“Balıkesirli vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi iletiniz.”
(Atatürk -24 haziran 1938)
Atatürk’ün Balıkesir’imize ilk ziyaretinin 97.yılını coşkuyla kutladık. Önemini kavradıkça büyüyen ve asla bitmeyecek sevgi seli…
Atatürk, işgal yıllarının en zor döneminde, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığından yana tavır alarak kendisiyle birlikte olan Balıkesir’e özel bir ilgi göstermiştir. Değişik tarihlerdeki ziyaretlerine, 24 Haziran 1938’de Savarona Yatıyla Erdek’e gelmesini de, dahil edersek, Balıkesir’imizi sekiz kez onurlandırmıştır.
Atatürk, Lozan görüşmelerinin en zor aşamasında gelişmelerden milleti bilgilendirmek, halkın görüşlerini almak, ileride izlenecek yol haritasını belirlemek için çıktığı yurt gezileri kapsamında 6 -11 Şubat 1923’te (2) Balıkesir’imize ilk ziyaretini gerçekleştirmiştir. Bu, sıradan bir ziyaret değildir.
7 Şubat 1923 günü öğleyin Paşa Camii’nde minbere çıkarak yaptığı konuşmada ve kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplar dikkatli bir şekilde incelendiğinde, ayrıntılı, somut bir Türkiye tahlilini görürüz.
Devletin rejiminden, siyasi partiler ve yapılacak devrimlere, tarımdan, sanayiye, çalışma hayatından, kadın erkek eşitliğine, kılık kıyafeten, eğitime, Lozan’daki gelişmelerden, Milletin ve ordunun durumuna kadar vb. konular.
Kısaca kurulan yeni Türk devletin yol haritasını Balıkesir’den açıklamıştır. Bu ziyaretten
8 ay 23 gün sonra da cumhuriyet ilan edilmiştir.
Tarihe “Balıkesir Hutbesi” olarak geçen konuşmada,
-“… İnsanlara duygu güzelliği ve bolluğu veren dinimiz son dindir. ..Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. ..Çünkü varlığın bütün kanunlarını yapan Yüce Allah’tır.”
Diyerek dinimizin akla, mantığa, gerçeğe uygun ve son din olduğunu,
-“Efendiler!
Camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler, söylenenleri dinleme ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılması lazım geldiğini düşünmek, yani birbirimizin görüş ve düşüncelerini almak için yapılmıştır…” diyerek açıklamıştır.
Daha sonra; Milli Hedef Ve Milli İrade konusunda ise ; “Milli emeller, milli irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, bütün millet fertlerinin arzularının, emellerinin toplanmasından elde edilen sonuçlardan ibarettir.” Şeklinde tanımladıktan sonra halkın düşüncelerini almak ister.“Benden ne öğrenmek,ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.”
Dedikten sonra kendisine yöneltilen soruları cevaplandırır.
***
Hutbelerle ilgili sorulan soruya verdiği cevapta;
-“…… Mimberler halkın beyinleri,vicdanları için bir ilim,bir nur kaynağı olmuştur.Böyle olabilmesi için mimberlerden yansıyacak sözlerin bilinmesi,anlaşılması ve gerçek ilim ve fenne uygun olması gereklidir. Saygı değer konuşmacıların siyasi,sosyal ve medeni gelişmeleri her gün izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği taktirde halka yanlış bilgi verilmiş olur. Bu nedenle hutbeler ve zamanın gereklerine uygun olmalıdır ve olacaktır.” Şeklinde cevaplandırır.
Hutbeler hakkındaki bu görüşleri 1927´den itibaren, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi tarafından hayata geçirilmiştir.
Bugün ise, asıl işini untan birDiyanetimiz var ki, sorma gitsin.Evlere şenlik. “Mehti gelecek diye hazırlık yapanlara” sesini çıkar(a)mayan ama Atatürk’ü hutbelerden çıkartan Diyanet İşleri Başkanı!…
***
Hilafet hakkında yöneltilen soruya ise;
“Yalnız Türkiye değil, bütün İslam dünyasına ait olan bu makama görev ve yetki vermek, Türkiye Devleti’nin yetkileri dışında ve üstünde olduğunu” belirttikten sonra;
“…Halifeye, yalnız Türkiye Devleti adı ve hesabına özel kanun ile verilmiş olan yetkilerden başka, bir hak ve yetki verilmek gerekirse, milletin egemenliği kısıtlanmış ve sonuçta bu egemenlik bölünmeye uğratılmış olur ki, bu eski durumun devamından başka bir şey olmaz.” Şeklinde cevaplandırır. Ulusal egemenliğin yalnız millete ait olduğu ve asla ortak kabul edilemeyeceğini belirtir.
***
Lozan Konferansı hakkında yöneltilen soruya;
“Üzülerek belirteyim ki, yargı ve mali kapitülasyonlar sorunlarında karşımızdakiler eski düşüncelerini değiştirmemişlerdir…. Lozan’da İtilaf temsilcileri heyeti aylardan beri devam eden çalışmalardan sonra, bize bir barış projesi vermişlerdir. Bu proje, kapitülasyonlar hakkında kapsadığı kurallar nedeniyle, milletimizce kesinlikle kabul edilebilir değildir.
Efendiler, biz yasal haklarımızı ve varlığımızı medeniyet dünyasına ve insanlığa kabul ve onaylatmak için çalışıyoruz. Bunu kabul ve onaylatmak için gereken her türlü önlemlere başvurmakta kararsızlık göstermeyeceğiz. Milletin gerçek iradesinin bu merkezde olduğuna inanıyorum.” Şeklinde cevaplandırarak milli kararlılığı ortaya koymuştur.
***
Halk Fırkası(Halk Partisi) hakkında yöneltilen soruya;
“Bu milletin siyasi partilerden çok canı yanmıştır. Şunu belirteyim ki,diğer ülkelerde partiler herhalde iktisadi amaçlar üzerine kurulmuşlar ve kurulmaktadır .Çünkü o ülkelerde çeşitli sınıflar vardır….. Sanki bizim memleketimizde de ayrı ayrı sınıf varmış gibi oluşturulan siyasi partiler yüzünden tanık olduğumuz sonuçlar bilinmektedir. Buna karşı Halk Partisi dediğimiz zaman, bunun içinde bir kısım değil, bütün bir millet vardır.….Halk Partisi, halkımıza siyasi eğitim vermek için bir okul olacaktır….
“Efendiler, ne ben nede siz, şahıslarımız üzerinde durumlar ortaya çıkarmaya kalkışmayım. Biz hepimiz o suretle çalışalım ki, kuracağımız şey milli bir kuruluş olsun. Bu da millete siyasi eğitim vermekle olur….”
Şeklinde cevaplandırarak siyasi partilerin demokratik yaşam içindeki vazgeçilmez yerini ve önemini belirtmiştir.
***
Ayrıca büyük önder Balıkesir’in, Kuvayı milliyedeki öncülüğü gibi ekonomik- tarımsal alanda da, öncülük yapması için bir traktör hediye etmiş ama bu öncülüğü yapamamışız.
Sevgili Atam selam ve sevgileriniz başımız üzerine…. Nice coşkulu yıllara…
(1) Atatürk’ün Balıkesir Ziyaretlerinde, Balıkesirlilere hitabı
(2)Bu ilk ziyareti sırasında 6-7 Şubat’ta Balıkesir,8 Şubat 1923 Balya,9 Şubat 1923 Edremit,10 Şubat 1923 Balya üzerinden Balıkesir’e gelmiş ve 11 Şubat 1923 tarihinde sabah şehrimizden ayrılmıştır.
Kaynak:
- Reşit Kıçak-Merhaba Balıkesir -2018)
- ( Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk, İcmal Yayıncılık, 2.Baskı, Kasım 2017)
- Zaferi Milli Gazetesi’nin Atatürk’ün ziyaretiyle ilgili nüshası
Ayhan Öztürk