Sevgili okurlarım, merhaba.
Konuğumuz sevgili Haktan Bulut.
Haktan bey, mesleğini başarıyla sürdüren bir basın mensubu. Günümüz gelişen ve değişen medya dünyasının, layığı ile temsil ettiği Roman toplumunun en güçlü seslerinden birisidir. Toplumun her kesiminden çalışan, üreten, emek veren ve sorgulayan herkesin bu mecralarda hiçbir ayrım gözetmeden yer alabileceğini kanıtlayan bir değer. Bu özellikleri ile herkese örnek ve umut olmaktadır.
Haktan bey, geçmişin tecrübesini geleceğin hedefleri ile bugünden harmanlamış. Ne de güzel olmuş. Böylelikle Roman camiasına yönelik birçok ön yargıyı yıkan, onların bütün gerçekliğini gözler önüne seren ve onları toplumun bütün renkleriyle buluşturan Roman Haber Ajansı’nı kurmuş. Bu amaç doğrultusunda arkadaşları ile yoluna emin adımlarla ilerliyor. Kendisini ve yol arkadaşlarını canı gönülden kutluyorum. Roman Haber Ajansı ailesine sonsuz başarılar diliyorum.
Sevgili okurlarım, Haktan bey hayat verdiği Roman Haber Ajansı’nı her geçen gün bir üst seviyeye taşıyor. Bir taraftan da Roman camiası başta olmak üzere diğer basın ve medya kuruluşları ile ortak çalışmalarda yer alıyor. Yoğun çalışma temposunda, kendisi sağ olsun beni kırmadı. Kendisiyle Roman Haber Ajansı’nın kuruluş hikâyesinden, Roman vatandaşlarımızın dünyasına uzanan bir sohbet gerçekleştirdik. Sizlerin de bu dünyaya çok daha hassas bir gözle bakmanızı niyet ettik.
İşte karşınızda Haktan Bulut ve bin bir emekle haber ve medya dünyasında var olan Roman Haber Ajansı…
Sizlere keyifli okumalar dilerken, çok sevdiğim Roman vatandaşlarımıza da sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Güzel bir geleceği, hep birlikte bu topraklara getireceğiz. Buna yürekten inanıyorum. Siz de inanın. Aydınlık yarınlar da bu memleket de hepimizin.
Haktan Bulut, kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?
1988 yılının haziran ayında, İzmir’in Konak ilçesine bağlı Tepecik/Yenişehir semtinde dünyaya gelmiş bir Roman çocuğudur. Bir Roman gencidir.
Beş altı yaşlarında Ankara’ya yerleşmiş, Ankara’nın en önemli Roman mahallelerinden biri olan Kale Mahallesi’nde eğitim hayatına başlamış ve tekrar İzmir’e dönmüş birisidir.
Evlidir, iki erkek çocuğu babasıdır.
Roman Haber Ajansı’nı kurma fikri nasıl doğdu?
Genç yaşta siyasete girmiş bir kişiyim. Genç yaşta siyasi mekanizmanın içerisinde, Roman temsiliyeti görevlerinde bulundum. Aslında Roman toplumuyla siyaset ile bir araya geldim.
Romanların yaşadığı sorunların, çok fazla görünebilir olduğunu düşünmüyorum. Bu alanda medya eksikliğini fark ederek bu yola girdim. Roman Haber Ajansı’nı, bu niyetle kurdum.
Roman toplumunun medyaya yansıyan tarafı tamamen eğlence, dans ve müzikten yana veya çok marjinal olaylardan süregeldiğini fark ettik. Marjinal derken kastım şu; Roman kavgaları, Roman mahallesinde uyuşturucu baskını, hırsızlık gibi olaylar. Bu gibi olayların, haber niteliği taşıyan unsurlar olarak Romanları yanlış tanıtıp anlattığını fark ettik.
Bütün bu düşüncelerimizin sonunda, Roman Haber Ajansı’nı 2020 yılında pandemiden önce kurmayı kararlaştırdık. Ajansımız; 2020 yılında, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü’nde resmi olarak kuruldu. Akabinde de Roman Medya Haberleşme ve Dayanışma Derneği, kuruldu. Böylece, Roman Haber Ajansı, Roman Medya Haberleşme ve Dayanışma Derneği bir faaliyeti olarak resmiyet kazandı.
Roman Haber Ajansı’nın kuruluş amacı nedir? Kurulduktan sonra hangi faaliyetlerde bulundunuz?
Roman Haber Ajansı olarak ilk amacımız; Türkiye genelindeki Romanlara yönelik yapılan haberleri kamuoyuna ulaştırabilmek. Çünkü Roman toplumunun birçok il ve ilçede yoğun nüfusa sahip olduğunu biliyorduk. Onların haberlerinin tek bir merkezde toplanması ve tek bir merkezden insanlara ulaşması önemli bir konudur.
Bunu sağlayabilmek, bizim gibi yeni kurulan bir haber ajansı olarak daha basit bir faaliyetti. İşe ilk böyle başlamış olduk. Daha sonra, Roman toplumunun sorunlarını konuşmak ve bu sorunlara çözüm önerileri getirmek amacıyla sosyal medyada canlı yayınlara başladık. Bu sosyal medya canlı yayınlarına, ilk olarak 2021 yılında başladık.
2022 yılında ise, kendi haberlerimizi hem video hem de yazılı olarak hazırladık. Böylelikle tam anlamıyla yayın hayatımıza başlamış olduk.
Bugün, Türkiye genelinde Romanlarla ilgili yapılan bütün haberleri inceliyoruz. Arşivliyoruz. Bu haberleri, Roman toplumu başta olmak üzere bütün herkese ulaştırıyoruz.
Az önce bahsettiğim sosyal medya canlı yayınlarımızı, 2021 yılından beri hemen hemen her hafta gerçekleştiriyoruz. Bu yayınları, özel günlerde de yapıyoruz. Üç yüze yakın canlı yayın serüveni yaşadık. Yaşamaya devam ediyoruz.
Bu yayınlar, sadece benim yapmış olduğum programlar değil. Diğer arkadaşlarımızın yaptığı programlar da bu yayınlara dâhil. Roman gençlerimiz ve Roman kanaat önderleri de program yaparak katkıda bulundu.
Katkıda bulunanların en önemlisi de İstanbul Sulukule ile tanılan Şükrü Kündük abimizdir. Roman kanaat önderimizdir. Kendisi, Roman Haber’de yaklaşık otuza yakın canlı yayın yaptı. Roman Haber’de yayınlanan bu programlarda, birçok milletvekilini, Roman kanaat önderini ve sanatçıyı ağırladı.
Biz de bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz canlı yayınlarımızda; birçok siyasi partinin genel başkanını, on beş milletvekilini, MYK üyeleri gibi önemli siyasilere, birçok ünlü sanatçıya, yüzden fazla sivil toplum örgütüne yer verdik.
Yaptığımız işlerden en önemlisi de Roman toplumunun sorunlarını bu canlı yayınlarda dile getirmektir. Sorunlara yönelik çözüm önerilerini de yine canlı yayınlarımızda sunduk.
Ulusal ve yerel basında Roman vatandaşlarımızla ilgili çıkan haberlerde kullanılan dil hakkında neler söylemek istersiniz?
Biz, geçenlerde Romani Godi öncülüğünde toplandık. Serkan Baysak, Romani Godi’nin yöneticilerinden birisidir. Diğer katılımcılar ile de tamamen bu konuyu işledik. Ulusal ve yerel basının, Roman toplumuna bakış açısını işledik.
Az öncede bahsettiğim gibi, Roman toplumunun sorunlarını değil de daha çok haber niteliği taşıdıkları olaylara yer veriliyor. Esmer vatandaşlar, çingeneler gibi ifadeler kullanılıyor. Kullanılan bu dil, ötekileştirmeye yöneliktir. Haberlerde kullanılan kelimelerin ve cümlelerin de bu nitelikte olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki…
Bu konu ile ilgili bizim çalışmalarımız var. Romani Godi’nin de yapmış olduğu çalışmaları var.
Aslında, ulusal ve yerel basının bu konu ile ilgili çok da ilgili olduğunu düşünmüyoruz. Çünkü onlar da Romanların içinden bir medya organına ulaşamadıklarını dile getiriyorlar. Bizi tanıdıktan sonra, bu düşüncelerini bizimle paylaştılar. İnşallah, biz kendimi daha çok tanıttıkça onların da Romanla özgü yaptığı haberlerde kullandıkları dilde daha düzgün bir hale gelecektir.
Roman Haber Ajansı olarak geleceğe yönelik projeleriniz nedir?
Medya ve haberleşme üzerinde yoğunlaştığımız için, Romanların sorunlarına yönelik çözüm önerilerini duyurabilmek amacındayız. Gelecekte de daha da büyümek ve çok daha geniş kitlelere Romanların sorunlarını ve bunlara yönelik çözüm önerilerini ulaştırmak istiyoruz.
Biz, gelecekte yazılı basın kaynağı olarak bu işe devam etmek istiyoruz. Çünkü Roman toplumunun son zamanlarda sosyal medya kullanım oranı arttı. Ama bu kullanım farklı uygulamalar üzerinden ilerliyor, ne yazık ki. Haber kaynağı olarak sosyal medyayı çok fazla kullanamıyorlar.
Yazılı basın olarak bir dergi veya gazete ile Roman mahallelerine girmeyi düşünüyoruz. Onlara kendileri hakkında yaptığımız haberleri ulaştırmayı istiyoruz. Karar verici noktada görevde olan insanların Romanlarla ilgili yaptığı çalışmaları aktarmak istiyoruz. Elbette, bu isteklerimizin hepsi toplumumuzun her kesimi için de geçerli.
Son olarak okurlarımıza iletmek istediğiniz bir konu var mı?
Öncelikle bana yer verdiğiniz için, size çok çok teşekkür ediyorum. Bizim için gerçekten bunun değeri çok.
Ben, okurlara Roman toplumu hakkında daha bilinçli olmalarını tavsiye ederim. Çünkü bu konuda çok da ön yargılı olmak istemiyorum. Ama yüzde doksanının, ne yazık ki böyle düşündüğünü biliyorum. Roman toplumu çok eğlenceli, sürekli yüzü gülen ve sürekli oynayan bir toplum değil. Aslında çok ciddi sorunları olan ve bu sorunlarının da ne yazık ki çözüme kavuşması için hiç kimsenin mücadele vermediği bir toplum. O yüzden, Roman toplumunun sorunlarına biraz daha hâkim olmaları, bir yerde Roman gördükleri zaman onların sorunlarının az çok neler olduğunu bilmeleri; en büyük isteğimiz, en büyük amacımız.
Bugün, herkesin hemen hemen bir Roman tanıdığı olabiliyor. Bir Roman komşusu olabiliyor. İnsanlar, ne yazık ki bazı ön yargıları üzerinden atamadı. Bazı dışlanmaları üzerinden atamadı. Romanların en ciddi sorunlarından birisi de bu konu aslında.
Roman çocukları, eğitim hayatlarında ön yargıya maruz kalıyor. Askerlikte ve işyeri ortamında da bu önyargıya maruz kalıyor. Bazen durumu olduğu halde ev kiralamıyor. Bazen çok seviyor. Roman olduğu için sevdiği insanla evlenemiyor. Ne yazık ki birçok sorunu ciddi anlamda yaşıyor.
Ben, bütün okurlardan bu konuda daha hassasiyetli davranmalarını canı gönülden temenni ediyorum.
RÖPORTAJ: Çiğdem ÇİMEN (balikesir24saat.com)
