“Yaşadığınız şehrin MARKA ŞEHİR olmasını ister misiniz?” sorusuna çok uç gerekçesi olmayan herkes şüphesiz “Evet” cevabını verecektir
Balıkesir’de yaşayan bizlerde; Balıkesir’in marka şehir olmasını isteriz.
Bugüne kadar yaşadığımız tecrübelerden gördük ki; marka yaratmak çok ama çok zor bir iş.
***
Peki “Marka Şehir” ne demek?
Eleştirilere maruz kalan logo ne anlama geliyor?
Önce marka ile ilgili bazı hususları gözden geçirelim.
***
2008 yılında yaşanan finansal kriz ücra köşelere sirayet ettikçe; etkileşim halinde olduğu değerlerden bir tanesi olan markaya da farklı gözle bakılmaya başlandı.
“Marka; topluma ne fayda sunuyor? “
“İnsana katkısı nedir?”
Soruları sorulmaya ve karşılığı istenmeye başladı.
***
Bu süreçle birlikte bir amaç çerçevesinde yapılanan markalar çok daha başarılı olmaya başladı.
Markanın amaca konsantre olması gerekiyor…
Marka amacı son 10 yılda finansal kriz sonrası pişerken; Covid, markaya farklı boyut kattı.
İnsanlar ihtiyaç sorgulamasına başladı.
Marka da tabi ki bu sorgulamadan payını aldı.
***
Marka yaşayan bir canlı.
Marka amacı pazarlama jargonunun çok ötesinde bir “Marka Mimarisi ’ne” evrildi.
Bu perspektifte marka bir pusula vazifesi görmektedir.
Kurumlara, bu amaca yönelik çalışanlara yön çizecek, kılavuzluk yapacaktır.
Marka mutlaka kendini bir amaç çerçevesinde sunabilmeli.
Dolayısı ile pusulanın doğru yolu gösteriyor olması gerekir.
***
Türk Patent Enstitüsünün kurulmasıyla birlikte Balıkesir’den de marka tescil başvuruları başladı.
1995 ilk yıl Balıkesir’den 87 marka tescil başvurusu yapıldı.
2018’de 875 olan Balıkesir marka başvuru sayısı; 2019 yılı itibari ile 1036 olarak gerçekleşti.
Başvuru sayısı çok kötü değil, çok iyi de değil.
Örneğin Gaziantep’in 2019 yılı başvuru sayısı 3619.
***
Gördük ki sayılarla marka şehir olunamıyor.
Yıllardan bu yana Balıkesir ile ilgili pek çok yazıda, konuşmada ulusal ve uluslararası marka sahibi olunamaması konusu birkaç marka dışında sürekli gündeme getirildi.
“Marka Şehir” konusu Balıkesir için oldukça önemli ve gelecek vizyonunda yer alması gereken bir konu.
Bu amaca yönelik atılan adım ve projeyi hep birlikte sahiplenmemiz gerekiyor.
***
Logo ile ilgili pek çok eleştiri olduğunu görüyoruz.
Konuyu ve amaca yönelik çalışmaları zedelemeden eleştirmek daha faydalı olacaktır.
“Marka Şehir Balıkesir” amacında logo ve slogan pusula görevi gördüğü için çok iyi planlanması, hata yapılmaması herkesin ortak dileğidir.
Herkesin gönlünde bir aslan yatar.
Beğeniler farklıdır.
Hele hele koca bir şehre kılavuzluk yapacak markayı öyle herkese beğendirmek olacak şey değil.
Lakin hedefi koşturacak dinamiklerin ve halkın önemli bir bölümünün sahiplenmesi; sürüklemenin ortak akılla yapılma meselesinin sinerji yaratıyor olduğunu da akılda tutmak gerek.
***
Teker teker sıralamayacağım fakat logonun ortaya çıkarılmasıyla ile ilgili hazırlanan görselin çok yönlülüğü tarif eden cümlelerin ve tarifin uygun olmadığını düşünüyorum.
Şöyle ifade edeyim.
Dört yönde anlatılmak istenen cümleler bütününün ortasından Balıkesir’i kaldırın.
“Bu hangi şehir?” diye insanlara sorun.
Kaç kişi Balıkesir yazacak?
***
O ilçede öne çıkan ürünlere göre her ilçeye bir renk verilmiş.
Bu renkler o ilçeleri ifade etmiyor.
Yani ilçelerimizin tescilli renkleri yok.
Örneğin Edremit için kullanılan zeytin simgesi ve rengini sorsanız;
Havran, Burhaniye, Ayvalık, Gömeç hepsi isteyecektir.
Ve bizi temsil ediyor diyecektir.
Hatta kendilerinin başka ürün ile anılmasını bile istemeyebilirler.
***
Bu konu Balıkesir için çok önemli.
Emek verenlerin motive edilmesi de gerekiyor.
Fakat tüm Balıkesir’i ilgilendiren bu kadar önemli bir konuda şu soruları da sormamız gerekiyor.
İlçe sınırlarının harita iz düşümlerini stilize ederek yapılan birleştirme Balıkesir’i akla getiriyor mu?
“Hayat Dolu” sloganı amaca yön çizer mi?
Bu logo “Marka Şehir Balıkesir” amacına; PUSULA vazifesi görür mü?
Erdoğan Dur
