Savaştepe Öğretmen Liseliyim.
Okulum ülkemin arazi bakımından en büyük ikinci lisesiydi. Birincisi yine başka bir Öğretmen Lisesi idi; Hasanoğlan Öğretmen Lisesi. Üçüncüsü yine başka bir öğretmen lisesi idi; Aksu Öğretmen Lisesi… Dördüncüsünü maalesef bilmiyorum ama tahmin edebiliyorum yine başka bir Köy Eğitim Enstitüsü hatırası bir öğretmen lisesidir.
Babam da Arifiye İlköğretmen Okulu mezunudur.
Şu an bu okullar yok. Kimisi askeri kışla (Gölköy ve Dicle gibi) kimisi Fen Lisesi (Hasanoğlan gibi) kimisi Anadolu Lisesi (Pazarören gibi) kimisi Sosyal Bilimler lisesi (İvriz gibi) kimisi de tamamen kapandı (Kepirtepe gibi)
Benim okulum mu?.. Baştan Necip Fazıl bilmemneresi kısa anadolu lisesi yaptılar. Baktılar kimse tercih etmiyor muazzam bir akıl ile tarımın ve çiftçiliğin baltalandığı iktisadi politikaların tavan yaptığı zamanlarda “ziraat meslek lisesi” yaptılar.. Yakında Kepirtepe gibi kapatırlar.
Köy Eğitim Enstitüleri ve ardılı okulların (İlköğretmen Okulları, Öğretmen Liseleri) kapatılması karşı devrimin ilk önemli kazancı olmuştur.. Bu kazancın verdiği moral ve cesaret ile ülkemde cehalet siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, şirketler veya holdinglerle örgütlü bir hal almıştır.
Şu an yaşadığımız zamanlar örgütlü cehaletin egemenliğinden başka bir şey değildir.
Küçük tavizler asla müstakbel büyük tavizleri ötelemez. Aksine müjdecisi olurlar. Milli Mücadele’de yer almış her tarihi kişiye sonsuz şükran ve saygım bakidir. Yıllardır İsmet Paşa eleştirisinden yola çıkarak ATATÜRK’e laf atma gayretinde olanların mezesi olmadan Köy Eğitim Enstitülerinin kapatılması tamamı ile İsmet Paşa’nın tavizidir ve hatasıdır derim. Ne oldu kapatılınca? Gerici muhalefet geri adım mı attı?. Kesinlikle hayır. Maalesef, devrim kendi çocuklarına kıydı..
İsmet Paşa üzerinden ATATÜRK’e laf atma çabasının başka versiyonu ise İttihat Terakki üzerinden yine ATATÜRK’ü tartışmaya açma çabasını da ekleyebiliriz.
İttihat ve Terakki tartışmalarında da çok dikkatli olmak lazım. O tartışmalarda konu imparatorluğu batıran İttihat ve Terakki diye başlanır, Enver Paşa’ya giydirilir… Finalde ise “sahi ATATÜRK’te ittihatçıydı değil mi?” diye son cümle kurup kesip atarlar ama zehiri cahil cühela topluma verirler. Mustafa Armağanlar ve yakın tarihte ölen gadir mısırpüskülügiller gibi şahsiyetler bunu yıllardır yapıyorlar.
Şu anda Öğretmen Okulları bahsinde kazanan karşı devrimdir. 2014 yılından beri bu okullar yok. Biz yeniden Köy Eğitim Enstitüleri açılsın derken bir gece torba yasa oylamasında Öğretmen Liselerinin lağvedildiğini öğrendik.
Şimdi bu yazıyı umarım bir Savaştepe’li okur. Çünklü bundan sonra yazacaklarım Savaştepe’lileri ilgilendiriyor.
1987-1993 yılları arasında ilçenize bu okul sayesinde bir çok arkadaşım gibi geldim. Bizim okul sebebiyle ilçenizde oluşumuz ilçenizin sosyo-ekonomik hayatına dinamizm katıyordu. Çarşı iznine çıktığımız vakit esnafın yüzü gülüyordu. Okul nizamiye kapısının hemen dışındaki merhum Bahattin amcamız ülkemizin ilk nesil kafetaryasında bizden kazandıkları ile çocuklarının hayatlarını tasarladı. Helali hoş olsun. Keşke okulumuz eskisi gibi olsa da yine Savaştepe’de başka esnaf veya esnaflar bundan faydalansa. Çünkü Savaştepe’nin tek markası bu okuldu.
Şimdi Savaştepe’ye her gidişimde Savaştepe’nin daha da küçüldüğünü görüyorum. Okulun orada bulunmasını sadece öğrenci varlığı ile düşünmeyin. Geniş bir öğretmen kadrosu da vardı. Lojman dışında kiralık evde oturup çarşı-pazar azar alış verişi ile ilçeye bıraktığı katma değeri düşünün.
Şimdi geldik en acı olana… Savaştepe Öğretmen Lisesi diğer öğretmen liseleri gibi lağvedilirken ilçenin belediye başkanı bu okuldan mezun bir öğretmen.. Belediye başkanı iktidar partisinden. O iktidar partisinin ilçe başkanı da bu okuldan mezun. Ne kadar trajik bir durum değil mi?.
Geçen yıl kapatılan öğretmen lisesini ne yapacağız diye düşünen Milli Eğitim Bakanlığının “Tarım Meslek Lisesi” projesini ilçeye büyük başarı gibi anlattıklarına şahit oldum.
“Şaka mısınız ?” diyemeden edemiyorum. Tarım bitmiş ülkede. Başta ilçenizde bitmiş. Neyin başarısı?.
Öğretmen Lisesi biterse Savaştepe biter.. Ve bitti. Farkında mısınız?
Oğuz Geren