“Bu ne” diyeceksiniz tabi…
Öğretim
Üyesi
Yoktur
Üniversitesi.
Dağa, taşa, ilçeye, beldeye fakülte ve yüksekokul açtığımızdan üniversitesiz il kalmadı, pek çok ilçede bile üniversiteler kuruldu ya.
Tüm üniversite dünyası “aman yeter, durun artık, açmayın yeni üniversite, fakülte” diyerek ağlıyor.
Kime ne; yeni “açmalar” devam.
Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde hukuk fakültelerine sınır getirileceği vaad edilirken daha geçenlerde Çankırı’da Hukuk Fakültesi açılma kararı çıktı, iyi mi?
Kimi kandırıyoruz?
Kendimizi mi?..
Üniversiteyi üniversite yapan tabela veya bina değildir.
Bir üniversitenin kurulması ile gerçek anlamda üniversite olabilmesi arasında
uçurum kadar fark vardır.
Üniversitenin “üniversite” olması için, fiziki ihtiyaçlarının tam olmasının ötesinde asıl gereklilik öğretim üyesi kadrosunun iyi olmasıdır.
Bir üniversiteyi geliştiren, bilim adına yarıştıran, tercih edilebilirliğini sağlayan en önemli unsur öğretim üyesi varlığıdır.
Türkiye’de bu kadar üniversite ve fakülte ihtiyacını karşılayacak öğretim üyesi sayısı nicedir yoktur.
İhtiyaç çoktur.
Ama öğretim üyesi “şıp” diye yaratılmaz; akademik kariyer ile beraber zaman, sabır, emek, liyakat gerektirir.
Akıl dışı konuşan, öğrencilerine makale yazdırıp kendi tez dosyasına koyan, boğazına kadar siyasete gark olan, 21.yüzyılda 18.yüzyıl kafasında kalan, bilim dışı konuşa konuşa medyatik(!) olan zat-ı muhteremleri öğretim üyesi olarak kabul etmek mümkün olabilir mi?
Ve yüksek öğretimin ÖÜYÜ(Öğretim Üyesi Yoktur Üniversitesi) olmasına sebep rakamlar:
122 devlet üniversitesinin 78’inde bulunan 273 bölümde profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi yok.
ÖSYM Tercih Kılavuzu’ndaki bilgiler bunlar, uydurmasyon değil yani rakamlar.
Kılavuza göre, profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi bulunmayan bölümler 14 bin 421 kontenjana sahip.
694 bölümde beş kişiden az akademisyen bulunuyor.
24 bölümde sadece bir akademisyen var.
1434 bölümde profesör yok. 743’ünde doçent dahi yok.
Kadrosunda profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi bulunmayan bölümlerin çoğu eşit ağırlıktan öğrenci alan bölümlerden oluşuyormuş ki bunlar arasında 21 tane bankacılık bölümü ile 20 tane uluslararası ilişkiler/ticaret bölümünün öne çıktığı belirlenmiş.
Toplamda 98 hemşirelik bölümünün 26’sında akademik kadro hiç yok.
ÖSYM kılavuzundan okunabilen rakamların sadece bir kısmını aktardık.
Manzara bu.
Hukuktan tutun Tıp’a, Eczacılıktan tutun Mühendisliğe kadar pek çok üniversitede öğretim üyesi yok.
Yoklar diyarında yüksek öğretim.
Ve halen yeni üniversite ve fakülte açmaya devam.
O bölümleri tercih eden çocuklardan nasıl bir gelecek bekliyorsunuz?..
Diplomalı işsiz deniyor ya…
Diplomalı işsizleri de arar hale geleceğiz yakında…
Çünkü ÖÜYÜ mezunları aynı zamanda diplomalı ve “bilgisiz” işsizler olarak yeni bir sınıf doğuracak.
Yazık değil mi geleceğimize?
Bile bile nereye?