featured
  1. Haberler
  2. EĞİTİM
  3. NEF TARİHİ’NDEN : MEHMET FUAT GÜNDÜZALP

NEF TARİHİ’NDEN : MEHMET FUAT GÜNDÜZALP

Fuat Gündüzalp Balıkesir’de geçirdiği 11 yılda (1925-1936) Balıkesir Kız Öğretmen Okulunda Meslek Dersleri Öğretmenliği (1925-1928), Balıkesir Öğretmen Okulunda Müdür Yardımcılığı (1931-1932) ve Meslek Dersleri Öğretmenliği (1931-1936), Balıkesir Lisesinde Yurttaşlık Bilgisi öğretmenliği(1932-1935), Kız Ortaokulunda müdürlük (1933-1936) ve Yurttaşlık Bilgisi öğretmenliği yapmıştır.

Kurtuluş savaşı yıllarında fırtınalı geçen öğretmenlik yaşamı Balıkesir’de ilk kez bir istikrara kavuşmuş, Balıkesir’de evlenmiş, yuva kurmuştur. Kaynak ve Irmak dergilerinde eğitim ile ilgili yazıları yayınlanmıştır.

Fuat Gündüzalp 1940-1963 yılları arasında eğitim alanında bir ilk olan, yayımlanmış 1567 kitabı tanıttığı, değerlendirdiği Öğretmen Meslek Kitapları Kılavuzu (6 cilt) ile yetiştirdiği binlerce öğrenci ile Türkiye Eğitim Tarihinde önemli bir yer edinmiştir.

Milli Kurtuluş Savaşının verildiği yıllarda geçen ilk öğretmenlik deneyimi, o yıllarda öğretmen ve öğrencilerin başından geçenlerin anlaşılması bakımından da son derece öğreticidir.

Fuat Gündüzalp 1897’de, Selanik Vardar ilçesinin Yenice beldesinde doğar. Rüştiye’yi orada bitirir (1912), Selanik Sultanisi’ne parasız yatılı olarak girer. Fakat Balkan Savaşı başlayınca okul kapanacak,  Ailesi Türkiye’ye göç etmek zorunda kalacaktır. Aile Bergama’ya yerleştiğinde Mehmet Fuat 17 yaşındadır (1914).

İzmir Darülmuallimini Müdürü, daha sonra sosyalist fikirleriyle öne çıkacak Ethem Nejat ile tanışması, hayatını değiştirir. Ethem Nejat’ın teşviki ile İzmir Darülmuallimin’ine yatılı öğrencisi olarak girer.

Birinci dünya savaşı başlamıştır, İzmir de yatılı öğrenciler yarı aç yarı tok yaşamaktadırlar. Fuat Gündüzalp 1916- 1917 öğretim yılında İstanbul Darülmuallimin’ine geçer. Maarif Nezareti Fuat’ı mezun olduktan sonra, on dokuz arkadaşıyla birlikte Almanya’ya bir üst öğrenime gönderecektir. Ancak 1. Dünya savaşı kaybedilince (1918) Almanya’da öğrenim gören bütün gençler, yurda geri dönmek zorunda kalırlar.

Orta Tedrisat Umum Müdürü İsmail Hakkı Baltacıoğlu Gündüzalp’i İstanbul’a tayin etmek ister. Onun ise gönlü Anadolu’dadır, ailesine yakın olmak ister. İzmir işgal altındadır, Bergama’nın da işgal edilmesi yakındır. Bursa’ya, sanat okuluna öğretmen olarak atanır, öte yandan Askeri Rüştiye’de de ders verir. Ailesi ile Bursa’da buluşur.

Fakat Yunanistan Ordusu Bursa’ya doğru ilerlemektedir (1919). Bütün Sanat Okulu öğrencileri önce Bilecik’e daha sonra Eskişehir’e çekilmek zorunda kalırlar. Orada da tutunmaları mümkün değildir. Bir yıl sonra üzerlerinde yıpranmış elbiseleri ellerinde birer çanta, başlarında müdür ve birkaç öğretmeni ile kalan 30 öğrenci Ankara’ya gelirler. Ankara’da ortalık ana-baba günüdür.

Mustafa Kemal, savaşının kazanılacağından emindir. Sakarya’da düşmanı durdurmaya çalışırken, bir yandan da geleceğin Türkiye’si için hazırlık yapmaktadır. 15-21 Temmuz 1921 de Ankara’da Maarif Kongresi’ni toplar. Fuat, kongrenin katılımcıları arasındadır. Atatürk ile orada tanışır ve bir komisyonunda görev yapar.

Ankara’da hükümet daireleri ne olur ne olmaz diye Kayseri’ye taşınma hazırlığındadırlar. Eskişehir Erkek Öğretmen Okulu’nun öğretmen ve öğrencileri de Kastamonu’ya gitme emri alırlar. Fuat Gündüzalp da bu guruba katılır. Yayan yapıldak, arada yol üstündeki hanlarda kalarak bir hafta yolculuktan sonra Kastamonu’ya varırlar.

Fakat Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin başka planları vardır. Gündüzalp’ten Bartın’da yeni açılacak İdadi’nin başına geçmesini ister. Gündüzalp Kurtuluş savaşının en sıcak günlerini bu sakin kentte geçirecektir. Bu sakinlik Gündüzalp’e sonunda batar, anca bir buçuk yıl dayanır. Ders yılı ortasında öğretmen okullarından birine tayin ister. Kayseri Erkek Öğretmen Okuluna atanır. Oysa 3-4 ay sonra Kayseri Erkek Öğretmen Okulu da kapanacaktır. Bütün öğrenci ve öğretmenleri ile Sivas Öğretmen Okuluna nakledilecektir.

Gündüzalp Sivas’ta kısa zamanda kendini kabul ettirir, Muallimler Birliği Başkanı olur. Savaş yıllarında Türkiye’de öğretmen okullarının masrafları valiliklere bağlı özel idareler tarafından karşılanmaktadır. Fakat pek çok ilde öğretmenler maaşlarını düzenli alamazlar. Çoğu kez, birkaç ayın maaşını topluca ya da kısmen alırlar. Bu sorunu, Mustafa Necati çözecektir. Sivas’ta ise durum daha da kötüdür. Öğretmenler 10 aydır maaş almamışlardır,  iş bırakırlar. Bir öğretmen de, özel idare memuruna aylığının ne zaman ödeneceğini sorar. Memur kızar, öğretmeni azarlar, kovar.  M. Fuat bunu duyunca, gider o memuru bastonuyla kovalar (O yıllarda Atatürk örnek alıp baston kullanan çoktur). Öğretmenleri kışkırttı gerekçesi ile Valilik, Gündüzalp’i görevinden alır.

Bunun üzerine Mehmet Fuat bir at arabası bulur, bir haftada Ankara’ya varır. Maarif Vekili huzuruna çıkar.  Maarif vekili, Mustafa Necati İle birlikte Milli Mücadele bayrağını ilk açanlardan, İzmir’e Doğru gazetesini Mustafa Necati ile Balıkesir’de çıkaran Vasıf Çınar’dan başkası değildir (1924). Vasıf Çınar Gündüzalp’i anlayışla karşılar, onu Trabzon Öğretmen Okulu’nda görevlendirir.

Fakat Adana Erkek Öğretmen Okulu Müdürü Ali Ulvi Elöve arkadaşıdır Fuat’ı yanına ister, O nedenle Gündüzalp Adana’ya geçer. Burası da Fuat’a iyi gelmez. O yıl (1925), Erkek Öğretmen Okullarının öğrenim süresi (Kız Öğretmen Okulları ile eşitlenerek) bir yıl uzatılmış, beş yıla çıkarılır. Ne var ki öğrenciler 5. Sınıfta da 4. Sınıfta gördükleri dersleri görürler. Öğrenciler Bakanlığa bir dilekçe vererek buna tepki gösterirler. Verdikleri dilekçe işleme konmayınca da derslere girmezler. Olay Adana ile sınırlı da kalmaz, bütün Türkiye Öğretmen Okullarına yayılır. Dilekçeyi bakanlığa gönderilmeden önce Fuat Gündüzalp düzeltmiştir. Bu yüzden M. Fuat, bu olaydan sorumlu tutulur. Sonuçta Adana’ya da veda etmek zorunda kalır.

Milli Eğitim Bakanı Abdullah Suphi Tanrıöver M.Fuat’ı Atatürk’ün topladığı Maarif Kongresinden tanımaktadır. Balıkesir Kız Öğretmen Okulu’na Meslek Dersleri Öğretmeni olarak görevlendirir (1925).

1925-1926 öğretim yılında Kız Öğretmen Okulu 113 öğrencisi ile en verimli dönemini yaşamaktadır. Balıkesir Fuat Gündüzalp’e iyi gelecek, öğretmenlik yaşamı Balıkesir’de istikrara kavuşacaktır.  Balıkesir’de on bir yıl çalışacak, evlenecek yuva kuracaktır. Eşi Kız Öğretmen Okulundan öğrencisi Hüsniye Hanımdır. Kız Öğretmen Okulu 1928 yılında kapatıldıktan, Hüsniye hanım okuldan mezun olduktan sonra evlenirler.

Kapatılan okul, kalan öğrencileri de mezun etmek için 1932 yılına kadar Kız Öğretmen ve Orta Okulu adıyla varlığını sürdürecek, daha sonra da Kız Ortaokulu adını alacaktır. Fuat Gündüzalp, 1931- 1932 yıllarında Necati Öğretmen Okulu’nda müdür yardımcılığı ve Meslek Dersleri öğretmenliği yapar. Bu dönemde Balıkesir Öğretmen Okulu Balıkesir Lisesi aynı mekânı paylaşırlar. Gündüzalp Balıkesir Lisesinin de Yurttaşlık Bilgisi derslerine girer. 1933 yılında Balıkesir Kız Ortaokulu müdürlüğüne getirilir. Okulun 1935 yılında kadrosu şöyledir.

Müdür                        : Fuat Gündüzalp      Ev idaresi- El işi: Faika Karaman

Müdür Yar.                 : Ayşe Bilge               Riyaziye              : İzzet Sezer

Tarih-Coğrafya          : İsmet Adlı                Fransızca            : Naci Erçelik

Türkçe                        : Sebahat Terim        İngilizce               : Feriha Kurt

Musiki                         : Fikret Çapan

Hüsniye ve Fuat çiftinin Sezen ismini verdikleri bir de erkek çocukları dünyaya gelir Balıkesir’de (1936).  Bu arada Gündüzalp artık kendini artık kanıtlamış, eğitim camiasında ismi anılır olmuştur. Balıkesir Irmak Dergisinde Halk Evi Gazetesi yayın organı Kaynak dergisinde yazıları yayınlanır (“Bir Mektepçi Gözü ile İktisadi Buhran”Fuat Gündüzalp Kaynak Dergisi, sayfa:266, 1936).

Fuat Gündüzalp 1936 Eylül ayında Edirne Erkek Öğretmen Okulu Müdürlüğüne, 1938-1939 öğretim yılı ortasında Konya Kız Öğretmen Okulu’na meslek dersleri öğretmenliğine atanır. 1947-1948 öğretim yılında da Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü Meslek Dersleri öğretmenidir.  Ne ki atanmasından birkaç hafta sonra Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü kapatılır. (Öğrencilerinden bir kısmı Necati Öğretmen Okuluna gelir).

Bunun üzerine M. Fuat Gazi Eğitim Enstitüsü Meslek Dersleri öğretmenliğine atanır. Artık Ankara’da kök salacak, 1964’de emekli olana kadar Gazi’de çalışacaktır.  Yazık ki, emekliliğin tadını çıkaramamış, emekli olduktan birkaç yıl sonra belindeki kireçlenme nedeniyle sokağa çıkamaz duruma gelmiştir.

Ama Gündüzalp’in eğitime verdiği emek unutulmaz. Türk Eğitim Derneği (TED), 1984 Eğitim Hizmet Ödülünü Mehmet Fuat Gündüzalp’e verir. Ödülün gerekçesinde Gündüzalp’in Türkiye eğitimine katkıları şöyle açıklanır:

  • Devlet okullarında üstün bir başarıyla öğretmenlik ve yöneticilik yapması,
  • Ulusal eğitimimizin, çağdaş eğitim ölçütleri içinde gelişmesi için çaba göstermesi,
  • Ömrünün 44 yılını ulusal eğitimimizin gelişmesine adaması,
  • Yayımladığı yapıtlarıyla genç kuşaklara esin kaynağı olması,
  • Laiklik ilkesine sıkı bağlılığıyla, tutarlı ve ödün vermez kişiliğiyle, yaşamı boyunca Atatürkçü düşünceyi savunmuş olması

Fuat Gündüzalp çalışkan, üretken, dürüst, açık sözlü, sözünü sakınmayan, girişken bir eğitimcimizdir. Aynı zamanda eğitime iş eğitimi, yaparak yaşayarak öğrenme, etkinlik ilkesi gibi kavramları getiren M. Pastolezzi, J. Dewey, G. Kershenstelner gibi büyük eğitimcileri Türkiye’de öğretmenlere tanıtmış, onların düşünceleri ile ülke gerçekleri arasında bağ kurmuştur.

Balıkesir’de yayınlanan Irmak ve Kaynak (1930-1936), İlköğretim Gazetesi (MEB-1948-1958), Öğretmen (1948-1949), Gayret (1954-55), Çocuk ve Yuva (1955-57), Köy ve Eğitim ( 1955-58), Tedrisat Mecmuası (1957-1958) ve Eğitim Hareketleri dergilerinde pek çok yazısı çıkmıştır (1959.

Fuat Gündüzalp’e göre eğitimin bir numaralı aracı demokrasidir, Özyönetim ve özerlik kazandırmaktır (serf guavernment). Ona göre çocuklarımıza demokrasinin istediği nitelikleri kazandırmak, çocukları okulda demokrasi hayatı içinde yetiştirmekle mümkündür.  4. Milli Eğitim Şurasında “Demokrasi Eğitimi” başlığı altında savunduğu düşünceler şuraca kabul edilir. Fakat MEB bunu uygulamaya geçirmez. Gündüzalp bunu 5. Şura arifesinde Bakanlığın gazetesinde eleştirecektir.

1936 yılında Balıkesir Halkevi yayını Kaynak dergisinde çıkan “Terbiye Öğretmeni” olarak altını imzaladığı bir yazısında; öğretmenlere sınıfa hâkim olmanın sınıfta disiplini sağlayabilmenin, dört koşulu yerine getirmeye bağlı olduğunu belirtir. Birinci koşul öğretmenin önce demokrat olmasıdır. Öğretmen bireyler arasında gerçek ve kişisel erdeme (meziyete) dayanmayan fark ve ayrıcalıkları dikkate almamalıdır. Öte yandan (İkinci koşul) öğrenci kendi haline de bırakılamaz. Öğretmenin doğru yolu gösterme, bilgi verme aydınlatma (tenvir ve irşat) görevi vardır, bunu ihmal edemez. Üçüncü koşul ise öğretmenin yavaş yavaş, aşamalılığı gözeterek, sınıfta kabiliyetli öğrenciler üzerinden öğrencileri sorumluluk sahibi yapabilmesidir. Fakat öğrenciye görevi zorla, angarya biçiminde veremez. Öğretmen öğrencilere önce okulu ve dersi sevdirmelidir(dördüncü koşul).

Eğitimci Fuat Gündüzalp, 15 Mart 1986’da vefat etti, hocamız ışıklar içinde uyusun…

Eserleri:

  1. “Talim ve Terbiye Teşkilatımızda Buhran” ilk kitabıdır. 1924’te Sivas’ta yayınlanır. Bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlerden, eğitim sorunlarına ilişkin görüşler, öneriler istemesi üzerine (1922 tarihli genelge ile), Fuat Gündüzalp’in okul müdürü olarak kaleme aldığı rapora dayanır. Bu raporda Gündüzalp’in önerisi, orta dereceli okulların sanat okullarına benzer bir düzenle yeniden örgütlenmesidir. Gerekçesini de şöyle belirtir: “Eskiden beri, özellikle orta dereceli okullarımızı bitiren gençlerin çoğunluğu kişisel uğraşı ve girişim gerektirmeyen memuriyet hayatına atılmayı tercih etmektedirler. Bu hal ülke için bir felakettir. Ekonomik hayatın ilerlemesi, en üstün çalışmaya, kişisel girişime, pratik beceriye ihtiyaç gösterir.” Aynı düşünceler II. Meşrutiyet yıllarında Prens Sabahaddin tarafından dile getirilmiştir. Böyle bir öneriyi ilk kez II. Abdülhamit’e 1889’de verdiği layiha ile Mehmet Sait Paşa dile getirmiştir.
  2. Hayat Bilgisi Kitabı Almancadan çevrilmiş bir ders kitabıdır (1932).
  3. İş Okulu Kavramı  Georg Kerschensteiner’den çeviridir. (1947).
  4. Teşkilat ve İdareBu kitabı Muvaffak Uyanık’la birlikte yazmıştır (1953).
  5. Pestalozzi ve Devrim. Alfred Rufer’den yapılmış Fuat Gündüzalp, İsmail Hakkı Tonguç ve Rauf İnan çevirisidir.
  6. Öğretmen Meslek Kitapları Kılavuzu (6 cilt) Eğitime ilişkin 1920-1963 yılları arasında yazılmış 1567 kitabın eleştirel bir bakış açısıyla tanıtıldığı, değerlendirildiği, açıklamalı, zaman dizinsel (kronolojik) bir kaynakçadır.

***

Gündüzalp’in bu yaşam öyküsünden çıkarabilecek bir sonuç var. Bunu belirtmezsek bu çalışma eksik kalacak.

Galiba toplum nesnel, sahici bir krizden geçerken, yani gerçekten var olma-yok olma savaşı verirken, sorunun ancak demokratik bir işleyiş içinde çözebileceğini hissediyor, öngörüyor ve ona göre davranıyor. Bu nedenle “Kurtuluş Savaşında” bile birey, haklarına sahip çıkıyor, demokratik refleksten ödün vermiyor. Üstelik bu, yöneticiler tarafından bir tür anlayışla karşılanıyor.

Bunu Gündüzalp’in hikâyesi özelinde, maaşını alamayan öğretmenlerin iş bırakmasında, aynı dersleri yeniden almak istemeyen öğrencilerin boykotunda, Fuat Gündüzalp’in vicdanının sesini dinleyerek haksızlıklara hep karşı, mağdurun yanında oluşunda ve eğitim yöneticilerinin Gündüzalp’in eylemlerini anlayışla karşılamalarında görebiliyoruz.

Çünkü gerçekten “Beka Sorunu” yaşandığı yerde içine sürüklenilen girdaptan başka türlü çıkmak mümkün değil. Oysa aynı toplum, siyaseten içine sürüklendiği, yaratılmış krizlerde aynı refleksi gösteremiyor, çünkü aynı karşılığı görmeyeceğini biliyor.

Çünkü kriz, ipleri elinde tutanın, tutmak isteyenin kendi dışındakileri kontrol etme ihtiyacı ve bir dayatma içinde ortaya çıkıyor, toplumda kamplaşma derinleşiyor, umut yerini endişe, güvensizliğe bırakıyor. O kamplaşma içinde insanların çoğu, geçmişte yaşadıkları demokrasi deneyimine sahip çıkamıyorlar. Elindekileri de kaybediyorlar. Güven duygusunu yitiriyor, yanındakiyle dayanışma içine girmiyor, siniyorlar.

İyi de nereye kadar? Belki de o toplum için sürecin, gerçekten Beka Sorunu haline geleceği zamana ve zemine kadar.

KAYNAKLAR

Cavit Binbaşıoğlu, Öğretmen Meslek Kitapları Kılavuzu VI, Çağdaş Eğitim Dergisi Yayınları, 2018)s.15

Recep Nas (1982-1983 yılları Balıkesir Eğitim Fakültesi Meslek Dersleri Öğretmeni), Fuat Gündüzalp Öğretmen Dünyası Dergisi, Sayı: 440, Ankara 2016 http://recepnas16.blogspot.com/2016/08/aydinlanmaci-egitken-fuat-gunduzalp.html

TED Eğitim ve Bilim dergisi, Temmuz 1984, Sayı: 50.

Kaynak Dergisi, Balıkesir Halkevi, sayı,29, 19 Haziran 1935-1936.

 

 

 

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
NEF TARİHİ’NDEN : MEHMET FUAT GÜNDÜZALP
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!