Başlık kısa olsun diye “ölsün doktorlar” dedik.
Genişletin onu lütfen, “ölsün doktorlar, hemşireler, sağlık personeli” olarak düşünün.
Ölsün mü gerçekten doktorlar?
Ölmeye devam mı etsinler?..
Bugün hangi tıp insanıyla konuşursanız konuşun, çıldırmak üzereler…
Aşırı ve hızlı normalleşme(!) (ki hastalık hiçbir zaman bitmedi, bitmeyen salgında nasıl normalleşebilirsiniz?) ile şu an vaka sayısı tüm emekleri ve zamanı yok etmek üzere…
Nisan, Mayıs’tan bir farkımız yok.
Daha kötüye gidiyoruz.
Cafe, restoranlar açıkken müzik yayını kesmek gibi (canlı müzik değil kastımız, arka fonda çalan müzik) önlemler alıyoruz.
Devlet, “kontrollü sosyal hayat” dedi.
Vatandaş “kontrolsüz sosyal hayat”ı tercih etti.
Sonuç meydanda…
Vaka sayısı, ağır hasta sayısı iniş trendine gireceğine tırmanmaya devam ediyor.
Daha birinci dalganın ikinci pikindeyiz.
Doktorlar, eğitimli insanların bile umursamazlığından, Mart ve Nisan aylarındaki hassasiyetin hiçbir kesimde kalmadığından şikayet ediyorlar.
Sonuç?
Her gün doktorlar da ölüyor, sağlık personeli de.
Bizi korumak için mesai harcayan sağlık personelinin tüm motivasyonu tükenmiş, kendi yaşamları kabus haline gelmiş durumda.
Hepsi paranoya halindeler.
Haklılar da.
Çünkü her umursamazlık, her kontrolsüz hareket, her aşırı serbestleşme vaka sayısını artırıyor.
Her vaka sağlıkçılara da bulaş getiriyor.
Bakın dışarıya..
İşi olan olmayan herkes sokakta.
Bu sıcakta çoluk çocuk, yaşlı bebek herkes dışarıda.
İç içe, dip dibe…
Maske takmayanlara ceza yazmaya başlandı.
Çok geç kalınmadı mı?..
Mesai saatlerinde ayarlamalar, vardiya sistemleri gelmeye başladı, mesai saatlerini uzatınca köşeye mi sinecek Covid?
Her gün ekranlarda “çılgın” insan manzaraları geliyor.
Her gün tıp insanları saç baş yoluyor.
Bizim için çalışan, bizi yaşatmak için uğraşan bir meslek grubuna böylesine kötülük yapılabilir mi, bunun farkında mı insanımız?..
Başımız ağrıyınca bile muhtaç olduğumuz doktorlar ve diğer tüm sağlık personelinden kaçı öldü bugüne kadar, kaç değerli profesör Covid’den hayatını kaybetti, her gün kaç sağlıkçı bizi tedavi etmeye çalışırken virüs kaptı?..
Müthiş bir duyarsızlık, inanılmaz bir lakaytlık halindeyiz.
Mart ve Nisan aylarında 16 günlük tam kapanmayı yapmadığımız için hiçbir zaman virüs kontrol altına alınamadı.
Şimdi ise şahlandı gidiyor.
Vaka sayısı 100’ün altına düşmediği sürece virüs kontrol altına alınmış sayılabilir mi?
O zamana kadar normalleşmiş sayılabilir miyiz?
Doktorlar ölmeye devam etsin mi bu vurdumduymazlık yüzünden…
Sağlıkçılar bizim için kendi hayatlarından olmaya devam etsinler mi hala?
Ve ne zamana kadar?