Bugün size 25 yıllık pazarlama hayatımın 1/3’ünü oluşturan ansiklopedi satışı sırasında başımdan geçen ilginç satış olaylarından bahsedeceğim.
90’lı yıllarda ilk satış yaptığım bölge Kütahya’dayım. Okullarda anket yaparak velilere ulaşıyoruz. Taşımalı eğitim sebebiyle en ücra köylere kadar ulaşıyoruz. Altımda Lada otomobil, tek başıma satış yapıyorum ( Daha sonra 3 yıl arka arkaya 185 kişi arasında Türkiye Satış Birincisi olduğum Görsel Yayınlar Alfabetik Okul Ansiklopedisi’ni pazarlıyorum)
Kütahya’nın Pazarlar ilçesinin bir köyüne gittim. Öğrenci velilerine ulaşacağım. Köy meydanına vardım kimse yok. Tam geri döneceğim sırada 60 yaşlarında bir bey el etti, hoş geldin falan… Ne iş için geldiğimi sordu. Bende kitap sattığımı söyledim.
-Seni bana Allah gönderdi, bende kitap arıyordum dedi.
Evine gittik, amca Almanya’dan gelmiş. Orada gördüğü gibi bir kitaplık almış , bayağı büyük , kendi deyimiyle “neezykafe” içtik.
-Senin kitaplar kaç metre…
Ben şokta, şaşırdım.
-Bu dolabı dolduralım …
O zamanlar öğretmenlere satarız diye,büyük ansiklopedi setimiz de var. Ama esas sattığım ansiklopedi 12 cilt ,mavi ve kırmızı olarak iki ayrı renk.
Ben hemen bir alfabetik okul kırmızı, birde büyük genel kültür ansiklopedisi setinden dolaba dizdim. Yarım metreden fazla yer kaldı ,hemen aynı ansiklopedinin mavi rengini de dizdim. 3 cilt arttı. Amca bu kez…
-Bu fazlaları hesaptan düş demez mi…
Hemen müdahale ettim.
-Bunlarda senin; komşu cocukları, ya da torunların falan okumak için alır, yırtılır , kaybolur, çay dökülür, dolap boş kalır
-Hocam büyük adamsın. Haklısın ,ben bu şekilde düşünmemiştim.
Ben daha öğlen vakti, Almancı amcama hemde peşin 3 set ansiklopedi satmanın gururuyla köyden uzaklaştım…
Metreyle kitap satmak bir kere nasip oldu !!!
***
Anket vasıtasıyla bir öğrenci velisine ulaştım.Aile Kütahya Simav -Gediz arasında benzinlik işletiyor. Benim için süper bir olay , para var … Anne ve babaya konuyu anlattım, memnun kaldılar, ilkokul 4’e giden bir erkek ve daha okula yeni gidecek bir kız cocukları var. Bir takım aldılar, çocuk okulda… Tabii ,ben peşin parayı cebe koydum. Tam kalkacağım sırada, çocuk taşımalı eğitim arabasıyla benzinliğe geldi, evleri de orada… 12 cilt sehpanın üzerinde duruyor ,anne ve baba , çocuğa sevinerek anlatıyorlar … Çocuk başladı ağlamaya ,ben yine şokta!.. Çocuk geldi kitaplara bir tekme vurdu, set yerlerde, o hem ağlıyor hemde bağırıyor.
-Beni okutup, benzinliği kız kardeşime vereceksiniz demi…
Yerlere atıyor kendini…
-Ben okumayacağım,benzinci olacağım.
Anne baba cocuğu ikna edemedi.
Sonuç … Çok kötü ya ,ben cebe giren peşin parayı istemeye istemeye çıkarıp, geri verdim .
İşte pazarlamacılığın cilveleri… (Devam edecek)