Lunapark alanının satışı yönünde karar çıktı ya.
Çok oldu hayal kurmayalı şehre ilişkin.
Teee Özmerkez binasının yapılma aşamasında dönemin valisinin Balıkesir Barosu heyetini makamında kovmaktan beter etmesinden sonra….
Şehir adına ele geçen fırsatların görmezden gelineceğine artık kanaat getirmiştik.
Çünkü genel bakış açısı böyle bizde.
Boşluk buldun mu sat veya bina dik.
Kentin nefes alacak birkaç kurtuluş noktasına sahip olma şansımız vardı…
Nice örneğimiz vardı.
Hepsi elden uçtu gitti.
Nostaljik eski Hasanbaba Çarşısı’nın yerine devasa beton azmanı dikilmesi…
İş ve İşçi Bulma Kurumu ile Güzel Sanatlar, Halk Eğitim Merkezi’nin bulunduğu iki katlı yapının yıkılarak Mekik Sokak ile Çavuş Sokak arasına devasa Özmerkez ve şimdi BBB’in faaliyet gösterdiği binanın dikilmesiyle.
Anafartalar’da 1.Özel İdare’nin yıkılarak yerine devasa başka bir bina yapılmasıyla.
Az ötesindeki SGK’nın yıkılarak yerine bir başka inşaatın başlamasıyla…
Örnekleri artırabiliriz de gerek yok ki.
Çünkü hepimiz yaşıyoruz; Balıkesir şehir merkezinin ne kadar sıkışık olduğu ortada.
Nefes alacak alanlara, meydanlara ihtiyaç var.
Ama maddi sebepler ön plana geçince ve şehir kültürü ile şehrin geleceği ikinci plana itiliyorsa olan bu.
Ele geçen fırsatları betona çeviriyoruz.
Ama dedik ya, artık o tarz hayalleri bir kenara bıraktık.
Anladık ki “idare”nin bakış açısı değişmediği sürece soluk almaya fırsat yok.
Betona teslime devam.
Zaten bugünkü konumuz da bu değil.
Bugünkü konumuz muhalefetin EKS hali.
Hatırlatalım yine de, tıp camiasında, gerçek anlamı çıkış olan eks(ex) kelimesi, “ölerek çıkmak” olarak kullanılıyor yani ölüm anlamında ifade ediliyor.
Lunapark alanının satışı yönünde karar alındığında işte muhalefet de BBB Meclis Salonu’ndan eks olarak çıktı.
O yüzden bugün eks olan muhalefete bakmak gerek.
Önce altını çizelim ve konuyu partilerden, alınan kararın özelinden, hatasından faydasından arındıralım.
Dedik ya az önce de; artık başka ülkelerdeki her şehirde var olan, kentin can alıcı gözde alanları, meydanları, sayısız güzellikleri arasında bu tarz kazanımların bizde de olabileceğine dair hayalleri, meydanların kent yaşamındaki önemini, şehrin atar damarları olduğu ve şehrin meydanlarda yaşadığı gibi gerçekleri hayaller bohçasında bırakalı çok uzun zaman oldu.
Konu başka…
X,Y,Z hangi parti olursa olsun…
Muhalefetin amacı nedir, önüne gelen bir tasarrufu eğer yanlış buluyorsa engellemek.
Demokrasi de böyle güzelleşmez mi aslında?..
Fikirlerin çatışmasından.
Konu ne olursa olsun, eğer eline fırsat geçiyorsa muhalefetin, bu fırsatı değerlendirmesi gerekmez mi?..
Sokaklarda eylem yapıp, oylamada eksik kalırsan adama sormazlar mı “bu ne şaşkınlık” diye.
Eline fırsat geçmiş, CHP’li iki üye, İyi Partili bir üye oylamada yok.
Bir oy farkla lunapark satışı yönünde karar çıkıyor.
Şimdi Edremit Belediye Başkanı’na veryansın ediliyor da…
Sonuçta muhalefette 3 üyenin katılımı yok.
Katılmayanları suçlamayı da bir kenara koyalım ama muhalefet, eğer böyle “hassas” bir konuda dahi “muhalefet” olmanın gereğini ifa edemiyor, sokaktaki sesini karar alma iradesini göstereceği yerde kullanamıyor, tabiri caizse “kıl payı” satılma kararına asıl muhalefet imza atmış oluyorsa, şehirde bir başarı elde etme fırsatı önüne sunulmuşken kendi elinin tersiyle itiyorsa…
Kusura bakmayın da, bu şaşkınlık hali değil.
Tamamen muhalefetin eks halidir.
Eks olduğun zaman hayata dönmen de ancak “mucize”ye bağlıdır.
Bilmem anlatabildik mi?