featured
  1. Haberler
  2. SPOR
  3. NECATİ SEÇAL- Uğur SATILMA

NECATİ SEÇAL- Uğur SATILMA

Spor aşkının insan ya­şamını nasıl etkilediğini ve renklendirdiğini anlamak için Dursunbey’de Necati Seçal’ı bulmalısınız. Ülke­mizde sadece futbolun ko­nuşulduğu bir ortamda onun gibi hayatını amatör sporlara ve özelikle atle­tizme adamış birine rastla­mak büyük bir keyif.  Yaşa­mını sporla renklendirir­ken Dursunbey’de amatör sporların gelişimine büyük bir katkı vermiş Necati Seçal. Başarı­nın sadece iyi bir kariyer ve güçlü maddi olanaklara sahip ol­mak olmadığının; bunun yanında incelikleri yakalayarak daha keyifli ve mutlu bir yaşam sürdürebilmenin ayrı bir ba­şarı olduğunu Necati Seçal’ın dolu dolu yaşamına göz attığı­mızda görürüz. Spora olan ilgimiz, tuttuğumuz takımın gali­biyetine sevinmek ya da mağlubiyetine üzülmek seçenekle­rine indirgenmişken, kendisi saatlerce sürecek bir marato­nun bitiş çizgisinde, fotoğraf makinesiyle sabırsızlıkla bekle­mekten büyük bir keyif almaktadır.

9 Ocak 1951 tarihinde Dursunbey’de doğan Necati Se­çal’ın çocukluğunda başlayan spor aşkı ilkokul yıllarında gözlerindeki rahatsızlık nedeniyle saha içine değil, yönetici ve organizatör olarak saha kenarına kaymıştır. İlk ve orta öğ­renimini Dursunbey’de tamamladıktan sonra lise eğitimi için gittiği Balıkesir’de atletizm sporunu yakından takip ede­rek tecrübelerini 1970’li yıllarda büyük bir ivme kazanacak olan Dursunbey atletizmine aktarmıştır. Onun katkılarıyla 1984 yılında Konya’da yapılan Türkiye Kulüpler Kros yarış­malarında Dursunbey Spor Kulübü Türkiye beşincisi olarak büyük bir başarıya imza atmıştır.

Günümüzde orta yaş ve üstünde olanların siyah be­yazlı zamanlarda edindikleri ve hayatlarını renklendiren ayrı bir spor zevkleri vardı. Tek kanalın dayattığı, toplumu dizayn et­mek için kullandığı bazı metotlar ve birtakım tuhaf­lıkların yanında oluşturduğu en olumlu etki şüphesiz; rey­ting bas­kısı olmadan sanatın ve sporun tüm dallarını evle­rimize sokmasıydı. Yeni nesillerin hiç ilgi gös­termediği artistik patinaj, jimnastik ve atletizm gibi olimpik sporlar­daki tüm organizasyonlar ilgiyle takip edilirdi. Şimdilerde dün­yada ve Avrupa‘da final oynayan basketbol milli takımı­mızın başarıları önemsenmezken, 1981 yılında basketbol mili ta­kımımız Balkan şampiyonu olduğunda tüm ülke zaferi coş­kuyla kutlamış, Efe Aydan milli kahramanımız olmuştu. İşte o yıllarda Dursunbey’de insanlar sporun birçok dalına ilgi duyuyor; hentbol, atletizm gibi branşlar altın çağını yaşı­yordu. Necati Seçal’ın katkılarıyla 1984 yılında yapılan  Dursunbey Kros yarışmalarında seyirci ilgisi öyle­sine yoğundu ki sporcuları izlemek için yol boyunca dizilen binlerce insan atletizmin tadını sonuna kadar çıkarıyordu.

Oysa günümüzde herkesin futbol üzerine söyleyecek birkaç kelimesi olmasına rağmen 2013 yılında Türkiye’de yapılan 20 Yaş Altı Dünya Futbol Şampiyonası’nda tribünle­rin boş kalması, geleceğin dünya yıldızlarının toy hallerine bile tahammül edemeyen, estetikten yoksun ve sadece reka­bet duygularının ateşlediği kısır bir spor sevgimizin olduğu­nun göstergesidir. İşin sadece rekabet boyutunda kalması, gerçek sporseverlerin geri plana çekilmesine ve ortamı holi­gan denilen kişilerin teslim almasına yol açmıştır. Maalesef günümüzde spor ve şiddet birlikte anılır olmuştur.

İşte o yüzden Necati Seçal gibiler çok değerlidir. Bu­gün sayıları hızla azalmasına rağmen yine de tehlike anında kırı­lıp kullanılacak çözüm önerilerini bünyelerinde barındı­rır­lar. Onlara bakarak ülkemizde sporun nerede olması ge­rek­tiğini anlayabiliriz. Son yıllarda olimpiyat organizasyonunu ülkemize getirmek için mil­yarları harcıyoruz. Oysa maddi olanakları onun gibi olimpik ruha sahip sporseverler yetiş­tirmek için kullanmalıyız.  Türkiye’den çok daha küçük ülkelerin sportif  başarılarını yakalamak için çö­züm; içleri dolmayacak devasa statlar ya da tesisler yapmak değil,  olim­pik düşünceye sahip, estetik duygusu gelişmiş ve spordan ke­yif alan insanlar yetiştirmektir.

Güzel bir yaşamdır Necati Seçal’ınki.  Bazı insanların çok da anlayamadığı ya da anlamlandıramadığı sportif uğ­raşları, onun şimdiye kadar keyifli bir hayat sürmesine ve­sile olmuştur. İşte bu haliyle örnek bir başarı hikâyesidir kendisi. Başarının iyi bir kariyere ya da zengin olanaklara sa­hip olmak olduğuna inananlar, formüller üzerine tasarımladıkları yaşamlarında, mutluluğu yolun sonundaki nihai he­defe bağlamaları nedeniyle ara duraklardaki güzellikleri gö­remezler. Oysa sanat ya da spor gibi yaşamı keyiflendir­mek için icat edilmiş zenginliklerdir. Bu uğraşlar standardımız ne olursa olsun doğru bir bakış açısı ile tüm yaşamımızı güzelleştire­rek daha anlamlı bir hayatın kapılarını bize açabilir.

Gelecek nesillere topluma dayatılanın dışında farklı se­çenekler sunmak, sporun sadece televizyon karşısında ta­kip edilen bir etkinlik olmadığını göstermek, çocuklarımızın sos­yalleşerek daha mutlu bireyler olmasını sağlayacaktır. Spor­tif ve sanatsal etkinlikleri hayatının bir parçası yapan­lar, problem çözme becerileri gelişmiş, zararlı alışkanlıklar­dan uzak duran ve hayata sıkı sıkıya bağlı mutlu bireylerdir.

İyi ki tanımışım seni Necati Ağabey…

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
NECATİ SEÇAL- Uğur SATILMA
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!