Bir kesim değişimi liderin değişmesi olarak algılıyor…
Bir kesim programdan tüzüğe, söylemlerden örgüt yapısına kadar başarısızlığa sebep olan ne varsa, lider dahil tersyüz edilmesi olarak algılıyor…
Ortada bir sorun var ve siz bu sorunu gidermek istiyorsanız sorundan şikayet edenleri ikna etmeniz için “NASIL” yapacağınızı iyi anlatmanız gerekiyor…
Nasıl’ı anlatılmadan yapılan konuşmalar dinleyene yaşadıkları olumsuzlukları hatırlatmaktan ibaret kalır ki boşuna zahmettir!
“Sen fakirsin, açlık sınırında yaşıyorsun, seni aç bırakanlar kendileri saraylarda sefa sürüyorlar, artık iktidara oy verme” gibi.
Bu söylenenler somut durum tespitidir…
Soru şu?
Ekonomiyi nasıl düzelteceksiniz?
Ekonomiyi düzeltmek için ekonomiyi çökerten Neo liberal politikaları alternatif olarak sunamazsınız. Neo liberal politikaların alternatifi KAMUSAL EKONOMİ POLİTİKALARIDIR…
Kamusalcılık gelişmiş ülkeler dahil bir çok ülkede uygulanmış ve başarılı olmuştur…
Sistem Yatırım-Üretim ve İstihdama dayanır, devlet sosyalleşir…
Aşağıdaki örnek seçimden kısa süre önce yaşandı:
Amerika’da, İngiltere’de finans adreslerini ziyaret edilerek; şu kadar milyar dolar para gelecek gibi “Doğmamış çocuğa don biçmek” olur mu?
Bu yaklaşımın seçmeni kandırmaya yönelik bir davranış olduğunu en cahili bile anlamaz mı?
Anlar ve sizden uzaklaşır…
Sermayenin çıkarları kadar halkın çıkarlarını da savunmalısınız, siyaseti kimliğe göre değil sınıfa göre ayarlarsanız başarılı olursunuz…
İsveç Sosyal Demokrasi Partisi 44 yıl iktidarda kalışını şöyle açıklar:
“Biz işçi- işveren uyuşmazlığı konusunda bir kere olsun işveren yanında olmadık çünkü işverenler oldukça güçlüdürler ve kendilerini savunabilirler.”
Bu İsveç’in duruşu.
“Bizim için işverenin ne dediği önemlidir işçinin ne dediği değil.”
Bu da bizimki…