NASA yeni açıklama yaptı: “2020 yazı gelmiş geçmiş en sıcak yaz olacak”
Vız gelir tırıs gider.
Şöyle ki;
Birincisi, her yaz mevsimi geldiğinde, her yazın şimdiye kadar gelmiş geçmiş en sıcak yaz olduğu söylenir, alıştık.
İkincisi, 2020’de başımıza gelmeyen kalmadı, yaz aylarının sıcağı mı korkutacak bizi?
Bunaldık.
20 yaş altı bunaldı.
65 yaş üstü bunaldı.
Şehirler bunaldı, işletme sahipleri bunaldı, hepimiz bunaldık.
Devlet memurları dışında kimsenin iş garantisi yok, herkesin ekonomisi göçtü, zor ve inanılmaz sıkıntılı bir dönem yaşıyoruz ama önce sağlık.
Sağlık için bu sıkıntılara katlanmamız gerek.
Şakası yok, şaka sandık mı ölüm sayıları katlanarak gidiyor.
Ama bunalmanın yanında bıktık da.
Her gün aynı nakaratlardan bıkmadınız mı?..
İyileşen sayısı yeni vaka sayısını geçti diye medya başta olmak üzere herkesin dilinde normalleşme…
Ne normalleşmesi?..
Siz ipi saldığınız an, ikinci dalga patlar ve öyle bir şiddetle vurur ki bizi…
Bilim, bu iş bitti diyene kadar maalesef normalleşemeyeceğiz.
Bunalacağız.
Sıkılacağız.
Çaresi yok.
Ne normalleşmesi?
Dört gün sokağa çıkma kısıtlaması sonrası gördük işte, trafikte yüzde elliye yakın artış, yaya kalabalığından herkes birbiriyle içiçe?..
Yazın denize girebilecek miyiz?..
Issız bir yer bulursan girersin belki de, Altınoluk’ta, Sarımsaklı’da o kalabalığa fırsat verirsen gör sen ikinci dalgayı!
Uzaktan eğitim 31 Mayıs’a kadar uzatılmış.
Yav, bunu psikolojik olarak mı böyle taksit taksit söylüyorlar anlamak mümkün değil ama okullara ilk ara verildiğinde de “15 günlük ara” şeklinde ilan edilmişti, tee o zaman demiştik ki, bu yıl okullar kapandı, açılamaz.
Ama ısrarla aynı kademeli açıklamalar devam ediyor.. Şimdi de 31 Mayıs’a uzatılmış uzaktan eğitim.
Sonra… Okullar mı açılacak?..
Bilim bitmedi demeden, 83 milyonluk ülkede okulları açabilir misiniz, öyle bir risk alınabilir mi?..
Salgın sıfırlanmadan, bizim okullarda nasıl koruyacaksınız çocukları?..
Bu yılki eğitim öğretim takvimi uzaktan eğitim ile tamamlanacak deyin bitsin.. En azından her gün aynı sorular meşgul etmesin gündemi.
Bayramda ilk gün sokağa çıkma yasağı gelebilirmiş…
Kulis bilgisi imiş bu. Breh breh breh!
Yav, bu bayram maalesef bayram gibi de olmayacak, herkesin çekirdek ailesiyle evinde kalacak, kalmalı, bayramda da fedakarlık şart ve tüm bayram boyunca sokağa çıkma kısıtlılığı şart.
Herkes “olmasın”ı ister ama…
Bilim insanlarına kulak verin.
Kalabalıkları maalesef kurallarla dizginlememiz gerekiyor.
Sokağa çıkma yasağında üç bin küsur TL ceza yemeyi göze alıp uzun eşek oynayan insanımız var bizim.
İyileşen sayısının vaka sayısını geçmesi elbette umut verici.
Ama bir gözlerinizi kapayın geçen yılın bayramlarını ve sahil bölgelerini getirin gözlerinizin önüne…
“Ne normalleşmesi” dememiz abartı mı?..
Sokağı görüyorsanız hiç de değil.
Hele bilim bile Corona ile ilgili daha pek çok bilinmezliği çözememişken.
Misal, virüs havada asılı kalıyor mu; kalmıyor, bir süre kalıyor, kalıyor…
Misal, sigara içenlerde hastalık daha ağır seyrediyor da işte Fransa’da yapılan yeni araştırma sonucu: “Nikotin, Covid 19’un ciğerlere yapışmasını engelliyor”!
Hangisinden yakacaksınız; buyrun burdan yakın deme ihtimalimiz mi var?
Aşı yok, ilaç yok, tüm televizyonlarda “normalleşme” konuşuluyor.
Şaka mısınız?
Hepimiz çok bunaldık, sıkıldık ve zordayız ama…
Normalleştiğiniz an, dizginleri saldığınız an, hoşgeldin ikinci dalga!
Sokağın çılgın halini görmüyor musunuz?
Gönül de normal olmak ister ama bu dönemde daha Temmuz’a kadar aynı sert fren asla gevşetilmemeli.
Temmuz gelsin o zaman soralım; “denize girebilir miyiz”i…
Aşı yok, ilaç yok, ne normalleşmesi?!