Genç adama sordum.
-Ne zaman yolculuk memlekete?..
Dediki..
-Daha karışık bizim ora…sonra,sonra..
-Gel otur bakalım konuşalım seninle dedim
-“Yok patron kızar işim var” dedi çekti gitti.
Bu Suriye meselesi öyle bitmiş değil…
Kendi vatandaşı bile “karışık” diyor!.
Hani “akın, akın” gidiyorlardı..
Sınır kapılarında 15-20 kişi anca..
“Başımızın üstünde yeriniz var” da dersen..
Adam döner mi?..
Dönmez!..
Ne olduğu ne olacağı belli olmayan bir yere..
Bakın bir video elime geçti ..
Sosyal medyada dolaşımda zaten..
İsterseniz üç dakika izlersiniz..
Mealen aktarıyorum size..
Zamanında özellikle İsrail ve Suriye, Irak ile ilgili yaptığı konuşmalarını çokça duyduğumuz..
Çoğunluğumuzun da müstehzi bir bakış açısı ile izlediğimiz..
Necmettin Erbakan’ın..
TBMM’de ..
1992’de yaptığı bir konuşmasındaki öngörüsü.
Tam otuziki yıl sonra bugün gerçek oldu.
Rahmetli dediki..
“Önce Kuzey Irakta bir otorite boşluğu yaratılacak”
Oldu mu?..
Oldu!.
Sonra dediki..
“İsrail kullanılarak adımlar atılacak”
Oldu mu?.
Oldu.
Diyorki:
“Dış güçler;Müslümanları birbirine düşürecek”
Oldu mu?
Oldu!.
Ve ekliyor…
“Eğer bir gün Suriye mesele olursa ; bilinki hedef Türkiye’dir. Bir gün bu söylediklerimi anlayacaksınız!.”
Oldu mu?.
Olmadı!.
İnşallah da olmaz!.,
Ammaaa..
Bilinen ve görünen odur’ki..
Plan “Ortadoğu’da tıkır,tıkır” işliyor !..
Esad’ın kaçtığı gün..
İsrail paldır küldür Suriye’ye girmedi mi?.
Girdi!.
Kimin sesi çıktı da “çık ordan” dedi?..
Adamlar elan icraatta!..
Filistin’de aylardır insanlık dramı yaşatan bir avuç İsrail değil mi?..
Devler engel oldu mu?.
Olmadı!.
İsteseler adım attırmazlar mı?.
Attırmazlar!..
Neden engel olsunlar taşerona iş bitirtiyorlar.
Sözün özü..
Bu meseleye..
Her bir Türk vatandaşı..
Çok duyarlı olmalıdır!.
Geçim mücadelesi kadar hassas olmalıdır.
Derinliğine bilgi sahibi olmalıdır.
Kim ne diyor, neden diyor araştırmalıdır.
Yönetenlerin atacağı adımlar önemsenmelidir.
Özellikle 911 kilometrelik Suriye ile olan kara sınırımızdaki “bölgemiz” çok önemlidir.
Türk, Kürt, İslam gibi kelimeler kullanılarak yapılacak tanımlamalardan yola çıkılarak muhtemel “yeni oluşumlar” a çok dikkat edilmelidir.
Mesela..
Türkiye’nin “Terör Örgütü “ diye tanımladığı
HTŞ liderinin kullandığı arabaya neden bindiğimiz irdelenmelidir.
Hiç kimse..
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın deme lüksüne sahip değildir.
Hiç kimse..
Bizim sınırlarımızın ötesinde olan bitenden bana ne dememelidir.
Çünkü..
Mesele bildiğimiz gibi değil!.
Orta Doğu’da oynanan “talihsiz” oyun..
“Kazı kazan” kartı gibi..
Kazıdıkça altından ne çıkacağı belli değil..
Birilerinin planı..
Tıkır, tıkır işliyor!.
Bitti.
Nokta!.,