Kim kazandı?..
Kavga mı bu, bilek güreşi mi?..
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 34. maddesi var, açın okuyun.
Kaldırıldı mı bu madde?
Yürüsün Baro Başkanları, ne yapacaklar?..
Molotof mu atacaklardı?
Cam mı kıracaklardı?
Baro Başkanları’nın sesi çıkmazsa korkun, sesi çıkan Baro’dan korkmayın. Ses çıkmıyorsa hukuk bitmiştir, çok seslilik bitmiştir, yargının bir ayağı kopmuştur…
Ne oldu?..
Yağmurun altında bırakmak, malzemeleri engellemek, çadır kurdurmamak, bir bardak sıcak çayı bile çok görmek, başkanlara su sattı wc’yi kullandırdı diye bir kafe işletmesine 12 bin lira ceza kesmek….
Baroların başkanı onlar.
Onlarca baro başkanı.
Hepsi her konuda aynı fikirde değil.
Siyasi görüşleri nedir hiçbirimizin umurunda da değil.
Çünkü kendi görüşleri veya kendileri için orada değiller.
Sadece barolar için oradalar.
Avukatlık için.
Yargının üç ayağı var deniyor ya, sav-savunma-yargı.
Savunma kısmıdır avukatlar.
Zaten topaldır orası.
Tamamen kopmaması için oradalar.
Kırılmaması için.
Çünkü savın ve yargının tam bağımsız olmadığı/olamadığı bir ortamda hukuk devletinin tam olarak yaşadığını söylemek imkansızdır.
Saatlerce süren bekleyiş…
Bekletiliş.
İtiş kakış.
Çeşitli ve akla durgunluk veren yardım engellemeleri.
Akılları durduruyorsun Türkiye.
Gereksiz gerginlik.
Baro Başkanları yürüselerdi n’apacaklardı?
Anıtkabir.. Basın açıklaması… Belki birkaç görüşme…
Ötesi var mı?
Yok.
Kıyamet mi kopacaktı?
Şimdi n’oldu?
Bir, dünyaya rezil olduk.
İki, kendimize rezil olduk.
Üç, Türkiye Barolar Birliği ile Baroların koptuğu bir kez daha ortaya çıktı.
Dört, hukuka olan güven ve inanç biraz daha zayıfladı.
Beş, demokrasi yara aldı.
Altı, yargının o üç ayağından birinin hiç ama hiç kaale alınmadığı bir kez daha ortaya çıktı.
Onlarca saat geçti.
İçişleri Bakanlığı ile yapılan görüşmelerde 200 metre daha toplu yürüyüşe izin verildi. Sonra araçlarla Anıtkabir’e gidildi.
Bir bardak suda fırtına koptu.
Tsunami ne olacak?
Hukuk devleti nasıl saracak yarasını?
Bu görüntülere gerek var mıydı?
Başkente giremeyen baro başkanları.
Sonuç sıfıra sıfır.
Kaybeden bir kez daha Türkiye, Türkiye’nin dış dünyadaki imajı, akıl, sağduyu, hoşgörü, Anayasa madde 34.
Ne diyor Anayasa madde 34 ?
Üşenmeyin, okuyun lütfen.
