CHP’nin Balıkesir’de düzenlediği ‘Milletin Sesi Mitingi’nde pazarcı Esma Ay, çiftçi Ali Duman ve Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesinden yeni mezun olan doktor Arif Onur Poyraz yaşadıkları sıkıntıları ve beklentilerini anlattı.
Balya’nın Göloba köyünden olan 46 yaşındaki tarım üreticisi ve pazarcı Esma Ay mazot fiyatlarına dikkat çekerken, “Sabahleyin kalktım mı benim eşim değneği alıyor, motorda ne kadar mazot var diye bakıyor. Acaba bizi mazot nereye kadar götürür. Bakın şöyle dört parmaksa iyi, bugün pazar yerine varacağız, malımız zebil olmayacak diye seviniyoruz. Pazar yerine vardığımızda mazotumuzu alıyoruz. Çok şükür diyoruz” dedi.
Zerzavat satarak kızını üniversitede okuttuğunu söyleyen Ay, ” Kızımı okuttum ama iş yok. Bütün anne ve babalar benim durumumda. Herkesin çocuğu işsiz. Üniversiteyi bitirdi, çocuklarımızın psikolojisi bozuldu.” diye konuştu.
“MİLLETİN EFENDİSİ KÖYLÜ KÖLE OLDU”
Balıkesir’in Altıeylül ilçesine bağlı Köylüköy’de yaşayan çiftçi Ali Duman ise konuşması ile güne damga vurdu. “Doğuştan çiftçiyim” diyen 68 yaşındaki Duman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk demiştir ki ‘Gerçek üretici olan müstahsil köylü memleketimizin efendisidir’ ama şimdi görüyoruz ki gerçek üretici olan müstahsil köylü memleketimizin kölesi yapılmıştır. Şeker pancarı su isterse gece tarlada yatarız, hayvan hastalanırsa ahırda sabahlarız. Ölecek olursa onun canıyla beraber bizimde canımızın yarısı gider. Bu kadar mükemmel şekilde işlettiğimiz işletmelerde zarar ettiğimiz görülmektedir. Bu zarar etme durumu bizi maliyet hesaplama durumunda bırakmış, bir de maliyet hesabı yaptığımızda ürettiğimiz birçok malı ya maliyetine ya da maliyetin altında satmak zorunda bırakılmışız. Bir yılın maliyesini çıkarttım. 60 ton süt üretmişim, bugünün parasıyla 7 ile çarp, 420 bin hayvan satmışım. Bir yılda 470 bin lira ciro yapmışım. Arpa ekmişim mısır ekmişim. Bana maliyeti 545 bin lira olmuş. 470 bin gelir 545 bin gider. Şimdi bu ülkenin idarecilerine soruyorum ‘Ben bu enflasyonun altında ezilmemiş mi oluyorum?” dedi.
Duman, “Ben demokrasiyi sağlıklı bir insan vücuduna benzetiyorum. Nasıl kan vücuda adaletli dağıtılıyorsa, sağlıklı bir demokrasi de ülkenin Gayri Safi Milli Hasılasını yurdun her köşesine adaletli şekilde dağıtır” sözleriyle de büyük alkış aldı. Duman’ın konuşması ve sözleri televizyonlarda dakikalarca gösterilirken, sosyal medyada da Duman’la ilgili çok sayıda paylaşım yapıldı.
“ÖLMEK DEĞİL, YAŞATMAK İSTİYORUZ”
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden dün mezun olduğunu belirten 24 yaşındaki Arif Ozan Poyraz ise “Yarın göreve başlayacak birçok isim gibi ben de heyecan ve maalesef bir o kadar da korku duygularını bir arada hissediyorum.” dedi. Poyraz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tıbben felç olmuş sağlık sistemi içerisinde daha tıp fakültesi sıralarında birçok yıpratıcı ve yorucu geçen sürecin ardından birçok arkadaşım fiziki ve sözlü saldırıya uğruyor ve devamında belki de öldürülüyor. 36 saatlik nöbetler, verilmeyen değer ve bizi istemeyen bir düzen… Bunun sonucunda başta Almanca olmak üzere birçok yabancı dil okullarını doktorlar dolduruyor. Her gün uzman ve yeni mezun birçok meslektaşımızın dünyanın dört bir yanına hekimlik yapmak adına dağıldığını görüyor ve sıraya bizler de giriyoruz. Peki ya büyük binaların ve beton yığınlarının hasta bakamadığını anladığınızda çok geç olmayacak mı? Bunun hesabını kim verecek? Çocuğunu ameliyat ettirebilmek için evini arabasını satan annelerin ya da doktor bulamadığı için sevdiğini kaybeden evlatların siz olduğunu düşünün. Sorumlusu kim olacak, hesabını kim verecek? Fatura yine millete kesilecek. Bugün hocalarım, içinizdeki arkadaşlarım ve ben doğru sağlık politikalarının uygulandığı bir Türkiye istiyoruz. Çünkü bizler ülkemize faydalı olmak ve milletimizin sağlığı için onurlu bir şekilde çalışmak istiyoruz. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ diyerek seslendiği bizler ölmek değil yaşatmak, iyiliğin ve bilimin ışığında Türkiye’yi aydınlatmak istiyoruz.” Coşkun YAMAN (balikesir24saat.com)