Zamanın insan ömrünü deli gibi tükettiği bugünlerde ülkenin gündemi de zamana ve olaylara yetişemiyor…
Nereye baksak baktığımız an yeni bir gündem ile karşı karşıya kalıyoruz.
Sözcü yazarı Murat Muratoğlu esprili bir “jelibon bulundu” diye yazdı.
Melih Gökçek bunu maden sandı.
Şaka mı diye düşünüyor insan ama daha önemlisi bu ismin kaç yıl başkenti yönettiği gerçeği?!
Oradan başınızı kaldırmanıza fırsat olmadan bakıyorsunuz İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine icazet vermişiz.
İsveç ve Finlandiya “söz” vermiş terörle ilgili olarak.
Peki dış politika arenasında söylenen çok sert sözler nereye gitti?..
Peki söz tutulmazsa ne olacak?
İki ülke NATO kapısının önüne konacak mı?..
Hayır elbet.
Ama bu son adım bile dış politikanın ne kadar ince dengelere bağlı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Ama verilen söz?..
Zaten hiçbir Avrupa ülkesi terörün yanında değil ki!
Hiç himaye etmezler, hiç Türkiye’yi kızdırmak istemezler!
Hangi ülke Türkiye’ye kötülük yapmış ki?
İsveç ve Finlandiya söz vermiş.
E sözlerini tutmazlarsa küseriz artık!
Başınızı çeviriyorsunuz bir başka tarafa, yoksulluk sınırının 20 bin TL.ye ulaştığını öğreniyorsunuz.
Başka tarafa bakıyorsunuz bakanlardan biri Karadeniz’de yaşanan sel felaketleri için “bölgenin kaderi” demiş?
Kader demek hep en kolay yol da…
Dere yatağına bina yapıp sonra selde yıkıldıklarının akabinde tekrar aynı dere yatağında aynı yere yeni binalar yapmak nasıl bir kader?..
Bilimi, doğa kurallarını es geçip kader demekle kimi kandırır insan?..
Denizi doldurup yol yapıp oluşan sellerde kaç kez dağılıp gitti o yollar?
Aklı ve doğruyu unuttunuz mu her felaket kader!
Ama kader dediğiniz her olay sonunda milletin kalbine keder!
Başka tarafa çeviriyorsunuz bunalıp…
Onca iddiaları yine sıralıyor Sedat Peker…
Bir vatandaş bir tweet attı diye seferber olan savcılıklarımız maşallah çok ağır iddialara rağmen kılını kıpırdatmıyor…
Medyanın bir kısmı hiç oralı olmuyor…
Başka bir ülke olsa kıyamet kopması gerek; hiçbir idari makam “n’oluyor yahu” demiyor.
Onun dışında gün be gün iğrenç görüntüler düşüyor sosyal medyaya..
Ceo ünvanlı, prof. unvanlı, gazeteci unvanlı kişilerin videolarını onlarca milyon izliyor.. Ahlak deyip her türlü ahlaksızlığın zirvesine vuranlar karşısında dilinizi yutuyorsunuz şaşkınlıktan.
Olup bitenden bunalıp bir kaçış yolu arıyorsunuz…
Vefat eden bir cemaat liderinin cenaze törenine devlet protokolü katılıyor…
MHP lideri CHP liderinin Türk Ocakları davetine katılmasına, davet edilmesine köpürüyor. Akıl bir kez daha buhar oluyor…
Bu arada yine çocuklara cinsel taciz haberleri geliyor… Kadınlar üçer beşer öldürülüyor!..
Harala gürele yaşıyoruz.
Her biri kabus gibi olan olayları mizaha vuruyoruz.
Mazot az biraz ucuzlamış…
Bayram tatili de 9 gün…
Ortaya karışık…
Sıcakta dondurma iyi gider.
Oynatmaya az kaldı.
Üstüne jelibon…