülebilir olarak düşünürseniz eğer az anlamına gelmek üzere kelimenin sonuna -cik eki getirerek hafifletebilir misiniz önümüze konan faturayı?

Azıcık.. Birazcık… Küçücük…

Örneğin cinsel istismarla ilgili Meclis’in önüne gelen düzenlemede siyasetçinin biri “bir kerecik” ile bir şey olmaz demedi mi pişkinliği zirveye tırmandırarak!

-cik ekledi ya hafifledi, mazur görülür hale geldi öyle mi?..

Ve yapılmak istenen yasal düzenleme için de “bir kerecik çıkacak bu düzenleme, bir daha çıkmayacak” denmedi mi!

Akla zarar memleket!

Gerçekten bir kısım aklı evveller toplumun bilgi eksikliğini fırsat bilip insanları nasıl yemlerlerse onlara inanılacağını düşünüyorlar ki işin boyutu o kadar abartılı hale geldi ki artık hayatın her alanına yansıyor!

Bakınız geçenlerde Erzincan İliç’te siyanür sızıntısı meydana geldi. İlgili altın madeninin faaliyeti durduruldu. İddialar Fırat Nehri’ne tonlarca siyanür sızdığı yönündeydi ama madenin yetkilisi bu iddiayı yalanlayarak sızan siyanür miktarı için “sadece 8 kilocuk” dedi.

-cuk getirdi kilo kelimesinin yanına, cuk oturdu! Küçüldü, önemsenmez, zarar vermez hale geldi öyle mi?

Siyanürün 8 kilocuğu mu olur; zehir bu! Bir damlası insanı öldürecek kadar tehlikeli; neyin kilo hesabını yapıyorsunuz?

Pişkinliğin sınırı kayboldu… Ahh Özal ah, “anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz” dediğinden bu yana delinmedik ilke, kural, yasa, ahlak, hukuk, ilke kalmadı.

Minareyi çalan çalana!

Herkes kılıfını da zaten hazırlıyor!

Ama pişkinlik….

Hiç bu kadar yüzsüzlük derecesine ulaşmamıştı.

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
PİŞKİNLİĞİN TAVANI
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!