1938’den beri her kasım ayrılığı çağrıştırır Anadolu’da.
Çünkü 1938’in 10 Kasımında yaşamlarımızı, vatanımızı daha önemlisi bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz büyük Atamızı kaybettik.
Mustafa Kemal’i anlamak o kadar zor değil, tüm hayatının tek gayesi bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kurup muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak olmuştur. Kendisi de bunu,
“Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti’dir” diye ifade edecektir.
Zor olan onu anlamak değil, onu anlatmak o kadar zor ki, kısa zamanda zamanların alamayacağı kadar çok iş yapan bir lider o…
Avrupa’nın 500 yılda da gerçekleştirdiği devrimleri 5 yılda ülkesinde kabul ettirmiş ve uygulayabilmiş bir liderden bahsediyoruz, nasıl anlatılır ki Mustafa Kemal,
Mavi engin gözlerindeki kararlılıkla düşmana korku, askerine heyecan salmış bir lider o
Bağımsızlığı temel yaşam felsefesi haline getirmiş, hayatının tümünü ülkesinin bağımsızlığı için adamış bir lider,
Mustafa Kemal için Anadolu vatan, Türk Milleti aile olmuş ve ailesi için yapamayacağı fedakarlık kalmamış hatta bu aile için tüm dünyaya meydan okumuş bir lider o,
O bir asker ki en korkusuzundan,
O bir yazar ki kalemi en kuvvetlisinden,
O bir lider ki en adaletlisinden,
O bir öğretmen ki en şefkatlisinden
Bu ülkenin her kurumunu ince ince düşünerek ilmek ilmek işlemiş bir lider o
Daha Çanakkale savaşları yapılırken yeni Türk alfabesini tasarlayarak on yıl sonra yapacağı devrimleri öngören bir lider o
Nasıl anlatılırdı ki Mustafa Kemal, savaşın en zor anlarında savaş cephede kaybedilirken dünya üzerine yürürken eğitim kongresini toplayabilecek kadar eğitime önem veren, kararlı ve kendinden emin bir lider o
Vatanımızın kurtulması için dünyaya meydan okuduğumuz savaşta ordunun ihtiyaçlarını karşılamak için eşi benzeri görülmemiş çareler bulan bir deha o…
Nasıl anlatılırdı ki Mustafa Kemal,
Bir ağaç için bir evi yerinden oynatmasını mı?
Kırık kaburga ile cephede askerini yalnız bırakmamasını mı?
Erlerden önce süngü ile hücuma geçmesini mi?
Hasta yatağından kalkıp vatan için dünyaya meydan okumasını mı?
Anlatılmazdı Mustafa Kemal, küçük bir çocuk kalbinde sevgiyle beslenirdi,
Çocuk büyüdükçe bu sevgi filizlenir adı kararlılık olur idealistlik olur,
Çocuk genç olunca artık bu sevginin adı Ata’sından emanet Cumhuriyet olur.
Cumhuriyet öğretmeni olarak Mustafa Kemal benim için vicdan demek, hak demek, adalet demek, umut demek, cesaret demek, büyük hayaller kurup gerçekleştirmek demek.
Peki ya sizler için Mustafa Kemal ne demek?
Kalbimizdesin.
Her cümleniz onu öğrenmek için merak ve ilgi uyandıracak kadar etkili ve bi o kadar da bağlılık içtenlik ifade eden harika bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık. Atatürk ün Cumhuriyet imizin Öğretmeni. 🇹🇷
Hocam gerçektende çok güzel bir tarif olmuş…