Madonna Luise Ciccone (54), Madonna olarak bilinen kadın sanatçıyı, bildiğiniz üzere Time dergisi “20. yüzyılın en güçlü 25 kadınından biri” ilan etmişti.
Yurdum insanı tarafından daha çok Playboy dergisine verdiği çıplak resimleri çok bilinir de, ama resim koleksiyonu yaptığı ise az bilinir. Koleksiyonunda Meksikalı Frida Kahlo ve Polonyalı Tamara de Lempicka gibi ünlü kadın ressamlarının yapıtları var.
Madonna, koleksiyonundaki “kübizm” resim sanatının kurucularından Fransız Joseph Fernand Henri Leger’in 1921’de yaptığı “Kırmızı Masada Üç Kadın” tablosunu Nev York’ta 7 Mayıs’ta açık artırmaya çıkarıyor.
1990’da satın aldığı bu tablonun 5-7 milyon dolara (yaklaşık 9-12.5 milyon TL) alıcı bulması bekleniyor. Sanmayın ki Madonna parasız kaldı da bir tablosunu satmak zorunda!
Madonna bu satış hakkında şöyle diyor:
“Dünyada yaralanan, öldürülen ya da okula gidemeyen kız çocuklarının varlığını kabul edemiyorum. Bu durumdan hoşnut olamayız! O halde bu tabloyu, Afganistan, Pakistan ve benzeri ülkelerde okula gidemeyen kızların okumalarına katkıda bulunmak için satıyor ve gelirini de bu amaçla çalışan vakfa bağışlıyorum!”
Biz de böyle bir olay olur muydu…
Bilmiyorum…
Frida Kahlo’nun güzel sözüyle insanı özetleyelim… “İnsan hem kendisi hem de bir başkasıdır.” Frida Kahlo
….
Marilyn Monroe…
Seks sembolü olarak tanınan bu yıldızı gerçekte tanıyor muyuz…
1926 yılında doğmuş.
Annesi şizofren teşhisi ile hastalanınca bakıcı aileler yanında büyümüş.
9 yaşındayken tacize uğramış sonrasında yanına sığındığı halasının bir yakını taciz etmiş.
16 yaşındayken evlenmiş.
17 yaşındayken yaşamdan ve evlilikten neler beklediğini yazmış. Güvensizliğini nasıl aştığını yazmış.
Evlilikten ne beklediğini yazmış. Kocasının yaşamında bir başka kadın olduğunu yazmış ve kendisini aşırı sadık olmakla suçlamış.
Editörler, 17 yaşındaki bir kadının bu olgunluğunu hayrete düşerek değerlendirmişler.
20 yaşındayken boşanmış.
Oyunculuk dersleri almaya başlamış.
26 yaşında sinemada ilk baş rolü oynamış.
27 yaşında Niagara filminde şöhreti yakalamış.
Başrol oyuncusu olmadığı yılar da yani küçük rollere çıktığı dönemde çok kitap okumuş. Kitaplığında; Albert Camus, Alexander Dumas, Bernard Shaw, Emile Zola, Samuel Beckett, Stendhal, Oscar Wilde, Marcel Proust, William Shakespeare…. önemli yazarların kitapları varmış.
Okuduğu kitaplarına, defterlerine sürekli notlar yazmış.
Çok sayıda şiir denemesi yazmış. Ama hiçbirini tamamlamamış. Notlarını yazdığı defterlerde yalnızlığını, çaresizliğini, korkularını ve güvensizliği hakkında açık yürekli itiraflar da bulunmuş.
“Ben kimseyi kandırmadım. İnsanların kendilerini kandırmalarına izin verdim.sadece. Kimse gerçekte kim olduğumu, ne olduğumu öğrenmeye zahmet etmedi. Benim için bir karakter yarattılar. Onlara karşı çıkacak gücüm yoktu. Belli ki olmadığım birini seviyorlardı.” demiş..
36 yaşındayken evinin yatak odasında ölü bulundu.
*”Öpücüğünüze on bin dolar, ruhunuza beş sent verdikleri yer.” Marilyn Monroe’ya göre “Hollywood”
Neyse diyelim…
Bizdekiler genelde hayatı okuduklarından kitap okumalarına gerek yoktur…
Sevgi ve saygılarımla…