Cumhuriyet…
Hele bir de tam anlamıyla “demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti” olabildiğimiz bir Cumhuriyet olsa…
Aklı, bilimi, üretimi, eğitimi ön plana alan…
Üniversiteleri ışık saçan, akademik yayında dil uçuklatan…
Kendimizi yemeyen, kemirmeyen, ötekileştirmeyen olabilsek.
Ortak paydada buluşabilsek…
Devletin malını deniz olarak görmesek…
Herkesin yeminine bağlı kaldığı…
Vatandaşın cebi delikken siyasetin cep doldurma aracı olarak görülmediği…
Güçlü bir Cumhuriyet olabilsek…
Bugün en büyük, en güzel, en onurlu gün.
Bugün Cumhuriyet olduğumuz gün.
Bu satırları yazıyorsak Cumhuriyet sayesinde.
Cumhuriyet aydınlıktır.
Işığı 1923’de yaktık, sönmesine ve söndürülmesine izin verir miyiz?..
Tarihi bilmeyen, tarihi okumayan; kendi kafasına ektiği Atatürk düşmanlığının ardında Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i din düşmanı olarak tezgahlayan nice aklını yitirmişin her gün bir başka saldırısıyla karşı karşıya Cumhuriyet.
Bazen direkt hepimizi, bazen kadınları, bazen eğitim sistemini, bazen yargıyı hedef alarak…
Cumhuriyet’e olanca gücümüzle sarılmamız, coşkuyla kutlamamız, var gücümüzle haykırmamız gerek bugün ve her gün:
“Cumhuriyet yıkılmaz”
Tam da bu satırların yazıldığı gün Nevşehir Valiliği’nin aldığı kararın yansımaları vardı kamuoyunun gündeminde.
İlle iz bırakan birileri olacak ya, bu kez de başrolü Nevşehir Valiliği kaptı, Cumhuriyet yürüyüşüne izin vermedi.
Nevşehir’deki Cumhuriyet Yürüyüşü sizce kaç kilometre ve kaç dakika sürer?
Bir buçuk, iki kilometre, hadi zorlayın 3 kilometre olsun.
Kaç dakika, 20-30-40.
Valilik, yürüyüşü nasıl bir gerekçe ile yasakladı?
“Ülkemizin içinde bulunduğu hassas durumdan dolayı milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla”
Bravo Nevşehir Valisi!
Ülkemiz ne zaman hassas durumda değil ki?…
Ki hassas durumda olan milletler zaten birbirine daha çok bağlanır ki bunun yegane yolu Milli Bayramlardır.
Bunu bilmeyen Valiliğe ne deseniz boş.
Keza, yürüyüş yapılmadığı zaman suç işlenmesinin önüne geçilerek başkalarının hak ve özgürlüklerini mi korumuş oluyorsunuz?
Breh breh breh!
Bu kararı, çerçeveletip duvarınıza asın olur mu?
Tarih; belgelerle konuşur; belgelere bakmadan tarih okunmaz.
Nevşehir Valiliği de tarihe böyle bir not düştü ki yazık!
Demek ki ülkenin milli güvenliği tuhaf bir şey; bazı illerde valiliklerin dudağının ucunda…
Bazılarında ise yürüyüş vatandaşların coşkulu katılımıyla sürdüğüne göre diğer yerlerde milli güvenlik sorunu diye bir şey yok.
Çok merak ediyoruz; özel olarak her milli bayram öncesi böyle bir akıl tutulması yaşamak ve yaşatmak şart mıdır?
Yani şöyle mi deniyor; bu yıl hangimiz tepki alsın? Nöbet sistemi falan mı var?
Velhasıl…
Cumhuriyet aydınlanmacıdır.
Olanca gücümüzle kitaba, tarihe, geleceğe, ışığa sarılmamız gerek.
Cumhuriyet biziz.
Biz Cumhuriyet’le Türkiye’yiz.
Sonsuzluğa giden yolda 96.yıl kutlu olsun.
Alp bey
Olumlu görüşleriniz nedeniyle kutlar, yazınızın altına gururla imza atarım. Selam, sevgi ve saygılarımla