Kapitalizm…
Bizler tutkularımızın okşanmasına, tutkularımızın girişimcilik ruhu içinde önemsenmesine izin verdiğimiz sürece kapitalizm bizi, bizleri kötülükleri üzerinden yönetecektir…
Yönetmesini biz istiyoruz…
Kapitalizm bize yol gösterirken “rahat nefes alabilmen” için birilerinin “nefes almamasının” doğal bir hak ve doğru bir davranış olduğuna inandırmış…
Sen çalıştın başardın…
O bunu başaramadı…
Bu kadar basit olabilir mi?
Birilerinin arzularının tatmini için birilerinin acı çekerek çoğalması…
Ölürken ne demişti:
“Nefes alamıyorum”
O zaman hep birlikte haykıralım…
“Nefes almak” istiyoruz…
Tüketimin değil üretimin parçası olmak istiyoruz…
İhtiyacımız kadar tüketmek insan olma sorumluluğumuzdur…
Kirletmemek görevimizdir…
Paranın Tanrı olmasını, alacağımız pahalı nesnelerin putlarımız olmasını istemiyoruz…
Haykıralım…
Kahrolsun para ve paranın gücüne tapanlar…
Diyebiliyor muyuz…
Korkuyoruz…
Güvencemiz olarak gördüğümüz ve inandığımız avuçlarımız içinde sımsıkı tuttuğumuz o paranın kölesi olmuşuz…
Param varsa dünyanın her ülkesinde “ezilmeden nefes alabilirim”
buna inanmışız…
inandırılmışız…
inanırmış gibi yapmayı hak olarak görmüşüz…
ve
başkalarının acıları üzerinden gülerek yaşamaya…
alışmışız…
alıştırılmışız…
Kötülük o kadar değerli ki kapitalizm için…
Kötülük üzerinden yeni bir dünya kurmak istiyor…
Kötülüğe izin vermeyelim…
Kötülüğü yenmek zorundayız…
Herkesin nefes almasını isteyelim ve kötülükle mücadele edebilmek için o ilk adımı atalım…
O ilk adımı bırakın atmayı yazmaya bile cesaretim yok…
O yüzden işimiz çok zor…
Aile kavramı var olduğu ve devlet bu kavram üzerine dizayn edildiği sürece iyilik kazanırmış gibi görünse de hep kaybedecek…
Aile; sahip olma, sahiplenme, sahiplenilme ve bir yere ait olma bağını veriyor, işte o bağ bu dünyada ki en büyük bağımlılığımız oluyor… Bu bağımlılık ile yaşayabilmek ve mutlu olabilmek için inanma, başarma ve kazanma tutkusu bizi, bizleri tutukluyor. Bizim, bizlerin asıl hapishanesi budur…
Bu hapishaneyi kırıp söküp atmak sanıldığı kadar keşke kolay olsaydı…
Sonsuza kadar sürer mi bilmiyorum…
Kapitalizmi yenmek mümkün mü?
ve
nefes alamıyorum, diyenlerin çığlıklarını bitirmek, bitirebilmek…
Bu dünyanın Yunus’ları bitmez.
Onları gönlümüzde saklarız…
Asılarak öldürüldüklerini duymak bile istemeyiz…
Öldüğünü anmayız…
Mevlana’ya o yüzden sığınırız…
Okyanusun büyüklüğünde kötülüķ kaybolur diye avunuruz. Oysa kaybolan iyiliktir…
Bu oyun böyle sürer gider…
Yalnız bu sefer…
Kadınlar daha bilinçli ve çoğunlukta…
Umut işte…
Neden olmasın…
Sevgi ve saygılarımla