“Marka Şehir BALIKESİR” üzerine iki laf da ben edeyim…
Bir..
İlin marka olarak öne çıkarılması düşüncesi güzeldir.
İki..
Bu değeri yaratmak için “vizyon” ve “finans” lazımdır.
Valilik, Belediye, Odalar ve Borsa v.b sponsor olmuşlardır.
Bu da güzeldir.
Buraya kadar tamam!..
Üç..
Kim yapacak çalışmayı?..
İşte bu sorunun cevabı önemlidir.
-E canım bulalım bir ajans verelim yapsın!..
Evet “üst akıl” aynen böyle yaptı.
Buldular ve verdiler.
Oldu mu?..
Kolaycılık oldu!..
Bedava değil bir dolu para karşılığı..
Konusunda “uzman” kuruluşlar ile çalışmak her zaman doğrudur.
Doğrudur da…
Bulunan ajans ne kadar uzmandır?..
Tanımam…
İki dakikalık bir tanıtım filmi ve logo karşımıza geldi…
Hiç eveleyip gevelemeye gerek yok!..
Kısa ve net!..
Bu film ve logoyla MARKA olunmaz!.
Ben size söyleyeyim.
Lansmanı yapılırken ilk izleyenler bile birbirine baktı. Hatta Vali gelmeden ikinci kez izlediler.
Valiyle üçüncü kez izlediler!..
Harika bir film ve logo olmuş da ondan mı sandınız yoksa…
İyi de marka şehir nasıl olunur?..
Bu yeni bir akım.
Hadi biraz üst perdeden yazalım.
“Cıty branding” dedikleri..
Bir şehrin diğer şehirlerden “farklılıklarının” tespit edilerek ön plana çıkartılıp pazarlanmasıdır ki ;strateji geliştirmeyi gerektirir.
Amaç; tanıtım , rekabet ve yatırımcıyı çekmek ise “akademik” bir çalışma esastır.
Burada “hedef kitle”nin beklentilerine cevap verebilecek bir çalışma ne yazık ki ortaya konulamamıştır.
Niyet güzel!..
Ama..
Balıkesir böyle MARKA olmaz!..
Kenti yönetenler kusura bakmasın!.