featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. NEFES, NEFESE YAŞARKEN NEFESTEN OLMAK

NEFES, NEFESE YAŞARKEN NEFESTEN OLMAK

“Olmaya devlet, cihanda bir nefes sıhhat gibi…” Kanuni Sultan Süleyman

İlkbaharın başlangıcıyla insanlar, sere serpe, sağlıklı nefes almak için, evlerinden sokaklara  çıkıyor.  Dünyamızı tehdit eden salgın hastalıklardan Koronavirüs  (COVID-19) insanlarımızda korku, endişe, kaygı  yarattı. Türkiye’de ilk virüs vakası da bu gece Sağlık Bakanı tarafından açıklandı.

Geçmiş zamanlarda, Kuş Gribi, Domuz Gribi salgınlarını yaşadık Çernobil patlamasında ise, her ne kadar “çaylarda radyasyon olayı yok” diyerek kameralar karşısında çaylar içildiğine tanık olduk. Acısı sonradan izlendi gözlendi.

Elimdeki kaynak kitap arka kapağından; (kitabın adını yazarını yazmak reklam olur diyerek belirtmiyorum)

“İnsanlık tarihi, hastalıklar tarihidir de denilebilir. Milyonlarca insanın yaşamına mal olan hastalığa ilişkin bilgi veren sayısız yazılı kayıt mevcut. Bu kayıtlar ışığında hastalıkların bir sağlık problemi olmadığı, önemli  siyasi, sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurduğu söylenebilir….”

Bir düzine hastalık, dünyamızdaki insanlık yaşamını yakından etkileyip; insanlığa  ölüm, korkusu yaşatıyorsa, bu konu üzerinde  insan düşünmeden edemiyor.

Akademik durumum bu konulara yetmese de  bir eğitimci olarak, insanlarımızın hastalık algılarına katkıda bulunmak insani sorumluluğumuzdur.

Yakın zamandan, uzak zamanlara uzanan zaman dilimlerinde; bir düzine hastalık dünyamızı değiştirip, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel sonuçlar doğuruyorsa; bizlerin, bu toplumun bir ferdi olarak, tutum ve davranışlarımızda; kendimizi, çevremizi, koruma adına, bilgiyle, doğru tutum ve davranışlarla konuya yaklaşmamız daha anlamlı olur.

Bizim neslin tanık olduğu ve aşılarıyla vücudumuzu dirençli kılma çalışmalarında aşılanma önde gelmektedir. Çiçek, verem, sıtma kolera, frengi, grip, AIDS… ve daha niceleri insanlığa  ölüm korkuları yaşatmışlardır…

Elimdeki kaynak kitapta işlenen, insanlık alemine türlü yokluklar, acılar, ölümler yaşatan salgın hastalıkların şöyle sıralandığını, incelendiğini görüyoruz.

1- Miras  hastalıklar( Porfiri ve Hemofili)

2-İrlanda patates mantarı.

3-Kolera,

4-Çiçek( Benekli Canavar)

5-Hıyarcık Vebası (Bubon Vebası)

6-Frengi(Büyük Çiçek Hastalığı)

7-Verem(İnsanlığın Belası)

8-Sıtma,

9- Sarı humma( Safran Renkli Bela)

10-Grip,

11-AİDS ( 21. Yüzyıl Belası)

12- Koronavirüs hastalığı (COVID-19)

İnsanlığın acılar içinde kıvranmasına neden olan bu salgın hastalıklar; hanedanların silinmesine, politik  ve büyük kıtlıklara, göçlerin yaşanmasına neden olmuştur.

Bu hastalıklar insanlığın ve insanın kendini savunma iç güdülerini kamçılayarak; bilimsel araştırmalar sonucu aşıların bulunmasına, teşhis ve tedavi yöntemlerini geliştirilmesine neden olmuştur. Biyokimya alanında ki çalışmaların insanlık yararına sonuçlara katkılarda bulunduğu bir gerçektir.

Her salgın hastalığın teşhis ve tedavisinde, devletlerin vatandaşlarına acılar yaşatmama adına , panikler yaratmadan, gerekli önlemlerin alınmasına çalıştıkları görülüyor

Andığımız bu salgın hastalıklar yanında; HİV, Kızıl, Kızamık, Su Çiçeği,  Çocuk Felci aşılarının insanlığa büyük yararlar getirdiği bir gerçektir.

Ahlaki, dini, gelenek , görenek, töre ve hars (kültür), yasa ve yönetmelikler salgın hastalıklar konusundaki yaklaşımları  dikkate alındığında insanın kendini kendini koruması ana gerçektir.

“BU CAN SANA EMANETTİR. ONU KORUMAMAK, KENDİNE EN BÜYÜK İHANETTİR.”

Bütün ahlaki, dini, örf ve adetler, ”TEMİZLİĞİN DİNİN YARISI” olduğunda birleşirler.

“EN ŞEREFLİ VARLIK İNSANDIR” yaratılış açısından. Ancak insanın, insanlığı, insanın doğaya olumsuz davranışları, salgın hastalıkların yayılmasında en büyük etkendir.

İnsan insana, davranışımızda sevgimizi göstermenin binlerce yolu varken, en basit davranışları tercih ediyoruz., Temaslarımızı kontrol etmekte  çok büyük yararlar var.

Selamlaşmalarımız, karşılama ve uğurlamalarımızda, karşılıklı koruma bilinciyle davranılmalı; öksürürken, aksırırken, ağzımızı, burnumuzu, elimizi, kolumuzu kullanarak, maskelemeliyiz. Buna dikkat edersek hem kendimize, hem çevremizdeki insanlara yararımız olur * İ D U R A K İ * .

Yaşamın zorluklarını aşma konusunda nefes, nefese koşarken, sağlıklı nefes alma, sağlıkla nefes vermek; yaşama en iyi tutunmanın yoludur.

14 Mart Tıp Bayramı’nda; Tüm sağlık çalışanlarına önce sağlık, sonra sabır, metanet diliyorum. Bu güzel günde sorunlarınızın çözülmesi dileklerimle sevgiyle kalınız.

 

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
NEFES, NEFESE YAŞARKEN NEFESTEN OLMAK
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!