Hiç yaşamınızda sırf başkası yada çoğunluk istedi diye hayalleriniz den vazgeçtiniz
mi?
Eğer cevabınız evet ise belki de bir hata yapmış olabilirsiniz?
Çünkü çoğunluk her zaman haklı olmayabilir.
Çoğunluk öyle istedi diye hayallerinizden vazgeçmeyin
Hayallerinize sahip çıkın.
Onlar size ait.
Önemli olan kararlarınızı kendi doğrularınıza ve vicdanınıza göre vermektir.
Vazgeçmememiz gereken konulardan en önemlisi fikrinizi savunmak.
Diyelim ki bir gurup insan, bir fikri savunuyor ve siz bunun yanlış olduğunu düşünüyorsun.
Örneğin; Galileo Galilei, Dünya’nın Güneşin etrafında döndüğünü söylediğinde çoğunluk ona karşı çıkmıştı.
Ancak O inandığı bilimsel gerçeklerden vazgeçmedi.
Eğer sadece çoğunluk öyle düşünüyor diye O da bu görüşe katılsaydı bilimde büyük ilerlemeler gecikebilirdi.
Aileniz ve çevrenizde ki herkes doktor olmanızı istiyor ama siz müzisyen olmak istiyorsunuz.
Eğer sırf aileniz ve çevrenizdekiler istiyor diye, kendi tutkunuz olan müzikten vazgeçerseniz ya hayatınız boyunca mutsuz olur ya da sevmediğiniz bir işi yapmak zorunda kalırsınız
Burada önemli olan hayallerinize sıkı sıkı sarılıp vazgeçmemek, yaşamınızı başkalarının beklentilerine göre değil, kendi mutluluğunuza göre karar vermektir.
Sadece çoğunluk öyle istedi diye inanmadığınız bir şeye evet demeyin.!
Bir sınıfta çoğu öğrenci bir arkadaşınıza haksızlık ediyor ve dışlıyor.
Eğer sizde çoğunluk istiyor diye ayni şeyi yapar, haksızlık karşısında susarsanız etik değerlerinize ve vicdanınıza karşı gelmiş olursunuz.
Adaletli olmak, çoğunluğa uymak cesaret ister ama siz, yine de haksızlıklar karşısında susmayın.
Kabullenmeyin.
Çoğunlukla birlikte olmak bazen vicdanı bastırmak tır unutmayın!
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu:
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır
Elbette bazı durumlarda çoğunluğa uymak mantıklıdır.
Trafik kuralları, toplum düzeni, ortak yaşam alanları…
Bu alanlarda uyum birlikte yaşamanın temelidir ama hayallerini, ahlâkını, vicdanını bu listeye dahil etmeyin.
Trafikte herkes sağdan giderken “Hayır ben soldan gideceğim” diyemezsiniz.
Yine keza trafik kurallarına uymayan sürücüleri örnek alıp, kırmızı ışıkta geçmek kaza yapmanıza yol açabilir.
Bir davete katıldığınız da çoğunluk belirli bir kıyafet kuralına uyuyorsa, siz onların değerlerine saygı göstermek için kurallarınızda esneklik gösterebilirsiniz.
Özellikle ekip çalışması gereken durumlarda, senin fikrin farklı olabilir ama çoğunluk bu yöntemi tercih ettiyse ve bu yöntem sistemde büyük bir sorun yaratmıyorsa uyum sağlamak işlerin ilerlemesini kolaylaştırabilir.
Hayat ne tamamen özgürlük ne tamamen uyum.
Önemli olan ne zaman çoğunluğa uymak gerektiğini ve ne zaman kendi doğrularınıza sadık kalmak gerektiğini ayırt edebilmektir.
Eğer bir durum ahlâkî, vicdani ve sizin durumunuz la doğrudan ilgiliyse sırf çoğunluk böyle istiyor diye hayallerinizden vazgeçmek doğru olmayabilir.
Çoğunluğun her zaman doğru kararlar verdiğini düşünerek sorgulamadan kabul etmemek gerekir.
Karar vermeden önce önce o durumu mantık ve vicdan süzgecinden geçirmek uygun olabilir.
Elbette ağır baskılara karşı durabilmek hiç kolay değil ama sürüden ayrılanı her zaman kurt kapmaz, bazen o kişi yeniliklere yol açar.
Serpil Güleçyüz
